17.Dayanamıyorum

26 3 0
                                    

Bugün uyandığımda Erdem yatakta değildi.Bütün evi aradım "Erdem nerdesin?" diye bağırarak.Erdem yoktu.Ben Burçak uyanmadan teyzemi aradım.Teyzem geldi Burçak'ı aldı ve evden gitti.Ben halen evi arıyordum.Erdem'in telefonunu aradığımda evde çalıyordu.Koridordan çantamı alacakken koridordaki mantar panoda bir not olduğunu farkettim.Hemen alelacele okudum.Notta "Ben yapamıyorum,üzgünüm.Bana inanmıyorsunuz.Burçak'a iyi bak.Seni seviyorum sevgilim.Hoşçakal" yazıyordu.O notu aldım ve gidebileceği heryere gittim ama yoktu.Ya hiç gelmemişti ya da çoktan kendini öldürmüştü.Erdem'i aramaktan kendimi kaybetmiştim.Erdem'e o kadar bağlanmıştım ki ayırsalar ölürdüm.Artık Burçak bana emanetti ama yapamıyordum.Dayanmak imkânsızdı.Keşke Erdemle hiç tanışmasaydım dedim içimden.Ağlıyordum.Yapamıyordum.Kendimi yere attım ve ağlamaya başladım.Erdem gitti ama ben de gittim sanki onunla.Sanki ben de onunla öldüm.Artık ne yapacağımı bilmiyordum.Bütün sevdiklerim teker teker beni bırakıyordu.Önce annem bıraktı,şimdi ise Erdem bırakıyor.Sıra ya babamda,ya abim de ya da Burçak'taydı.Durumu herkese anlattım.Herkes ağlıyordu.Burçak ise babasını son kez doğum gününde yatmadan önce gördü.Burçak babasını bırakmazdı.Hep onun yanında olurdu.Ben Erdemle tanıştığımız kafeye gittim.Dayanamadım orada da ağladım.Herkes bana bakıyordu.Erdemle gittiğimiz heryere gittim ve ağladım.Sanki kendime işkence çektiriyordum.Bütün anılarımızı gözümün önüne getirmek istedim ağlayarak.Babam her göz yaşımda yanımdaydı.Erdem'i şimdiden özlüyordum.Erdemsiz bir hiç olan ben ne yapabilirdi ki?Anca kendine ahmakça Erdem'e benzeyen birini bularak avutabilirdi.Teyzem beni zor tutuyordu.İlke abla beni gördükçe ağlıyordu.Ya abim de böyle bir hastalığa tutulursa diye.Herkes kendi derdine düşmüştü.Ben ise Erdem'in peşine.Heryerde Erdemi arıyordum.Polisler heryerde benim için çalışıyorlardı,Erdem'i bulmak için çalışıyorlardı.Erdem ise bizden kaçmaya çalışıyordu.Erdem beni hiç düşünmüyordu.Erdem hiç annesini,babasını,BURÇAK'I düşünmüyordu.Herkes Erdem için ağlıyordu.Herkes polislerden bir haberdi.Polisler ve sağlık ekipleri heryerde onu arıyordu.En sonunda telefon çaldı ve polisler aradı.Ağızlarından şu sözler döküldü "Erdem Bey kendini kayalıklarda vurmuş.Hastaneye kaldırılıyor." dedi.Ben elimden telefonu düşürdüm.Olay yerine gittiğimizde anladım ki Erdem anılarıyla ölmek istemiş.Erdem tanıştıktan sonra gittiğimiz ilk kayalıklarda vurmuş kendini.Buna inanamıyordum.Ağlıyordum sadece.Ağlıyordum.Hastaneye gittik ve Erdem'in peşinden ameliyathaneye doğru gittim.Giderken Erdem bana "Seni seviyorum sevgilim.İremim.Kızımın annesi.Kendine iyi bak.Kızımıza iyi bak.Hoşçakal sevgilim." diyerek can verdi gözümün önünde kan kaybından.Ben sadece ağlamaya başlamıştım.Tezcan anne beni zor tutuyordu.Ben bağırıyordum "Erdem" diye.Haykırıyordum adeta."Erdem beni bırakma!Gitme.Kızımız çok küçük!Üzme onu!" diyerek haykırıyordum.Herkes bana bakıyordu.Ben ise ağlıyordum.Tezcan anne çok üzgündü.Erdem'i simdiden özlemiştik.Onu nasıl bırakabiliriz ki?Erdem bizi nasıl bırakırdı.Kızımızı nasıl bırakabildi.Kızım artık babasızdı.Benim kızım babasına doyamamıştı.Benim anneme doyamadığım gibi.O da babasızdı.Herkes onunla alay edecekti.Senin baban yok diye alay edeceklerdi onunla.Onu hep dışlayacaklardı aslında.Onu hep küçük görceklerdi aslında.Bu senin yüzünden olacak meleğim ama sen kendini üzme biz üzülürüz.Sen git sevgilim.Ben bakarım Burçak'a.Hoşçakal sevgilim...Erdem'im...

Günlerden AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin