Lu-ge: Ne yapıyorsun?
Lu-ge: Ne yapıyorsun?
Lu-ge: Ne yapıyorsun?
Lu-ge: Cevap verene kadar yazacağımı biliyorsun öyle değil mi?
Lu-ge: Ne yapıyorsun?
HunOh: Toplantı da tartışılacak konuları incelediğimi söylediğimde susacak mısın?
HunOh: Luhan?
HunOh: İlk seferde sözümü dinlemen tuhaf...
*
Bugün gereğinden fazla uzayan toplantı yüzünden sinirlerim gerilmiş ve patlayacak en ufak konu arar hâle gelmiştim.
Sol tarafıma konulan kahve bardağına bakıp kaşlarımı çattım.
Benim solak olmadığımı biliyorlardı. Ne diye sol tarafıma koyuyorlardı?!
Bu sefer gözlerim kahve bardağımın yanında duran telefonuma takıldı. Hala bildirim gelmemişti.
Eğer görüldü yapıpta cevap vermemişse onun canını okuyacaktım.
HunOh: Sen bana görüldü mü attın?
HunOh: Yoksa bana mı öyle geldi?
HunOh: Bu gece seni öldürmesi için kiralık bir katil tutmalıyım.
Lu-ge: Pardon, görmemişim Sehun.
HunOh: Ya tabi... Oradaki görüldü yazısı da öyle diyordu.
Lu-ge: Ben tuvalete giderken Mark bakmış olmalı
HunOh: Telefonun şifresini mi biliyor?!
HunOh: Ayrıca şuan neredesiniz siz?
Lu-ge: Biraz yavaşla dostum. Sana cevap vermek için yetişemiyorum.
Lu-ge: Evet, biliyor ne olmuş?
Lu-ge: Yorulduğumuz için eve geçmeye karar verdik. Şimdi de oyun oynamaya başlayacaktık ta ki sen mesaj atana kadar
HunOh: Bana da ekran şifreni söyle
Lu-ge: Saçmalıyorsun... Her neyse şifre "1234"
HunOh: Tamam. Şimdi o siktiğimin herifini evden çıkart.
Lu-ge: Başka emriniz var mıydı Efendim? Ayrıca şu şekilde şeyler yazma. Mark görebilir
HunOh: Efendim demen hoşuma gitti. Bundan sonra bu şekilde seslen.
HunOh: Görebilir? Siz ne kadar yakın mesafedesiniz ki görüyormuş bakayım?
HunOh: Çabuk şuan ne yapıyorsan resim at!
*Lu-ge adlı kullanıcı size bir fotoğraf gönderdi*
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. HunOh: Luhan, siktir! Ne yapıyorsunuz?
Lu-ge: Oyun oynayacağımızı söylemiştim.
HunOh: Bu ne tür bir oyun bana anlatır mısın? Yoksa birazdan çıldıracağım...
Dişlerimi sıktığımı kasılan çenemin acısı sayesinde farkına varabilmiştim.
Ne diye bu kadar sinirlenmiştim ki? Sonuçta o sanaldan konuştuğum bir çocuktu.
Sakin olmalıydım...
HunOh: İn şu herifin kucağından Luhan!
Lu-ge: Mark, beni bekliyor Sehun. Kapatmam lazım...
HunOh: Seni ağlatana kadar becereceğim bebeğim. Durmam için yalvardığında, içine daha sert vuruşlar yapıp kıvranmanı sağlayacağım.
HunOh: En kısa zamanda görüşürüz...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obedient
Fiksi Penggemar"Ben önemli şirketi yöneten biriyim. Senin çocukça oyunlarınla uğraşacak vaktim yok." to → @hunhan1Dx