I Love You

2K 136 4
                                    

HARRY

"Güzel haber." kafasını duvara yasladı.
"Güzel olan tek şey sensin."
Kollarımı beline dolayıp tekrar yaklaştım.Gülümseyip merdivenleri kontrol ettikten sonra tekrar ona bir öpücük verdim.Elbisesinin fermuarını açıp boynuna indim.Gözlerini kapayıp kafasını duvara yasladı.Nefes alış verişini göğsünün hızlanmasından anlayabiliyordum.
"Harry...Drew." duymak istemediğimi biliyordu.
"Hey! Ben hala bu evdeyim!" Drew merdivenlerdeydi.
Hızla fermuarını kapayıp Lexi'den uzaklaştım.Lexi kıpkırmızı bir şekilde sadece gülümsüyordu.Drew'e ters bir bakış attıktan sonra dudaklarımı yaladım.
"Hep burada mı kalacak?" elimde Drew'i gösterdim.
"Lex izin verdiği sürece,evet.Fazla kalmamı istemiyor bana söylemediği bir şey var."
"Ablanı mı şikayet ediyorsun?" alay eder gibi güldüm "Ve bana şikayet ediyorsun? Zekanı kimden aldın sen?"
Koltuğa oturup dirseklerimi dizlerime dayadım.Lexi bir şey söylemeden yanıma oturdu.Drew merdivende daha fazla durmadan mutfağa girdi.
"Neden burada kalamıyor?"
"Benim güvende olmayacağımı söyledin.Burada kalırsa onun hayatıda güvende olmaz."
"Seni hep koruyacağım."
Bana dönüp küçük elleriyle ellerimi kavradı "Biliyorum.Ama burada kalamayacağını sende biliyorsun."
"Haklısın." yerimden kaltım.Kolundan tutarak onuda kaldırdım. "Drew! Lex yemek yemek istiyor! Gelmek ister misin?"
Kısık sesle konuştu "Ne? Bunu ben istemedim."
"Artık istiyorsun." omuz silktim.

