Bir süre ilerledikten sonra durduk, kili de sokulan anahtar ve açılan kapı sesini duyduktan sonra şiddetli bir şekilde iteklendim ve iblis beni zorla dizlerimin üzerine çöktürdü. Başımdaki çuvalı çıkarttığında gördüğüm manzaradan pek memnun olmadım. John, biri kadın olmak üzere diğer 3 koruyucu önümde duvara zincirlenmiş şekilde duruyordu. Başlarında telepatik bağımızı engellediği belli olan aletlerden vardı. Demek ki bu yüzden iletişim kuramıyorduk. Peki John ne zaman yakalanmıştı? Bulunduğumuz yer baya geniş bir hücreydi. John'un bana ters bakışlarından sinirli olduğunu anlayabiliyordum, burada olmamı istememişti. İblisler hücreden çıkıp kapıyı kitlediler."Elena, iyi misin?" Mason kadın olan koruyucuya seslendi, Mason'un koruyucusu olmalıydı.
"Buraya gelmemeliydiniz!"
"Sizi burada bıra-"
Mason sözünü bitiremeden kapı tekrar açıldı ve içeri babam girdi: "Kesin gevezeliği!"
Mırıldanarak "İt an çonağı hazırla" deyince babam bize şöyle bir baktıktan sonra karşıma geçti.
"Bakıyorum da yine yakalanmışsın Alan. O hücreden ve kelepçeden nasıl kurtulduğunu bilmiyorum ama bu sefer sana karşı daha tedbirli olacağım."
"İstediğini yap yine de her seferinde senden kurtulacağım."
Güldü ve eğilip çenemden koparırcasına tuttu.
"Çek ellerini!" Dememle yüzüme sert bir tokat attı.
"Baban olduğuma göre sana istediğim gibi dokunabilirim!" deyip arkasını döndü.
Koruyucuklara baktıktan sonra Elena'ya yaklaştı ve yüzüne düşen siyah saçlarını eliyle geriye itti. O anda John "Dokunma ona!" diye bağırınca Babam John'un karşısına dikildi. "Kız arkadaşın için mi endişeleniyorsun John?"
Kız arkadaşı mı? John ve Elena sevgili miydi? Babam bir anda John'un karnına yumruk indirdi. John iki büklüm oldu, elleri ve kolları bağlı olduğu için karşılık veremiyordu.
İçeri Dracula girdi. Harika! Bir sen eksiktin, şimdi tam olduk.
"Bakın burada kimler varmış. Mason, Claire ve..." Beni görünce şaşırdı ve suratına gülümseme yerleşti: "Vay vay vay, bakın burada kim var? Alan West. Bakıyorum da kaçmışsın ancak yine bizimlesin, bir sütlü çayımı içmeden gideceğini mi düşündün?" dedikten sonra kısa bir kahkahanın ardından babama döndü.
"Güneş doğmak üzere Cellat. Biz gelene kadar kilitli kalsınlar, onlarla ne yapacağımızı sonra düşünürüz."
Dracula bize pis pis sırıttıktan sonra babamla birlikte hücreden çıkıp bizi tekrardan kilitlediler.
"Senin burada ne işin var Alan? Neden söz dinlemiyorsun?" Onlar çıkar çıkmaz John bana bağırmaya başlamıştı.
"Siz neden sizinle birlikte savaşmak istediğimi anlamıyorsunuz? Ne yapsaydım evde temizlik mi yapsaydım?"
"Tartışmayı kesinde buradan nasıl kurtulabiliriz onu düşünün."
Konuşan John'un yanındaki koruyucuydu. Koyu renk hafif uzun saçları dağılmıştı.
Mason kıpırdanmaya başlayınca eğilip ellerine baktım, alev ile bağlarını yakmaya çalışıyordu.
"Ne yapıyorsun?" diye sorunca kendi kendine konuşur gibi "Bağladıkları şey yanmıyor, uğraştıracak gibi gözüküyor." cevabını verdi.
"Kendini fazla zorlama Mason, bir yerini yakabilirsin."
Claire'in bu lafının üzerine Mason bir ona sonra bir bana baktı. "Alan, kullanacağım gücü sen de hissedeceksin ve bunu bağlarından kurtulmak için kullan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Element Varisleri (Tamamlandı)
FantasyNormal bir hayatım vardı ya da ben öyle zannediyordum... Hayatım birden istemediğim ve en ufak bir biçimde bile hayal edemeyeceğim şekilde değişti... Evet Yıldırımın Varisi bendim ve bu fazlasıyla stresli bir durumdu. Üstelik dört element daha var...