Secret

2.1K 126 9
                                    

"Önemli değil dedim." gözlerini kaçırdı.
Omuz silktim "Bilmek istiyorum dedim Harry."
Beni kucağından indirdi.Merdivenlere giderken kolundan tuttum.
"Neden söylemiyorsun?"
"Seni ilgilendirmez."
"Beni ilgilendirmez mi?"
"Evet."
"Merakımdan kaçamazsın.Bunu biliyorsun."
"Lanet merakından kaçamam bunu biliyorum." kolunu çekti "ama anlatamam."
"Neden?"
"Merakının her şeyi berbat etmesine izin veriyorsun."
"Bilmeye hakkım var! Her defasında benden kaçamazsın.Bilmeme izin ver."
"Lexi."
"Harry!"
Merdivenlerden yukarıya çıktı.İndiğinde tişörtünü giymişti ve elinde arabasının anahtarı vardı.Kapıyı açınca arkasından koşup o çıkmadan kapıyı kapadım.
"Gitmiyorsun!"
"Elini çek."
Önüne geçip sırtımı kapıya yasladım "Hayır! Bana açıklama yapmadan gidemezsin!"
"Önümden çekil ve nasıl gittiğimi gör."
"Hayır!"
Kolumdan tutup kapının önünden çekilmemi sağladı "Bir sürtük gibi davranıyorsun."
Elimi yavaşça indirdim.Yüzüne öylece baktım.Elini kapıya vurdu.Kapıyı açıp önünden çekildim.
"Bir sürtük gibi davranıyorsun."
Nereye isterse gidebilirdi.Çıkarken çarptığı kapının sesiyle irkildim.Sırtımı dolaba yasladım.Neden bu kadar çıldırdığını anlamaya çalışıyordum.
Henüz Harry'nin arabasını çalıştırdığı duymadan kapı çaldı.Ellerimdeki kan duvara bulaşana kadar yine kendimi tırnakladığımın farkında değildim.Duvardan destek alarak kapıyı açtım.
"Özür dilerim."
Kapıyı suratına kapamak üzereyken ayağını kapıya koydu.Daha çok bastırarak ayağını sıkıştırdım.Homurdanarak kapıyı itmeye başladı.Benden güçlüydü.Savaş çok uzun sürmeden o kazandı.Kapıyı açtı.Koşarak odama çıkıp kapıyı kilitledim.Arkamdan geldi.
"Aç şunu!"
"Benimle sakın konuşma."
"Özür dilerim.Öyle söylemek istemedim."
"Ama söyledin!"
"Öfkemi biliyorsun."
"Seni öfkelendirecek bir şey yapmadım!"
Kapıya vurdu "Aç kapıyı Lex!"
"Hayır!"
"Tamam! Tamam,sana anlatırım söz veriyorum.Sadece iyi olduğunu görmeme izin ver."
"İstemiyorum."
"Ne yapmamı istiyorsun! Özür dilerim."
"Sürtükler özür kabul etmiyor."
"Kendine sürtük deme."
"Ben değil sen söyledin!"
"Özür diledim."
"Umrumda değil! Artık senide öfkenide istemiyorum! Normal olmayı öğrenene kadar benimle işin yok."
Konuşmadı.Merdivenlerden inen ayak sesleri duydum ve ardından kapı kapandı.
Kilidi açıp seslendim "Harry?"
Ses gelmeyince titreyen ellerimle merdivenlerin kenarlarını tutup aşağıya indim.Mutfağa girip kendime su doldurdum.Bir yandan söyleniyordum.
"Sürtük.Ben sürtüğüm.Evet.Haklısın.Tek yaptığım sana aşık olmak.Seni her ne yaparsan yap sevmek.Hep yanında olmaya çalışmak ve merak etmek.Merak ettiğim için sürtük oldum.Senin için kullanacak çok kelimem var." suyu içip bardağı bıraktım tezgaha ellerimi dayadım "Ama bunu yapmayacağım.Sana aşık olmamdan yararlanıyorsun." ellerimdeki kanları temizlemek için suyu açtım "Ama hala sana aşığım! Ve şimdide kendimle konuşuyorum!"
