"Ekibe Merhaba de".
Başağın bu isteği aşırı doz samimiyet barındırıyordu .
"Nerden anladin" dedi iç sesim."Güzel soru ukala iç ses cevabım ise şu ; gözleri " dedim. "Gözleri resmen tüm vücudumu ısıtıp bakışları ile sarıyor." Diye de ekledim.
Ve İç sesim kafa salladı bu duruma . Haklısın bebek . Biran içinde bulunduğum yüksek sıcaklık ile bu ekibe yani karşımda duran insanlara içten bir şekilde gülümseyip "Meraba " dedim. Bu kadar içten gülümsemek yanak kaslarımın varlığını hatirlatmıştı. Onlar da benim gibi samimi bir şekilde gülümsediginde artık bu seramoninin sonsuza kadar uzamasından korkmadım değildi. Allah'tan Başak hemen bizi salona yönlendirdi. Koltuklara geçerken kafamda yine zilyon ton soru vardı. Iç sesim Başağa onay versede diğerleri için hala onaylamayan bir kaç düşüncesi vardı.Bunun sebebi açıktı. Çok çabuk gelişen olayların içindeydim. Ve buda yetmezmiş gibi 18 yıllık hayatım boyunca yaşamadığım aksiyonu sadece birkaç hafta içinde yaşamıştım. Ve bide asıl sorun benden birseyler gizliyorlardı. Ama bu gerçek bile şu anki samimi ortamdan geri durmami başaramadı. Çünkü bu başkaydı. Tüm benliğim onay verdi bu düşünceye , içinde bulunduğum olaylar zordu ama yıllardır ilkokulda , lisede bile kimseye çabuk ısınamayan ben şu an yabancı hissetmiyordum yada öteki kız gibi. Bakışlar , tavırlar ve en önemlisi hissettiklerim gerçekti. "Samimi "diye ekledi iç sesim.
"Hasta falan mısın sen ". "Normalde asla benimle aynı fikirde olmazsın , endişeleniyorum Geveze. " dedim.
Sonra hemen homurdandi ."Sanada iyilik yaramıyor aptal ". "İşte benim iç sesim , özlettin kendini sikik kafa " dedim.Bu konuşmaya son verip önümde konuşulanlara kulak verdim. Başak yanımda , onun yanında Ali, Uras sağ çaprazdaki tekli koltukta ve karşı koltukta Bora oturuyordu. Yankı denen kızsa yerde oturup ayaklarını uzatmıştı. Bunu biran garipsesemde çok takılmadım. Gözüm etrafta boş boş dolaşırken Ali nin parmağındaki yüzüğe takıldı. Hemen beynim ipucu kesesine ekledi bu bilgiyi. Her ne kadar samimi olduklarına emin olsamda bu ekip hakkında bilmediğim çok fazla şey vardı. Direk soracak ortamı bulana kadar şimdi böyle detayları toplamak en mantıklısıydı.
Hepsi oldukça keyifli gözüküyorlardı. Ama zihnim o kadar karışıktıki tek duyduğum sadece anlamsız kelimelerdi ötesi değil. Kelimeleri birleştirecek kadar odaklanamıyordum. Sonra üzerimde bir çift gözün varlığını hissettim. Kafamı sağa çevirdiğimde Uras'ın bana baktığını gördüm. Bakışlarına karşılık olarak bende gözlerimi bile kaçırmadan baktım. Bu bakışma devam ederken Zeus'un tohumu gülümsedi. Zaten allak bullak olan zihnim sadece Uras'ın gülümsemesine yoğunlaştı. Tuhaftı şu kitaplarda ve filmlerde olan türden birşeydi bu.
Midemi bilmem ama kalbim Usein Bolt a kafa tutuyordu. Istemsizce bende gülümsedim. Aramızda geçen belkide birkaç saniyelik bakışma Ali nin bana sorduğu soruyla bozuldu. "Yağmur mangalla aran nasıl ?" dedi. Konudan ve ortamdan ne kadar kopmuş olduğumu o an fark ettim. Ali ye keyifle gülümseyip " Harika " dedim. Benim rahatlığımla zannediyordum ki ortam biraz daha yumuşamıştı. Hissettiğim büyük bir gerçek vardı oda bu insanların gözlerinde gerçekten benim için ilgi ve merak barındırıyor olmalarıydı. Başak çok mutlu bir şekilde ayağa kalktı. Ellerini çırparak "Hadi o zaman aksama güzel bir ziyafet çekelim " dedi. Başağın bu anaç tavrı ile hepimiz ayaklandık.
Ali yanındaki bavulla merdivene doğru ilerleyip " Ben şunları bir odaya yerlestirim. Bora senin bavuluda ben alırım olum çok acıktık siz Urasla ateş işini halledin , Başak sanada salata olayını güveniyorum. Yankı sense etin falan içine o kaşındakini kulağındaki demirleri düşürme yeter. " dedi. Yankı ya son söylediği hepimizi güldürdü. Yankı ise alışkın ve bıkkın gözüküyordu. Ali ye sadece kaş çatıp ufladı. Ali ise hiç aldırmadan bana bakıp " Ela göz sen dinlen ama biraz yürümende fayda var keyfince takıl ama çok uzaklaşma " dedi. Akabinde göz kırptı. Ve yorgunca gülümseyip elindeki bavullarla ağır ağır merdivene çıkmaya başladı. Biran söylediği bu lakap hoşuma gitmişti. Ne ara beni bu kadar samimi gördüğü ise benim için büyük merak konusuydu. Tüm bunlara rağmen tek bir yapmacıklık aradım tek bir samimiyetsiz mimik ama zihnimin şüpheleri hiç bir şey bulamayarak bozguna uğradı ve parçalanarak toz tanelerine dönüştüler. Ben en azından biri itiraz eder diye düşünürken herkes oyalanmadan Ali'nin söylediklerini yapmaya başladı. Uras ve Bora dışarı çıkarken Başak ve Yankı mutfağa geçtiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALLAR OYNAMAZ ( DÜZENLENİYOR )
Teen FictionBU HİKAYEDE ASLA ZAYIF , ACIZ VE ZAVALLI KADIN KARAKTERLER BULUNMAMAKTADIR. Güçlü kadınlar istiyorsanız hikayeme Merhaba deyin. "Krallar " dedi çocuk ve heyecanla devam etti. "Peki ya onlar ne olacak ? " Güldü ihtiyar "Krallara hiçbir şey olma...