HunOh: At artık şu resmi!
Lu-ge: Utanıyorum.
HunOh: Bana ne tür fotoğraflar attığını unuttun her halde?
*Lu-ge adlı kullanıcı size bir video gönderdi.*
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. HunOh: Komik değil, şimdi 'gerçekten' kendi resmini yolla.
Lu-ge: Ama Sehun-ah bu gerçekten benim? Arkadaşımın çektiği videodan bir kısmı kırptım.
HunOh: Siktir! Bu sen misin yani?
HunOh: Tanrım...Lu-ge: Hayır, hayır! Tanrı değil, Luhan.
HunOh: Yaptığın ya da daha doğrusu ile yapmaya çalıştığın espriyi görmemiş gibi yapacağım.
HunOh: Şu kızların sürdüğü kirpik uzatıcıdan mı sürdün?
Lu-ge: Hayır?
HunOh: O zaman estetik ameliyatı için yüklü bir miktar ödedin.
Lu-ge: Hayır?
HunOh: O zaman o yüz nasıl oluyor?
HunOh: Sanırım senin o olduğuna inanmıyorum.
Lu-ge: Bu durumda ne yapabilirim?
HunOh: Söylediğim şekilde şuan poz verip at.
Lu-ge: Peki, beyefendi nasıl poz vermemi ister?
HunOh: Beş parmağını göstererek resim çekil.
Lu-ge: O nasıl bir poz be? Her neyse...
HunOh: İki dakika oldu. Bugün atar mısın yoksa daha bekleyeyim mi?
Lu-ge: Ah! Tamam, beklemeye devam et.
HunOh: Şimdi geliyorum oraya!
*Lu-ge adlı kullanıcı size bir fotoğraf gönderdi.*
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. HunOh: Resmi atınca sakinleşeceğimi düşündün değil mi? Sanırım bu resimden sonra oraya gelip seni sertçe becerme düşüncesi aklıma daha fazla yerleşti.
Lu-ge: Güzel olurdu ama şuan abim evde.
HunOh: Evde hiç tek kalmıyor musun? Abin çalışmıyor mu?
Lu-ge: Çalışıyor ama bugün erken çıktı.
HunOh: Sanırım bugün patronların iyilik yapası tutmuş. Bende bugün seninle daha rahat konuşabilmek için çalışanları eve yolladım.
Lu-ge: Biliyorum
HunOh: Ne?
Lu-ge: Yani sen öyle imalı konuşunca anladım demek istedim.
HunOh: Pekâlâ, ne yapıyorsun?
Lu-ge: Fonksiyonlar ile kafayı bozmuş durumdayım. Ödevler... Ödevler...
HunOh: Soruların resmini çekip at. Sana çözerek, cevaplarını atabilirim.
*
Lu-ge: Günaydın!
Lu-ge: Günaydın!
Lu-ge: Pardon, iki kere yolladı.
HunOh: Yah, velet! Ne diye sabah sabah arıyorsun?
Lu-ge: Aradım çünkü mesajları görüp cevap ver diye.
HunOh: Tamam.
Lu-ge: Şey... Ben teşekkür etmek istedim.
HunOh: Sebep?
Lu-ge: Yolladığın cevapların hepsi doğruymuş! Vay canına! Hemde sınıfın en zekisinin bile çözemediği soruları çözebilmişsin.
HunOh: Kabul etmiyorum.
Lu-ge: Uh? Niye Sehun-ah?
HunOh: Kuru bir teşekkürü kabul
kabul edeceğimi nereden çıkardın?Lu-ge: Fotoğraf mı istiyorsun?
HunOh: Hayır, bu sefer daha fazlasını...
Lu-ge: ...
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obedient
Fanfiction"Ben önemli şirketi yöneten biriyim. Senin çocukça oyunlarınla uğraşacak vaktim yok." to → @hunhan1Dx