The End

454 23 2
                                    

Selam,heyecan yok sadece yeniden düzenlediğim için finali başka bir bölüm olarak vermek istedim.Yenilenmiş halini daha çok sevmenizi umuyorum.Zaman geçtikçe düşüncelerim,hayal gücüm değişiyor ve bende bunu sizlerle paylaşmak istedim.Bu yüzden yeniden düzenleme yapmaya karar verdim.Evet,çok fazla farklılık yapmadım (son iki bölüm hariç) ama daha kaliteli hale getirdiğimi düşünüyorum.Diğer hikayem Broken üzerindede çalıştım ve onuda yeniden düzenledim.

Ufak bir haberim daha var.Yeni bir hikaye yazmaya başladım ve kısa zamanda,her defasında 5 bölüm olarak sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.

Eğer düzenlemem için yeniden okuduysanız ya da ilk kez okuduysanız yorumlarınızı bekliyorum.İyi ya da kötü tüm yorumlarınızı dikkate alıyorum.

Teşekkürler💜


1 YIL SONRA

Tatlı koşuşturma hepimizi telaşa düşürmüştü.Harry odaya girip beni görmeyi deniyordu ama buna kimse izin vermiyordu.Beş kız kapıda Harry'i engellerken perdenin arkasından bahçeyi izledim.Babam ve Drew oradaydı.Miami 'ye geldikten sonra şaşırtıcı bir şekilde iyi ilişkimiz olmuştu.Harry'nin aileside elbette buradaydı.Aile dostlarımız gelmişlerdi ve bahçe tam anlamıyla doluydu.Annemin burada olmasını ve bana sarılarak sakinleştirmesini isterdim ama tek yapabileceğim hayal etmekti.Karnımı okşayarak kendi annem gibi mükemmel bir anne olmayı diledim.Bana kısa zamanda ne kadar iyi bir anne olduğu gerçeğiyle gurur duydum.Hamile olduğumu üç gün önce öğrendim.Bunu kendime bir düğün hediyesi olarak kabul ettim ve Harry'e bugün söylemek istedim.
1 yılda tabiki hayatımızdaki kan lekeleri görünmüştü ama onları zarar görmeden silmeyi başarmış ve iyi zamanlar geçirmiştik.
Elena kapıyı açarak içeriye girdiğinde yavaşça ona döndüm.
"Gördüğüm en güzel gelinsin." dedi ve bana sarılarak ağlamaya başladı.
"Yapma.Makyajım bozulabilir,ağlamak istemiyorum."
Cassandra hala Harry'e bağırarak odaya girdi ve kapıyı kilitledi.Bize sinsi gözlerle baktı ve "ben olmadan?" diyerek koştu ve sarıldı.
"Hala inanamıyorum! İlk senin evleneceğini asla düşünmemiştim." Elena aynaya bakarak gözlerini sildi.
"Bende ama o kapıda sizinle savaşan şey hayatımı değiştirdi.
"Joe daha ne kadar bekleyecek bilmiyorum." omuz silkerek o da Elena'nın yanına gitti.
"Harry onunla konuşur."
"Sevinirim."
"Harry gelebilir mi? Onu görmek istiyorum."
"Hayır! İmkansız."
"Değil! Harry!" odanın kilidini açtım ama kızlar kapıyı kapatarak bana engel oldu.
"Bu kızlar beni onları öldürmem için zorluyor!"
"Seni seviyorum." elimi kapıya koydum.
"Seni seviyorum." sesini ağlayacak gibi çıkarttı "bizi ayırıyorlar."
Eğer üzerimde bu gelinlik olmasaydı sonuna kadar onlarla savaşırdım.Şimdi ise sadece kabullenebiliyordum.Zamanın geldiğini söylediklerinde Harry ısrar etmeyi bıraktı ve küfürler ederek merdivenleri indiğini duydum.Pencereden baktığımda Harry yerini almıştı.O kadar yakışıklıydıki.Üzerindekiler onu harika gösteriyordu.Ona bunları giydirebileceğimi tahmin edemezdim.Kızlar da aşağıya indi ve babam odanın kapısını açarak dikkatle beni inceledi.
"Annen burada olmalıydı." dedi ve bana sarıldı.
"Ağlıyor musun sen? Hadi ama Jack Moore."
"Susar mısın?" dedi ve kolunu bükerek girmemi bekledi "hadi."
Son kez aynaya baktım ve duygu patlamalarından sonra hala mükemmel görünüyor muyum kontrol ettim.
Koluna girdim ve yavaşça ilerlemeye başladım.Tanrıya şükür düğünümüz için kiraladığımız yerde asansör vardı.Babam ve ben kapıdan çıktığımızda alkışlar başladı.Sonunda bu noktadayım.Sırıtmamı engellemeye çalışırken Harry'e baktım.Gözlerini benden ayırmıyor ve dikkatle beni inceliyordu.Babam durdu ve elimi öptükten sonra Harry'nin yanına gitmem için beni bıraktı.Yola tek başıma devam ettim.Harry'e yaklaştığımda gözlerinin dolu oldugunu fark ettim.Mutluluktan dolayı gözyaşlarım gözlerime saldırdığında onlarla savaştım.Elimi nazikçe tutarak beni yanına çekti.
"Sen ağlıyor musun?" diye fısıldadım gülerek.
Bana baktı ve "sana sahip olduğum için çok şanslıyım." dedi,alnımdan öptü.
Evlenmemizi sağlayacak kişi söz almak için konuştuğunda ikimizde daha önce hazırladığımız cümleleri tekrarladık.
"Hayatımın en güzel zamanlarını bana yaşatan ve yaşatmaya devam edeceğinden emin olduğum bu sinirli,korkutucu ama çekici-" ben dahil davetlilerde kahkahalarını engelleyemedi "ama çekici olan adamın çocuklarımın babası olmasını istiyorum ve onunla evlenmek istiyorum."
Harry bana baktı ve gülümsedi "dünyadaki en mükemmel kadınla evlenmek üzereyim.Bunu yapacağımı ben bile tahmin edemezdim." ellerimi sıkıca tuttu "hayatımı böylesine güzelleştireceğini bilemezdim.Gittiği her yeri güzelleştiren biri olduğun,bana çok güzel bir hayat sunduğun için teşekkür ederim.Sana minnettarım Lexi.Tüm bunları nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama sadece sana minnettarım.Senin kadar güzel ve iyi biri daha olduğuna inanmıyorum."tekrar alnımdan öptü "benim olan her şey senin.Seni hayatımın sonuna kadar koruyacağıma,sana sadık kalacağıma ve seni seveceğime söz veriyorum."
Nikah memuru konuşurken kulağına yaklaşarak "hamileyim." diye fısıldadım.
Harry öylece durdu ve bana baktı,yüzündeki şaşkınlık ifadesi görülmeye değerdi.
"İmkansız."
"Değilmiş." gülümseyerek cevap verdim.Bundan memnun olduğumu hissetmesini istiyordum.
Bir süre sonra hala bir karşılık vermeyince vücudumun titremeye başladığını hissettim.Yüzünü görseydiniz eminim bu korkuyu sizde hissederdiniz.Beni burada bırakmasından korktum ama aniden hareketlenerek beni kucağına aldı ve dudaklarıma ilk evlilik öpücüğünü verdi.Yavaşça yere bıraktı ve ellerini karnıma koyarak alnımdan öptü.
"Seni seviyorum Lexi Moore."
"Seni seviyorum Harry Edward Styles."
Birlikte geçirdiğimiz zaman ikimizide çocukluktan kurtardı ve iyi bir çift olmaya sürükledi.Ben artık hayatını bulmaya çalışan,etrafta amaçsızca dolaşan bir kız değilim.Harry ise artık düşünecek bir şeyi olmayan bir katil değil.
Ailelerimiz yapılan hataları,bizde onların hatalarını kabul ettik ve güzel bir birlikteliğimiz oldu.Harry'nin annesi ve babamı düğün hazırlıkları sırasında görmeliydiniz.
Arkadaşlarımız her zaman olduğu gibi yanımızdaydı ve hep olacaklardı çünkü iyi ve kötü her zamanı onlarla birlikte yaşamıştık,mutluluğumuza şahit olmuşlardı.
Şimdi ise mutlulukla ve iyi birer ebeveyn olmak için dua ederek,birbirimize destek olarak bebeğimizi bekleyecektik.
Hayata karşı savaşımız artık ailemiz için olacaktı.

