Hell

2.1K 161 2
                                    

Arkama dönüp sırıtmaya çalıştım.Sadece babam değildi,erkek kardeşimde yanındaydı.
"Hey,baba.Drew naber?"
Drew el salladı "Arabası güzelmiş."
"Dün arkadaşımda kaldım ve fazla içmişim.Başım ağrıyordu ve kötü hissediyordumbu yüzden beni abisi bıraktı." ellerimi havada savurdum "Evet.Kesinlikle..o bıraktı."
"Buna neden inanmalıyım?"
"Çünkü- sana açıklama yapmak zorunda değilim."
"Zorundasın."
"Öyle mi? Neden sadece kardeşim ona bir ablası olduğunu hatırlattığında arayan,sadece davetlerde benimle zaman geçiren ve benim bir hayatım olabileceğini düşünmek istemeyen birine açıklama yapmalıyım?"
"Bunlara gerçekten inanıyor musun? Ben senin babanım! Her zaman bana açıklama yapman gerek."
"Aslında biliyor musun? Baba olmak bu şekilde olmuyor.Yani babam olduğundan şüpheliyim."
Drew yanıma gelip kolumdan tuttu "Lex."
"Ne var? Bunların doğru olduğunu ikinizde biliyorsunuz ve babam olman aslında benim için kötü birşey!"
"Belki odana çıkman iyi olur!"
"Ben artık çocuk değilim! Anlıyor musun? Ben senin kızın olmakta istemiyorum! Odama çıkmakta istemiyorum! Senin söylediklerini yapmam! Ve burası benim evim!"
"Annen olsaydı dediklerini yap-" omzundan ittim.
"Anlamıyor musun! Annem yok! O gitti! Onu kullanıp bana istediğini yaptıramazsın! Annemin aksine sen iğrençsin! Senden utanıyorum! Birdaha anemden bahsetme! O da seni sevmiyordu! Bunu hepimiz biliyoruz!-"
"Lexi."
"Bizim için seninleydi!"
"Kes sesini!"
"Bana emir veremezsin! Artık tek ailem Drew,Elena ve- Kafamdaki en ufak aile düşüncesini bile yok ettiğin teşekkürler!"
"İyi! Zaten Drew sende kalmak istedi!"
Drew'i kolundan tutup arkama aldım.
"İyi olur! Bir canavarla yaşamaktansa gerçek ailesiyle yaşaması daha iyi olur!" gerçek kelimesini elimle tırnak içine almıştım.
Kapıyı açıp elimle dışarıyı gösterdim.Sinirle hemen kapıdan çıktı,arkasından kapıyı çarptım.Drew merdivende oturmuş öylece bana bakıyordu.
"Drew." yanına gidip alttaki basamağa oturdum.
"Bir şey söylemene gerek yok.Onun nasıl biri olduğunu biliyorum.Seninle daha iyi olacağımı biliyorum."
"Ben sinirle öyle konuştum amabundan emin değilim."
"Ne?"
"Bunu-bunu ben söyleyemem.En azından şuan.Ama bir süre benimle kalabilirsin bu seni aramadığım süreyi affettirir mi?"
"Kendi odam olursa affettirir."
"Seninle aynı odada yatmaya niyetim yok.Elena'nın odası boş.Oraya yerleş."
Dizine vurup basamaktan kalktım.Çantalarını yukarı çıkardı.Harry beni korumak için benden vazgeçerken kardeşimi bu işe sürükleyemezdim.Benimle yaşaması güvenli olmazdı.Onun buna verecegi tepkiyi dusunerek kendimi yataga attim.Aslında bir tepki vereceğinden bile emin değilim çünkü görüşecek miyiz bilmiyorum.

"Drew."
Kumandayı bırakıp bana baktı "Evet?"
"Annemi ziyarete gitmek ister misin?"
"Şimdi mi?"
Gözlerimde biriken yaşların akmasını engellemeye çalarak kafa salladım "Şimdi."
"Sende istiyorsan olur."
Hemen telefonlarımızı alıp çıktık.Taksi çevirip gideceğimiz yeri söyledik.Drew yol boyunca tek bir kelime etmedi.Parmaklarını birbirine geçiriyordu.Ne zaman gergin olsa bu hareketi yapar.İkimizin kardeş olduğunu anlamak kolaydır.
Uzun zamandır annemi ziyarete gitmiyoruz.Taksi durduğunda ikimizde gergindik.Ücreti ödeyip indikten sonra biraz yürüdük.Annemin mezarına geldiğimizde Drew yere çöküp oturdu.Ben uzaklaşıp onu yalnız bıraktım.Drew hep sevilirdi.Babam bile onunla ilgilenmeye çalışır.Erkek olmasına rağmen daha hassasdır.Sinirleri çabuk bozulur,kalbi çabuk kırılır.
Birkaç dakika sonra Drew yanıma geldi.Saklamaya çalışsada ağlamıştı.
"Burada bekliyorum."
Kafamı sallayıp annemin mezarının yanina cokerek oturdum.
Annem,teyzem,ben ve Elena bir yolculuğa çıkmıştık.Benim ısrarımla.Bir yere davet edilmiştik.Annem ve teyzem gitmeme kararı almıştı ama benim ısrarım onları yenmişti.Günlerce annemin yanından ayrılmayıp ona yalvarmıştım.Sadece gidip biraz at binmek,Elena ile iyi vakit geçirmek istiyordum.Yola çıktığımızda başımıza bunun geleceğini bilemezdim.Annem ve teyzemin benim ısrarım yüzünden çıktığımız bir yolculukta geçirdiğimiz kazada öleceğini bilemezdim.
"Özür dilerim.Özür dilerim çünkü biliyorum bu yaptığımı hiç takdir etmiyorsun.Bende etmiyorum ama uzak duramıyorum.Onu görmeden bir saat bile geçirmek istemiyorum.Gördüğümde kalbimin hızlanmasını engelleyemiyorum.Gerçek aşkımın peşinden gidiyorum.Senin söylediğin gibi." Drew'i kontrol ettim "Evet,sen bir suçluya aşık olmamdam bahsetmiyordun ama oldum işte.Nasıl,ne zaman olduğunu anlamadan ona aşık oldum." elimi toprağa koydum "lütfen yanımda ol.Lütfen bana şans ver."
Yanındaki mezara baktım "selam teyze."
Yerden kalkıp gözyaşlarımı sildim.Kıyafetlerimi düzeltip Drew'in yanına döndüm.
"Lex.Sen iyi misin?"
"Hayır.Sen?"
"Hayır." gözleri dolmuştu.
"Belki klasik bir söz olacak ama; annem ağlamanı istemezdi."
Annem ikimizede iyi gelmişti.Drew annemin en büyük hatırasıydı benim için.O an arabada olmadığı için çok şanslıydık.
-
"Sen ne zamandır aşk filmi izliyorsun? Bırak onu!"
"Sen aşk filmi izlemez misin? Kız olduğuna emin misin?" benimle alay ediyordu.
"Kes sesini! Onları izlediğim için birdaha izlemek istemiyorum!"
Filmleri elinden alıp tek tek kontrol ettim.Hepsini izlediğimi fark edince hepsini Drew'in kucağına verip yattığım koltuktan kalktım.
"Nereye?"
"Sen kal.Film almaya gidiyorum.Birkaç sokak ileride.Uzak sayılmaz."
Omuz silkip kafa salladı.Bunu tamam olarak kabul edip pijamalarımın üstüne ceketimi geçirdikten sonra cüzdanımı alıp çıktım.
Hava serindi.Neyseki ceketim var.Beni pijamalarımla birinin görmemesi için dua ederken film alabileceğim yere gelmiştim.Otomatik kapıdan geçip içeriye girdim.İçerisinin sıcak olması beni çok mutlu etmişti.Her katagoriden birer film seçecektim.İki film seçip başka bir katagoriye geçerken Harry'i görmem ve arkamı dönmem aynı saniyede gerçekleşti.Hayır,hayır,hayır.Beni görmemeli! Pijamalarımla! Bu halde! Hemen önümdeki filmleri isimlerine bile bakmadan alıp hızla diğer tarafa geçtim.Başka bir filme uzanırken ensemde bir sıcaklık hissettim.
"Lex."
Hayır.Benimle dalga geçecek.Yüzümü ona dönerken kucağımdaki filmleri düşürmemeye çalıştım.
"Harry.Naber?"
"İyi.Burada ne yapıyorsun? Yani pijamalarınla?" sırıtıyordu.
"Kardeşimle film izlemek istedik ve komik değil ve pijama normal birşeydir ve- ah,film almaya geldim."
"Anladım.Bu filmlerin hepsini alacağından emin misin?"
"Evet- yani hayır.Aralarından seçerim."
"Tamam.Seçtiğinde beraber çıkarız."
"Ne? Neden?"
"Araban benim evimde.Gecenin bu saatinde tek başına buraya gelmen tehlikeli.Ama tek başına gitmene izin veremem."
"Tamam.O zaman bunları alıyorum."
İçlerinden rastgele filmler seçip diğerlerini herhangi bir rafa bıraktım.Harry,ben ve pijamalarım kasaya yürüyorduk.Elimdeki filmleri kasiyere uzatıp cüzdanımı açtığımda eliyle beni engelleyip kendisi ödedi.
"Buna gerek yoktu."
Beni duymazdan gelip filmleri bana uzattı.Birlikte çıkıp arabaya bindik.Sessizdi.Beni görmesi umrunda değilmiş gibi görünüyordu.
"Sen film almadın?"
"Sadece bakınıyordum."
Kafamı salladıktan sonra hiç konuşmadım.Evimin önünde durduğunda ona bakıp gülümsedim.
"Teşekkürler."
"Önemli değil."
Arabadan indikten sonra geri dönüp cama eğildim "Bizimle film izlemek ister misin?"
"Tarafsız düşünmem gerek.Yani gelirsem-" derin bir nefes aldı "gelmiyorum."
"Peki.Görüşürüz...umarım."
Bahçe yolunda yürüdükten sonra kapıya vurdum.Geriye baktığımda Harry'nin arabası hala duruyordu.Belki gelir diye bekledim ama inmedi.Drew kapıyı açınca oyalanarak içeriye girip ceketimi çıkardım.Filmleri ona verip mutfağa geçtim.
"O arkadaşının abisi değil."
"Tabiki değil."
"Neden babama söylemedin?"
"Senin baban sorunlu.Erkek arkadaşım olduğunu öğrenirse kızabilir ve kim olduğunu merak edebilir."
"O erkek arkadaşın mı?"
"Hayır."
"Takılıyor musunuz yani?."
"Hayır! Ablanla bu şekilde konuşma ufaklık."
Gözlerini devirip sesini incelterek benim gibi konusmaya calıştı "Mısırları patlatsan iyi olur ufaklık."
Tek yapabildiğim o zaten.Mısırları patlatıp içeriye gittim.Drew filmi seçmişti.Ama ben kendimi burada hissetmiyorum.
Dün yaşadıklarım neydi? Hepsi gözlerimin önünden geçti.Cehennemin içine sürükleriyordum ve bunu izin veriyordum.
-
"Hey! Uyan! Biri mesaj attı!"
"Hı?"
"Seni görmek istiyormuş."
"Kim?"
"Harry yazıyor."
"Ne?"
Kalkıp koltuğun üstüne oturdum.Önüme düşen saçları tutup kulağımın arkasına sıkıştırdım.Gece burada uyumuşum.Telefonu Drew'den alıp cevap attım.
-Olur.Nerede?-
-Evde misin?-
-Evet.-
-Geliyorum.-
Telefonu koltuğa attıktan sonra koşarak yukarıya çıktım.Hemen kıyafetlerimi çıkarıp duşa girdim.Çıkıp sarı elbisemi giymekle meşgulken kapı çaldı.
"Drew kapıyı aç! Hemen geliyorum!"
Saçlarımı tarayıp koşarak aşağıya indim.Harry ve Drew konuşuyordu.

HARRY

Zaten evinin önündeyim.Hazırlanması için biraz bekleyip arabadan indim ve bahçeye girdim.Kapıyı çaldığımda orta boylu bir erkek kapıyı açtı.Kaşlarımı çatıp onu süzdüm.
"Harry sen misin?"
"Evet-sen-tamam biliyorum.Lex'in küçük kardeşi?"
Gözlerini devirdi "Küçük olmasamda kardeşiyim"
"Karşında ben varken gözlerini devirme dostum.O ablana özel bir şey."
Saçlarını karıştırıp içeriye girdim.Islak saçlarıyla Lexi merdivenlerdeydi.Sarı elbisesi ona çok yakışmıştı.
"Lex."
"Harry?"
"Konuşmamız gerek."
"Tamam." Drew hala oradaydı.Çoktan yukarıya yada bahçeye çıkmış olmalıydı "Drew."
"Ne?"
"Yukarıya çık!"
Kendini savunurcasına ellerini kaldırdı "Sesini beklenmedik zamanda yükseltmen..bundan nefret ediyorum."
Drew yukarıya çıkarken arkasından seslendim "Seni korkutmak için yapabileceklerini daha görmedin bile!"
Eliyle ağzımı kapamaya çalıştı.Beklemediği bir anda bileklerinden yakalayıp sırtını duvara yasladım.Ona daha çok yaklaştım.Nefesim suratına çarpıyordu.Lexi zor nefes almaya başlamıştı.
"Harry?"
"Gece düşündüm.Aslında düşünmeme pek gerek kalmadı." alnımı onun alnına yasladım.
"Ve?" hala nefes nefeseydi.
Ondan başkasının duyamayacağı şekilde konuştum "Seni eve bıraktıktan sonra sana ne kadar değer verdiğimi tekrar hatırladım.Başkası senin yerinde olsaydı onu öldürmüştüm.Ama sen-sen farklısın."
"Öyle miyim?"
Kafamı salladım "Evet.Öylesin."
Nefes almaya çalışarak bana bakıyordu.Bileklerini serbest bırakıp kollarımı beline doladım.Gözlerini kapayıp parmak uçlarına kalktı.Daha önceki gibi olmadı,ikimizde birbirimize yaklaşmaya başladık.Daha uzun sürmesini beklemeden,belinden kendime doğru çektim.Dudaklarımız buluştuğunda nefes almayı bıraktı.Uzun öpücüğün sonunda geri çekildiğinde nefes nefeseydi.
Nefes almaya çalışarak gözlerini açtı "Yani?"
"Cehennemde birlikteyiz."

HELLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin