"JOHN!" Claire'in bağırmasıyla iblis eliyle ağzını kapattı. Babamın dikkatinin dağılmasını fırsat bilip üzerine yıldırımı gönderdim ve geriye düşüp yere yığıldı. Başka bir iblisin yüzüme yumruk atmasıyla sendeledim, toparlanamadan tekme atarak beni yere düşürdü. Ben yerden kalkana kadar babam kılıcını almış ve Claire'e doğrultmuştu.
"Şimdi kız arkadaşını nasıl kurtaracaksın evlat?"
Tam bu sırada John yanıma gelip beni kolumdan tutup kaldırdı. Sonunda yetişmişlerdi.
Babam "John, gelmene sevindim. Bu kızın ölümünü canlı olarak görme şansına eriştin." diyerek sırıttı.
"Ona dokunursan baba, bunun bedelini ağır ödersin."
"Bunu sen mi yapacaksın?" Diyerek kahkaha atmaya başladı, sesi ormanda yankılanıyordu.
Sinirden ne yapacağımı bilemeyip hançeri kemerimden çıkardım. Babam hançeri görünce yüzünde beliren şok ifadesi gülümsememe sebep olmuştu.
"Demek silahı buldun. O halde kıza veda et." Kılıcını Claire'e saplayacakken gelen şiddetli rüzgarın etkisiyle babam, iblis ve Claire geriye, ayrı yönlere savruldu. Bunu yapan Ellie'ydi.
"Şimdi Alan!"
John'un ne demek istediğini anlamamla hemen babamın yanına gidip eline tekme atarak kılıcı ondan uzaklaştırmam bir oldu. Hançeri elimde iyice kavrayıp babamın üzerine çıktım ve göğsüne sapladım. Babam bağırmaya başladı ve bedeni de titremeye başladı. Hançeri sapladığım yerden siyah dumanlar çıkıyordu, bu içindeki iblisin ruhu olmalıydı. Babamın titremesi kesilince gözleri de yavaşça kapandı. Hançeri çekip çıkardım ve üzerinden kalktım. O an babamı öldürmüş olabileceğim düşüncesi dank ettiğinde olduğum yerde donup kaldım. Diğerlerine baktım hepsi şok olmuş bir şekilde bana bakıyorlardı. Diğer iblisler korkudan kaçmaya başlayınca Claire, yanımıza gelip babamın nabzına baktı.
"Yaşıyor." dedi.
O an içime bir rahatlama geldi ve tuttuğum nefesimi bıraktım.
Başıma aniden saplanan ağrıyla yere yığıldım. Bedenimden yıldırımlar çıkmaya başlamıştı ancak bu sefer buz mavisi değil siyah renkte yıldırımlardı. Acıdan inlemeye başladım, yıldırımlar sanki beni yakıyordu.
"Alan neler oluyor?"
"Alan?"
Diğerlerine cevap veremiyordum. Sanki bedenim benim değildi, sanki ele geçirilmişti. Ayağa kalkmaya çalıştım ancak sadece ellerimin üzerinde durabildim. John koluma dokunacakken hemen geri çekildim. "Dokunma bana!"
"Alan?"
"Yaklaşmayın bana!"
John hala üzerime doğru geliyordu. "Sakin ol Alan."
"Uzak dur benden." deyip kara yıldırımı üzerine yollamam ile geriye doğru fırladı ve bir ağaca çarpıp yere düştü. Ellie'nin bana bakışları rahatsız etmişti ve öfkelenmeme sebep olmuştu. Onun da üzerine yıldırım gönderdim ancak kaçtı. Bir kez daha, bir kez daha. Her seferinde sıyrılmayı başarmıştı.
"Alan dur!" Claire kolumu tutunca onu yere ittim. Üzerine doğru yürüyüp tam yıldırımla vuracakken bana olan bakışları kendime gelmeme sebep oldu. Ben ne yapıyordum böyle? Kendi arkadaşlarıma saldırmıştım! Olamaz, ben ne yapmıştım. Hançer hala elimdeydi. Dizlerimin üzerine çöktüm. İçimden çıkan bu canavar neydi? Göz yaşlarım istemsizce akmaya başladı.
"Özür dilerim, özür dilerim." Elimden hala kara yıldırımlar çıkıyordu.
Claire yanıma geldi: "Şşş Alan sakin ol, geçti. Hançeri yere bırak." dediğini yapıp hançeri yere bıraktım ve bırakmamla yıldırımlarım da kesildi. Claire bana sarıldı.
"Çok özür dilerim Claire, size zarar vermek istemedim."
Claire yüzümü ellerinin arasına aldı. "Önemli değil Alan. Her şey düzelecek merak etme." deyip tekrar sarıldı.
Onun bana sarılmasıyla sakinleştim. Kendimi çok yorgun hissediyordum. İleriden Chris, Elena ve Rick'in bize yaklaştığını gördüm. Babamın inlemesiyle ona döndüm. Uyanıyordu, hemen Claire'den ayrılıp yanına gittim.
Gözlerini yavaşça açtı. "Alan."
"Buradayım baba."
"Oğlum." deyip kalkıp bana sarıldı. İkimizden ağlıyorduk ama sevinçten, babamı kurtarmıştım.
Sarılmayı bıraktık ve babam gözlerime bakmaya başladı: "Çok üzgünüm Alan. Uzun yıllardır birini benim bedenimi kontrol etmesine izin verdim...Sana yaptıklarına seyirci oldum...Beni ondan kurtardın ve sana ne kadar teşekkür etsem azdır." dedi ve tekrardan birbirimize sarıldık.
"Her şey düzelecek, artık eskisi gibi olacağız oğlum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Element Varisleri (Tamamlandı)
FantasíaNormal bir hayatım vardı ya da ben öyle zannediyordum... Hayatım birden istemediğim ve en ufak bir biçimde bile hayal edemeyeceğim şekilde değişti... Evet Yıldırımın Varisi bendim ve bu fazlasıyla stresli bir durumdu. Üstelik dört element daha var...