Karakterlerimi esinlendiğim güzel sarışınıma ithaf ediyorum bu bölümü -brooklynbaby.İyiki varsın çilli sarışın.
Bazı anlar vardır ya hani şu gerilim filmlerinde olan türlerden bahsediyorum , film sizi öyle bir hale getirirki o an beyniniz durur ve hicbirsey algılamassınız sonra filmin salak ve ölmeye meraklı muhtemelen sarışın kızı bir ormanda yada korkunç bir evde yalnız kalır ve hiç yapmaması gereken şeyler listesini cebinden çıkarır ve uygulamaya başlar.
Gerek o ormandaki gizemli tavşanı takip etmek gerekse o hiç açmaması gerek kapıyı açmak. Ama sonuç aynıdır siz o kız ile ruhunuzu bütünleştirir ve o heyecanı, adrenalini yaşarsınız, ve olayın patlak verdiği kısma sıra geldiği anda algılarınız büyük bir merakla kapanır ve tüm zihniniz ve vucudunuz olacak şeyi bekler.
Şu an tam olarak o durumdaydım tek farkla ben bir korku filminde değil gerçek hayattaydim ama algılarım o kızınki ile eş değerdi. İşin iginç kısmı şu an o aptal kızın başına ne geldiği umrumun kıyısından bile geçmiyordu. Silahı aleşledikten sonraki kısım benim için sisliydi . Yani zihnim kışın ortasında Ziganada gibiydi. Karadeniz güzel yer Zigana da öyle ama şuanki durumunun güzel kelimesi ile tek bir bağı yada harf ilişkisi bile yok. Silahın o kulağımı çınlatan bariton sesini duymasam bir rüyada olduğuma bile inanabilirdim. Sesler vardı ama duyamıyordum.
Derin bir okyanusa dalmış gibiydim ne gözlerimi açıp etrafı net bir şekilde görebiliyordum nede sesleri net duyabiliyordum. Hissedebileceğiniz şeylerin bile sınırlandığını bilmek sinirinizi son raddesine kadar zorluyordu. Bi an önce lanet göz kapaklarımdan kurtulup abime ne olduğunu , kurşunun adamın bir yerine isabet edip etmediğini yada bu kafamdaki iğrenç ağrının sebebini öğrenmek için deliriyordum.Ve zihnim azda olsa toparlanmaya başladı. Dipten çıkmaya başladığımı hissediyordum. Biran önce şu beni boğan okyanustan kurtulup bu okyanusu ateşe vermek istiyordum. Bütün okyanus buhar olana kadar hemde.
Çünkü bilinmezlik sizi bitirir , bildiğim denizlerde değildim bilmediğim bir okyanustaydım. İçimdeki sorulara cevap ararken kesik kesik bir kaç cümle algıladım. "Yavaş ol Uras " abimin son derece endişeli sesi olayı birazda olsa tahmin etmemde yardımcı oldu. Muhtemelen bayılmıştım , peki o yaralanmışmıydı yada o adam nerdeydi. Bütün hücrelerim tek bir cevap dileniyordu. Gerçekten de fazla aksiyonlu bir gece olmamışmıydı.Sonunda aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama göz kapaklarim gözlerime izin verdi ve dünyam aydınlandı. Başımdaki keskin ağrı kendimi kötü hissetmemi sağlasada şu an için daha önemli konular vardı.
Gözümü tam olarak açtığımda kendimi bir hastane odasında bulmayı beklerken yine yanıldım , oldukça rahat bir yatakta bulmak pek olağan değildi benim için ama pek umrumda olmadı olanlar aklıma gelince neyin normal olduğunu sorguladı zihnim.
Kalkmaya niyetlendim ama gücümun pek yeterli olmadığını hemen fark ettim. Oldukça lüks döşenmiş bu odada ne işim vardı bilmiyordum. Ama pek iyi şeyler olmadığı aşikardı. Kalkmak adına olan uğraşım tam bir fiyaskoydu. Zihnim tam yeni sorular sormaya başlayacaktı ki kapının önünden birkaç ses duydum.
Daha doğrusu gür bir ses , ve daha silik seslerdi bunlar. Ne olduğu hakkında toz tanesi kadar bile bir bilgim yoktu. Ayak sesi kapıya birkaç adımla daha fazla yaklaştı . Korku tüm düşünce sistemimi işgal ederken , vücudum kendimi olanlardan sonra koruyacak birsey arıyordu. Ve kapı açıldı elim hic bir sey bulmuş olmamanin üzüntüsü ile yatağa tekrar düştü. Kafamı kapıya çevirdiğimde içimdeki korku bir toz bulutu gibi dağıldı ve görmeyi gerçekten en son beklediğim insan kapıda bana tebessümle bakmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALLAR OYNAMAZ ( DÜZENLENİYOR )
Teen FictionBU HİKAYEDE ASLA ZAYIF , ACIZ VE ZAVALLI KADIN KARAKTERLER BULUNMAMAKTADIR. Güçlü kadınlar istiyorsanız hikayeme Merhaba deyin. "Krallar " dedi çocuk ve heyecanla devam etti. "Peki ya onlar ne olacak ? " Güldü ihtiyar "Krallara hiçbir şey olma...