LEXI

"Makarna yer misin?"
Arka koltuktaki Drew'a baktım "Drew?"
Omuz silkti "Olur."
Arabadan indik.Harry elini omzuma atıp Drew'ı tek bıraktı.Kapıdaki görevlilerle konuştuktan sonra içeriye girdik.
Oturabilecek bir yer bulunca Harry eliyle işaret etti ve oturduk.Drew karşımıza oturarak telefonunu çıkardı.
Bizimle ilgilenecek olan garson geldi.Göğüslerini göstermek istercesine eğilerek menuyu bize uzattı.Harry ve Drew gözlerini kızdan alamadı.Kız gülümseyip arkasına döndüğünde Harry'nin ayağına tekme attım.
"Lex! Ne?"
"Yanında bir kız varken başka bir kızın göğüslerine bakamazsın."
Kulağıma eğilip fısıldadı "neden? Güzeller.Daha iddialıysan-"
Koluna vurup devam etmesine izin vermedim.Şimdi kalkıp burada bağrınmak istiyordum.Bunu yapmasına izin veremezdim,yanımda yapamazdı.
"Biz başka birini alabilir miyiz?"
Harry'den gözlerini ayırmayarak cevap verdi "Neden?"
Henüz almadığı menüyü yavaşça üzerine fırlattım "Konuşurken suratıma bak.Müşteriye saygı diye birşey duydun mu?"
Sadece o değil Harry'de masadaki bakışlarını bana çevirdi.Bu kez ona bakmamıştı.Gözlerimdeki kızgınlığı belli etmekten çekinmedim.
"Affedersiniz."
"Hayır,affetmem.Gözlerini hemen onun üzerinden çek ve uzaklaş."
Masadan uzaklaşarak birilerini yönlendirdi.
"Merhaba.İstekleriniz?"
Garson geldiğinde Harry bana bakrı.Ani hareketle sandalyemden kalktım.Ya orada ağlayacaktım ya da kimse görmeden tuvalette ağlayacaktım.
"Ben tuvaletteyim."
"Lexi."
"Bir şey yemeyeceğim"
"Otur şu sandalyeye."
Duymamazlıktan gelip tuvalete yöneldim.Geniş koridora girdikten sonra tuvaletin kapısını açtım.Sinirden ağlıyordum.Hala benim yanımda böyle bir şey yaptığını kabullenememiştim.
"Lex."
"Git buradan.Buraya giremezsin."
"Eminim öyledir." kapıyı açıp içeriye girdi.
İçerideki kız şaşkınlıkla bakıyordu.Harry kapıyı tekrar açıp eliyle ona dışarıyı gösterince itiraz etmeden çıktı.
"Drew'i yalnız mı bıraktın?" kaçmaya çalıştım ama beni kolumdan yakaladı.
"O bir çocuk değil.Yalnız kalabilir."
"Evet." sırtımı duvara yasladım.
"Seni kızdırdım mı?" kapıyı kilitleyip yanıma geldi.Duvara yaslandı.
"Hayır.Erkek arkadaşım yanımda bir kızın göğüslerine bakıyor,benimle dalga geçiyor ama hayır.Kızmadım."
"Erkek arkadaşın...bunu senden duymak güzel."
"Ama erkek arkadaşım gibi davranmıyorsun."
"Tamam,nasıl bir erkek arkadaş istersin?"
Kollarını yüzümün iki yanına koyarak güldü.Suratına bakmamak için kafamı çevirdim çünkü bu ifadesine bakarsam daha fazla kızgın kalabileceğimi sanmıyorum.
"Senin gibi bir erkek arkadas istemiyorum."
"İstiyorsun."
"İstemiyorum."
"İstiyorsun."
"İstemiyorum dedim.i
"Yalan söylemek kötü bir şey."
"Senin yaptığın iyi mi? Böyle birini istemiyorum!" kurtulmaya çalıştım ama yine başarısız oldum.
"Suratıma bak."
İnat ettim ve bakmadım.Elini duvardan çekip cenemi kavradı.Suratına bakmamı sağladı.
"Tekrar söyle."
Gözlerimi kaçırdım. "İstemiyorum."
"Gözlerini kaçırmadan." sessiz kaldım.Ona bakarak bunu söyleyemezdim.Göz kırptı "İstiyorsun."
İstemeden gülümsedim "Evet,istiyorum."
Bana ufak bir öpücük verip kolumdan tuttuktan sonra kapının kilidini açtı.Elini omzuma attıktan sonra tuvaletin önünde yığın oluşturan insanların bakışlarına aldırmadan Drew'in yanına gittik.Bu kadar cabuk etkisinde kalmam,beni ikna etmesi hosuma gitmiyordu.
"İyi misiniz?"
Harry onay beklemek için bana baktı.Kafamı sallayınca Drew'in saçlarını karıştırdı "İyiyiz."
-
"Görüşürüz Drew."
"Görüşürüz."
Drew'in inmeye niyeti yoktu.Anahtarı çantamdan çıkarıp eline verdim ve kafamla evi işaret ettim.
"Gelmek ister misin?"
"Kardeşin olduğu sürece o evde rahat değiliz."
"Rahat olmak derken neyden bahsettiğine bağlı."
"Bence biliyorsun."
Emniyet kemerini açıp bana yaklaştı.Drew'in evden bizi izlediğini bilsemde Harry'e engel olamadım.Telefonum çalana kadar herşey mükemmeldi.Drew.Harry telefonu elimden alıp açtı.
"Bizi izlediğini görüyorum.Bir daha bilerek bizi bölersen kötü olur."
Telefonu kapayıp sırıtarak bana uzattı.
"Biraz kibar olabilirdin."
"En azından denedim."
"Eminim."
"Neyse biz devam edelim."
Bana yaklaşırken onu engelledim.Kaşlarını çatıp sebebini sorarcasına baktı.
"Eve gitmem gerek."
"Kızdın mı?"
"Hayır."
"Bana gerçeği söyle."
"Söylüyorum."
"Tamam.Eve gitmen gerekiyorsa git."
Gülümseyip kapıyı açtım "Seni seviyorum."
"Bende."
Tek kaşımı kaldırdım "Bende ne?"
"Bende işte." gozlerini kaçırdı ve direksiyonu sıktı "Hadi eve git."
"Ciddi misin sen? Bunu yapacak mısın yani?"
"Neyi?"
"Gerçekten aptalın tekisin."
Arabadan indim.Kapıyı çarpıp bahçeye girdim.Arkamdan gelen ayak seslerini duyduğumda bakmadan hızlandım.Bileğinden yakalayıp beni kendine çevirdi.Duvara kadar yürüyüp sırtımı duvara yasladı.
"Tepkilerine dikkat et.Bu gün olduğu kadar çok tepki vermen iyi olmaz.Biliyorsun,öfke problemim var."
Bileklerimi bıraktı.Olduğum yerde duvardan aşağıya kayıp otururken onun arabasına gidişini izledim.Konuşamadım çünkü neler olduğunu anlamamıştım.Ne? Ona kızdığımı belli edemez miyim? Ondan bir şeyler duymayı bekleyemez miyim? Hayatımda neler olmaya başladığını düşünürken çoktan ağlamaya başlamıştım bile.Biraz oturduktan sonra yerden kalkıp kapıya vurdum.

HELLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin