Düğün sabahı,
Açelya ve Ayşegül anneleri ile birlikte kahvaltı ederken Berk gelmişti..Gelini kuaföre götürecekti..
"Hadi ama Ayşegül sende gel..Açelya yı tek bırakma.."
"ama gerçekten Berk abi gelemem..Kendi kuaförümden randevu aldım..ama işim biter bitmez
Açelya'nın yanındayım."
Açelya tamam anlamın da başını sallayıp "geç kalma" diye işaret etti...
Açelya gidince Ayşegül derin bir nefes verip divana oturdu..Annesi gelip kızına sarıldı..
"neden gitmedin kızım?"
"anne eee.."
"tamam ama o senin olmayan kardeşin..üzülecek.."
"olsun anne..hatırlıyorsun değil mi..? mahalle de olan düğünler de kız tarafı ,erkek tarafı..sen ben
kavgası çok oldu..ben bu durum da ne kalırım ne de Açelya'nın üzülmesini isterim..şimdi evde
yaparım saçımı.."
Annesi gülümseyip sarıldı kızına..
"Ah kızım gün yüzü gösteremedim sana"
Tam o sıra da kapı çaldı..Gelen Mete idi.
"Merhaba..Ayşegül evde mi?"
"evet oğlum..hayırdır..bir sorun mu var.."
"yok annecim..Ayşegül'e geldim.."
"Mete ...bey..."
"ama ben ne dedim..bey yok.."
"tamam " diye gülümsedi..
Hadi gidiyoruz diye Ayşegül'ü çekiştirerek arabaya bindirdi..
sonra Ayşegül'ün annesinin elini öpüp " onu prensesler gibi yapacağım..sen merak etme.."
sonra da Ayşegül'ü önce bir butiğe elbise almaya sonra da kuaföre götürdü..
birlikte bir kaç fotoğraf çekildi..
Ayşegül utanmıştı..
"mete ne gerek vardı.."
"ama bak kızıyorum ..ne dedim..senin sayende ortaklık kuruldu ve arkadaşlığın da çok hoşuma
gidiyor.."
Bir anlık yüzüne baktı Mete'nin..
"peki neden?"
"neden yapıyorum.." gülümsedi..
"senin düşündüğün anlam da değil..Sana anlatacağım ama biraz zamana ihtiyacım var.."
gözlerinden hüzün geçmişti..Sonra gülümseyip
"ben sana açıklayana kadar bana katlanır mısın?"
kafasını evet anlamın da salladı..Ona inanıyordu..İçinden bir ses ona güveniyordu..
"Şimdi iii..hadi gelinin yanına gidelim..arkadaşım"
-----------------------------------------
işte düğün bitmiş ve arkadaşı sevdiği ile yeni hayatına doğru yola çıkmıştı..
Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu..Mete bir abi şevkati ile ona sarılmıştı..
"tamam ..kırmızı burun hadi ama bir hafta sonra yine yanyana olacaksınız.."
burnunu çekti...
"tamam.."
--------------------------------------------
Mete annesine çektiği fotoğrafı gösterdi..
"Bak canımın içi..gördün mü? aynı çiçek.."
Annesi boş gözlerle ona baktı..
"oğlum sen mi geldin.." diye sarıldı oğluna..
Çiçek öldüğünden beri gerçekle geçmişi karıştırıyordu..
"kız kardeşin nerde? bak küçük çiçek'ime yine annesini üzüyor.."
sonra Mete'ye döndü..
"söylede gelsin..merak ederim.."
"tamam annem ..sen yat..ben çiçek'i alır gelirim.."
--------------------------------------------
Mert üstünü değiştirip bara gitmiş ilk yanına gelip na'ber diyen kızı otele atmıştı..Kızın haşatı çıkmış
bir halde kendinden geçmiş şekil de yatak da yüz üstü uzanırken o giyinip sabah güneşine bakarak
arabasına binmişti..
Sabah yavaş yavaş aydınlanırken arabayı sahile çekmişti..
o şimdi onun ..oldu..diye dişlerini sıkarak elini yumruk yapmıştı...
Kendine kızıyordu ..ondan intikamını bile alamamıştı daha..Telefonunu cebinden çıkartıp Ahmet'i
aradı..
"efendim Mert"
"ben bir süre yokum.."
hızla yatağından doğrulan Ahmet
"anlamadım.."
"tatile gidiyorum" diyerek telefonu kapattı..
Ahmet telefona öylece bakakaldı..
Ne oluyordu bu oğlana..Bu kaza onun ruhuna da yaralar açmıştı..Eski Mert yoktu ve Ahmet ne
yapacağını bilemiyordu..
Ayşegül ise evde annesi ile birlikte uyumuştu..Arkadaşının arkasından çok ağlayınca annesi kızını
kolları arasına almış ve öperek uyutmuştu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİRKİN ( tamamlandı)
RomanceBir zamanların çirkin ördeği kocasına sarılırken , onun alnına koyduğu buse ile gözleri ile gülümsedi. gözler kalbin aynasıydı..Arda "hoşgeldin canım..hoşgeldin hayatıma ..hoşgeldin çirkin ördeğim " dedi. Ayağına masumca bakarken basıp yüzünü buruşt...