Ellerimi kurulamak için havluya uzandım.Havluyu ellerime bastırdığımda canım yandı.Bunların artık iz kalacağını biliyordum.
Homurdanarak döndüğümde Harry'i karşımda görünce çığlık attım.Evden çıkmamıştı ve bana çok yakındı.Arkamda olduğunu nasıl hissedememiştim? Gözlerini ellerime indirip parmaklarını ellerimin üzerinde gezdirdi.Gözlerimi onun gözleriyle karşılaştırmamaya çalışıyordum.Çünkü gözlerine bakarsam ona kızgın kalamam.
"Üzgünüm."
"Evet."
"Gözlerime bak."
Kafamı iki yana salladım "Bakarsam seni affedeceğimi biliyorsun."
"Affetmeni istiyorum."
"Ben affetmek istemiyorum.Öfkeni ve seni istemiyorum."
"Az önce söylediklerinin hepsini duydum Lex."
"Kendimle konuşuyordum."
"Ve doğruları söylüyordun."
"Hayır.Kendimle konuşurken yalan söylerim.Seni istemediğimi sana söyledim."
"Gözlerime bakmadığın sürece bana söylemiş olmuyorsun."
"Bakmayacağım."
Elleriyle belimi kavrayıp beni havaya kaldırdı.Ben bağırırken beni mutfak tezgahına oturttu.
"Dokunma bana!"
"İzin almam mı gerekiyor?"
"Evet!"
Dudaklarıma doğru fısıldadı "Bağırma."
Bir oyun gibi,bir korku hikayesi gibi.Gözlerine bakarsan kaybedersin,gözlerine bakarsan yakalanırsın.Gözlerine bakıp onu affetmek bunlardan farklı değildi.
"Uzaklaş."
"Benimle inatlaşman seni daha güzel yapıyor."
"Artık sana inanmıyorum."
"Yalvarma sınırımı geçiyorum."
"Hala affetmedim."
"Ama affedeceksin."
"Hayır."
Eliyle çenemi kavrayıp suratımı çevirdi.Onunla göz göze gelmemek için gözlerimi kapadım.
"Çocuk gibisin."
"Ah,evet.Az önce sürtüktüm.Şimdi çocuk."
"Yapma."
"Neyi?"
"Bana bak Lexi."
Gözlerimi açıp ona baktım.
"Evet.Şimdi beni istemediğini tekrar söyle."
"Ah! Beni rahat bırakamaz mısın?"
Kafasını iki yana sallayıp dudaklarını yaladı "Hayır."
"Neden bana böyle davranıyorsun?"
"Nasıl?"
"Bilmiyorum.Kendimi kötü hissediyorum."
"Davranmıyorum."
"Emin misin?"
"Evet.Hadi beni affet."
Ellerimi kaldırdım "Ah.Tamam.Bırakıyorum."
Saçlarımla oynadı "Yine ben kazandım."
"Evet ama bundan memnun değilim."
Belimden tutup beni mutfak tezgahından indirdi.Elimden tutmaya çalıştı ama elimi geri çektim.
"Bu ne şimdi?"
"Hala kızgınım."
"Lex.Gerçekten yeter."
Parmaklarımla oynadım "Eğer beni yemeğe götürürsen susarım ve tekrar özür dilersen.Bir daha bana öyle demeyeceğine söz verirsen."
"Tamam,seni yemeğe götüreceğim,özür dilerim ve bir daha asla sana öyle demeyeceğim." Gülümsedi.Bu gülümsemeyi gördüğüm için dünyadaki en şanslı insanım.Yanağından öpüp yanından geçtim.Merdivenlerden çıkarken arkamdan bakıyordu.
Hemen giyindim,saçlarımı açıp taradım ve makyaj yaptım.Kaybedecek vaktim yok,onu ne kadar çok görürsem o kadar iyiydi.Telefonumu ve anahtarımı alıp çantama koydum.Açık kapıdan çıktım.
"Hazırım!"

HELLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin