HELALİM

3. Bölüm "Nar Taneleri"

çikolata kavanozunun dibini görürken, bana şaşkın şaşkın iki kız arkadaşıma bakıyordum.

"Lal, sen iyi misin?"

"iyi olmak ne kelime harikayım."

"bu uçmuş Sinem, baksana ayağı davul gibi olmuş yarın akşamki okul partisine gidemeyecek ama şapşal şapşal sırıtıyor.

" bence üzüntüden ne yaptığını bilmiyor."

"Lal ne olduğunu anlatacak mısın?" diyen sinem ve Sıla'ya bakıp elimdeki kavanozu komidine koydum.

"okul çıkışı Ahmet'i takip edecektim ya, bu önce camiye gitti. sonrada Üsküdar'da bir kursa. ben tabi dışarIda sinirle bekliyorum bekliyorum yok. tabi bu arada akşam oldu. bu hala neden çıkmıyor falan dedim ve o anda erkek yurdunda ne işi olacak ki dedim tabi ki orada kalıyor. o sinirle eve dönecektim ki bir de ne olsun ?"

"ne oldu?"

"arabam çalışmıyor?"

"eeeeee"

"caddeye indim, tamirci falan baktım yok sonra geri dönüp babamı arayıp yardım çağıracaktım bir tane adam takıldı peşime, ben can havli ile kaçarken ayağımı burkup düşünce adam bana yetişti"

gözleri dehşet ile açılan kızlara baktım, onlar nefesini tutmuş gözlerini kocaman açıp bana bakıyorlardı.

"ben bir çığlık bir çığlık?"

"Ve filmlerde ki gibi yakışıklı jön çıktı sokağın başından ve seni kurtardı."

"malesef sılacığım öyle olmadı, adam çantamı alıp kaçtı."

"iyide Lal sen neden mutlusun kapkaça uğradığın için mi?"

"hayır sinem, benim çığlığıma gelen etraftaki evdekiler, su veriyorlardı ama tam o sırada kalabalığın arasından o çıktı ve bana dedi ki?"

iki arkadaşımda bana bakıyordu,

"senin ne işin var burada!!!!!" dedi.

ikisi de hayal kırıklığına uğramış şekilde bana bakıyorlardı,

"bunun neresine pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun Lal?"

"ay kızlar bir şey anlamıyorsunuz, beni tanıdı, tanıdı yani ve sesinde ki tonu duysaydınız öyle sahiplenici hesap sorucuydu ki?"

"lal, ya o an adam sana kötü bir şey yapsaydı yada başına daha kötü bir şey gelseydi, hiç korkmuyorsun da adamın sana kızmasına mı seviniyorsun. ailen duysa ne yapar farkında değil misin?"

"sinem neden öyle diyorsun, bir şey olmadı işte hem beni eve kadar bıraktı."

"bence de sinem haklı Lal, farkında değil misin?siz ikiniz çok farklısınız, kafa yapınız, düşünceleriniz hayatta ki statünüz."

"lütfen kızlar sizde ailemiz gibi konuşmaya başlamayın, biz diğer insanlardan üstün falan değiliz, sadece zenginiz."

"bu öyle bir şey değil Lal, o çocuk seni böyle açık kabul edecek mi sanıyorsun, tesettüre gireni isteyecek, o zaman sen istediklerini yapabilecek misin? yaptın ailen buna izin verecek mi sanıyorsun."

"Abartmayın kızlar, ona aşıkmışım gibi ne abarttınız"

"lal, farkında değilsin sanırım ama çocuk seni tanıdı diye sevinçten uçacaksın. "

"sinem haklı yarın okul partisi var ve sen bunu takmıyorsun. hemde istediğin kıyafeti giyeceğin halde. sence de tepki vermemen tuhaf değil mi?"

"saçmalamayın kızlar dediğimde ikisi de gözlerini devirerek bana baktılar." aslın da haklı olabilirlerdi ama içimde ki uçuşup duran kelebekler üzülmeme fırsat vermiyorlardı. 

"madem ben partiye gelemiyorum, o zaman o elbiseyi sen giyebilirsin Sinem" attığı çığlık ile beynim yerinden kopacaktı.

"sen ciddi misin?"

"evet, hem sen benden daha çok istiyordun, hem erken doğum günü hediyem olsun.""çok, çok teşekkür ederim,"

"yavaş kızım yavaş, farkındaysan ben sakatım." öpülmekten kurtulma çabalarım.

****************

Ahmet kıldığı akşam namazından sonra, odasının penceresini açıp, kuran okuyordu. kapısını tıklatan kardeşine cevap verdi,

"müsaitim"

"abicim aşk olsun ya, hiç benimle ilgilenmiyorsun."

"hoşgelmişsin Hiram"

"hayırdır abicik kendini odaya kapatmışsın sanki"

"Gel bakalım gözümüzün nuru"

"şimdi böyle diyorsun da evlenince pabucum dama atılmasın"

"Hira..."

"tamam abicim ben yine uyarayım da, hem benden duymuş olma ama annem sana kız bakmaya başladı"

"demek öyle benim dedikoducu kardeşim."

"aşk olsun abi ya, ben burada sana iyilik yapıyorum sen ne diyorsun. Bir daha sana bir şey anlatmayacağım."

"şaka yaptım güzelim,"

"abi valla dün füsun Teyzeler bizde idiler, kızı Emel de vardı, bir görmen lazım anneme bir hürmet etti. sonra laf söz döndü dolaştı sana geldi. bak ben diyorum bu mahallenin kızları aileri hepsinin gözü sende, hem Emel de gerçekten çok güzel ve hanım efendi, neden hala bekliyorsun ki?"

"Güzel kardeşim benim, Allah celle celelühü, nar tanelerini nasıl tek tek kabuğuna yerleştirmiş ise elbet bizimde gönlümüze en hayırlısını yerleştirir."

"bu ne demek oluyor abicim, gönlüne hiçbirinin olmadığı mı?"

"ben sadece saliha bir eş istiyorum Hira, zaten kaderimizde kim var ise mutlak ki Rabbim bunu zamanı gelince tecelli edecektir. şuan vakti değil demek ki, benimde kalbimden evlenmek gibi bir niyet geçmiyor."

"haklısın abicim"

"gel buraya, nasIl gidiyor ezberin."

"21 cüz tamam abi ezberledim, inşallah en kıza zamanda hafız bir kardeşin olacak"

"işte o zaman benden ne istersen iste abicim."

"ne istersem mi?"

"ne istersen?"

"ben şimdiden düşüneyim o zaman.."