1 YIL SONRA

"Dans edelim mi?"
Gülümsedim "tabi."
Bana uzattığı elini tuttum.Onunla birlikte ortadaki boş alana yürüdüm.Sarılıp kafamı omzuna yasladım.Düğünümüzde ilk dansımızı yaptığımız şarkı çalıyordu,bunu bile düşünmüştü.İlk evlilik yıldönümümüzde tüm arkadaşlarımızla,tüm ailemizle birlikteydik.Hayatımın her anına buradaki insanlar dahildi.
"Ağlamaya başladı."
"Babasını kıskandı." omzumu öptü "bekle."
Beni yalnız bırakıp kızımız Emma'nın yanına gitti,onu kucağına alıp geri geldi.Bir elini belime koyarak dans etmeye devam etti.Herkes gibi büyük bir kahkaha atarak ikisiyle dans etmeye devam ettim.Bana bakışları o kadar çok şey anlatıyorki.Tüm dünyam,tüm hayatım,tüm kalbim gözlerinde saklıymış gibi.Bana bu dünyada en güzel bakabilecek insan oymuş gibi.
Emma şimdi daha mutluydu,babasının kucağında etrafa gülücükler saçıyordu.Aralarındaki ilişkiyi görmeniz gerek.Evet,henüz çok küçük ama babasını gördüğünde deliler gibi gülümsemeye başlıyor.Harry ise onu görünce bütün işini bırakıp tüm ilgisini Emma'ya veriyor,adını duyduğunda bile heyecanlanıyor,herkese bir kızı olduğundan bahsediyor.İş yerideki odası onun fotoğraflarıyla dolu.Evet,bir iş yeri var.Bazen onları saatlerce uzaktan izliyorum.Kıskanmaya başlamak üzere olduğum zamanlar olmuyor değil ama aklıma gelen dünyanın en güzel iki şeyine sahip olma düşüncesi bunu hemen yeniyor.Onlar için yapabileceklerimi tahmin bile edemezsiniz.
Ah,diğerleri mi?
Joe ondan asla beklenmeyecek bir hareket yapıp Gemma'yı dansa kaldırınca gözlerim hemen Cassandra'ya döndü.Erkek arkadaşının koluna vuruyor ve dansa kaldırmasını işaret ediyordu.Babam bizden 3 ay sonra evlendiği eşi Julia ile dans ediyor.Alfredo ve nişanlısı bebeklerinin ilk hareketlerini hissetmeye çalışıyorlar.Max yalnız oturuyor,telefonuyla ilgileniyor ve muhtemelen ortamdan etkilenip kendisiyle birlikte olacak bir kız arıyor.Yeni komşularımız Kate ve Jack çocuklarını güldürmeye çalışmaktan yorulmuş,oturuyorlar.
Artık hepsi bana bir kraliçeymişim gibi davranıyorlar.Onları o cehennemden kurtaranın ben olduğunu her fırsatta söylüyorlar.
Hayatın bize neler sunacağını kimse bilemezdi.Sadece bekledik ve sabırla diledik.Hepimiz buraya gelmek için çok çabaladık,çok yorulduk,çok ağladık ama sonunda güldük.Her şeyin karşılığını aldık.
Dolu gözlerimle Harry'e baktım.Gülümseyerek burnunu benimkine sürttü.
"Yapma."
"Çok güzelsiniz."
"Bir aile olacağımıza inanır mıydın?"
Kıkırdadım "asla."
"Seni ilk gördüğüm an buna inanmaya başladım."
Artık yaşlar yanaklarımdan süzülüyordu "senin için minnettarım." düzelttim "sizin için minnettarım."
Clair'i zıplattı "bizde senin için minnettarız,değil mi?" dedi sesini incelterek.
Asla bırakmak istemediğim elini tuttum "seni seviyorum."
"Seni seviyorum."

HELLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin