11.Bölüm

219 20 8
                                    

Arkadaşlar öncelikle merhaba.  Normalde bu tür şeyler yazan biri değilim ama desteğe ihtiyacı olduğuna ve güzel yazdığına kanaat getirdiğim için @blue__day arkadaşın kitaplarına göz atmanızı şiddetle tavsiye ediyorum özellikle "Kayıp Güz"  adlı kitabına.  Şimdiden teşekkür ederim.

ARAF'IN AĞZINDAN

Hayalleri gerçekleşmeyince tüm gerçeklere küsen ben nasıl da değişmiştim?  İtinayla değiştirilmiştim.  Artık kendimi tanıyamıyordum. İçimdeki merhamet yavaşça dışarı sızıyordu. Buna izin vermeli miyim?

        ************************

Uyandığımda bir yataktaydım. Odadaki kokuyu tanımlayamadım.  Bu kesinlikle yurt odası değildi. Kafamı sağa çevirdiğimde gözüme Araf ilişti.  O rahatsız koltukta uyuyor olması bana vicdan azabı çektirsede, yanımda yatsa büyük bir tepki vereceğimi düşününce yüzümde bir tebessüm oluştu. Yataktan usulca kalkıp yatağın ucundaki küçük battaniyeyi üstüne örtüp parmak ucunda aşağı kata, mutfağa indim. Bir kaç dakika sonucunda evde kimsenin olmadığına emin oldum.  Bu rahatça mutfakta dolanacağım anlamına gelir. Elimden geldiğince güzel bir kahvaltı hazırlamayı denedim. Büyük bir çabayla ses çıkarmamaya çalışıyordum. O kadar hummalı bir şekilde çalışıyordum ki beni izleyen Araf'ı görünce kısa çaplı bir korku yaşadım, çığlıkta atmış olabilirim.

"Korkma korkma yeni geldim. " dedi gülerek.

" Neyse ne kahvaltı hazırladım hadi oturalım" bardaklara çay doldurmaya başladım.  Gözlerini yüzümden çekmediği için rahatsızlık duymuştum.

"Ne bakıyosun ya.? "

Güldü." Sanane"

"Sanane mi?  Pordonda baktığın benim yüzüm asıl sana sanane!"

Neşeli bir kahkaha attıktan sonra konuşmaya başladı.

"Kızınca çok komik oluyorsun. "

Ellerimi belime sinirle koydum.
"Ayı mı oynuyor burda.  Çok komikmiş ha ha ha."

Cevap vermedi ama kurduğum her cümleye kahkaha atarak cevap vermeside sinirimi bozmuyor değil. Uzun bir kahvaltı faslından sonra masayı toplamaya başladım.  Aslında bu kadar uzun sürmezdi ama beyfendi doymak bilmiyordu. Beni şaşırtacak derecede de neşeliydi.

"Dün konuşamadık. "

Güldüm." Uyuya kaldım kusuruma bakma. "

"Bugün beni ekersen kusura bakarım ama."

      
          *************************

Uzun süre bir çemkirmeden sonra onu lunaparka gitmeye ikna etmiştim.  Neymiş bir prestiji varmış.  Araf KARAER ismi bir markaymış.  Sonuç olarak zafer Eylül'ün.  Oleeey dediğinizi duyar gibiyim.

Lunaparka vardığımızda eskisi gibi kırankırana bir kalabalığın olmadığını gördüm.  Artık çocuklar evden çıkmıyor, sokakta oynamıyordu. Ne yazık ki bu tatlardan çok uzaktılar. Gece kararana kadar dışarda oynamanın, bahçeye düşen topun peşinden sürüce gidip sonra bahçe sahibi tarafından kovalanmanın zevkine hiç bir zaman varamayacaklar.

Bilet alınan standın önüne geldiğimizde yüzünde anlamlandıramadığım bir hüzün vardı. Usulca kolunu tutup kendime çevirdim. 

"Bir şey mi oldu? "

Burukça gülümsedi." Biliyor musun ilk defa lunaparka geliyorum.  Şimdiye kadar sadece dışardan izledim insanları.  Benim çocukluğum iflah olmaz bir boşluk. "

2'Sİ 1 ARADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin