Toprak'tan...
Kapının önünde bakkaldan aldığım ekmekle dururken yerde duran zarf dikkatimi çekti. Annemlere gelen bir mektup veya bildiri olduğunu düşünmüştüm ilk başta. Ama zarfı açtığımda bunun öyle olmadığını görmüştüm.
Toprak ve ailesine
Yeni bir hayata atılırken bizlerin yanında olmanızdan mutluluk ve şeref duyarız..Nefesim daralırken dudaklarımda bir gülümseme de peydahlanmıştı. Göktuğ evleniyordu. Mutlu olacaktı. Bunun normalde beni üzmesini bekliyorsunuz ama değildim kendimden çok değer verdiğim ama arama da mesafe koyduğum birisiydi o. Belki abim Belki de en yakın arkadaşımdı bir zamanlar. Ama unutmamıştı.
Geriye kalan soru ise ne yapacaktık. Hızla üst kata ayağımda terliklerle elimde ekmeklerle Asyaların evine çıktım. Kapıda dikilen Asya'yı gördüğümde böğürdüm.
"Göktuğ evleniyormuş!"
Anında arkasını dönerek bana baktı.
"Ne yapacağız?"
"Tabii ki gideceğiz." dedim. Asya gülümserken Ege'nin numarasını tuşlayarak açmasını bekledim. Birkaç çalıştan sonra telefon açıldı.
"Torpak!" dediğinde gülmeye başladım. Asya da benimle birlikte gülmeye başlamıştı
"Nasılsın?"
"İşler güçler yoruldum ya."dedi. Boğazımı temizledikten sonra
"Ege ben bir şeyler duydum."dedim. Durdu ve kısa bir süre bekledi ardından
"Evet size davetiyeleri göndermemi sizi yanında istediğini ve onu cesaretlendirmenizi istedi. Toprak...O çok pişman ve seni o gün orada görmek istiyor sevdiği kızla tanışmanı." dediğinde
"Onu affetsem bile dargınlığım geçer mi bilemiyorum." dediğimde telefonda Göktuğ'un
"Gelin size çok ihtiyacım var!" diye bağırdığını duydum ardından Asya elimden telefonu aldı ve beni iterek
"Çekil le bir!" dedikten sonra telefonda uzun bir muhabbete başladılar. Eski günlerin hatrına gidecektim...
*
Hastanede Aras'ı hazırlıyordum. Taburcu olacaktı ve her saat başı artık ne yiyor ne içiyor arayacaktım. Bir gün sonra okula geleceğini biliyordum o yüzden onu evine götürecektim.
Tişörtünü üstüne geçirirken nefes alışverişlerim hızlanmıştı. Bakmamak için gözlerimi başka yerlere çekerken Aras gülmeye başlamıştı. Gözlerimi suratına çevirdiğimde
"Bu kadar kendinizi zorlamayın Toprak Hanım. Bayılıp kalırsınız başıma bela." dedi. kaşlarımı çattıktan sonra
"Bak sen. Bayılıp kalırmışım. Seni bende bayıltmasını bilirim de neyse."dediğimde hazır cevap bir şekilde
"Bir bayıltsana Allah aşkına. Bayılmak istiyorum." dedi. Sinirlerimi germeye devam ederse suratının ortasına yumruk yiyecekti. Tabii kıyabilirsem.
"Aras beni zorlama bak cidden suratına yumruk yiyeceksin." dediğim sırada odaya hemşire girdi. Gözleri Aras'ı bulunca erir gibi oldu. Utanmasa üstüne atlayacak şıllık.
Boğazımı temizleyerek
"Evet canım ben alıyım dosyaları evet teşekkürler umarım sende iyi olursun." diyerek onu kapı dışarı ettim. Kapıyı kapattığımda Aras kahkaha atmaya başladı. Bu çocuğun götü düzelince bir değişti mi bana mı öyle geldi bilemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Kanka Mal Mısın?"
Teen Fictionİki spastik. Bir arkadaş grubu. Tüm gün yatılacağını hayal edilen bir tatil. Beklenmeyen misafirler, beklenmeyen aşklar. Klişe bir başlangıç, beklenmedik bir son. Ar yu redi? Argo içerir*