Sarhoş Evlilik

Eyvah Annem Levent'i çok sevdi!

(Beren'in dilinden)

Suyu açmış küvetin dolmasını bekliyor bir yandan da kendime gelmeye çalışıyordum. Kapının sesi ile irkildim. Banyonun musluğunu kapatıp kapıya yöneldim. Muhtemelen apartman sakinlerinden biri geldiğimi fark etti ve 'Hoşgeldin.' demek istedi diye düşünürken kapıyı açtım ve bi şokla karşılaştım.

"Levent! Daha annemlere gitmemize saatler var neden bu kadar erken geldin? Hazır değilim. Toparlanmadım henüz. Ayrıca evimle de vedalaşmadım. Lütfen biraz daha izin ver."

"Gerek kalmadı."

"Efendim?"

Ben soran gözlerle Levent'e bakarken bir adım yana kaydı ve arkasında duran bavul ve evrak çantasını görmemi sağladı.

"Beren, artık bir evim yok. Sana taşınabilir miyim?"

"Ne? Ne demek evim yok!"

"Herneyse ben bir otelde kalırım."

"Ya hayır. Saçmalama tabi ki kalabilirsin. Geç içeri al bavulunu da. "

Levent Dubai'den getirdiği bavulunu hiç açmadan buraya getirmişti. Evrak çantasını da masaya koyup tekli koltuğa oturdu.

"Evin şirinmiş."

"Teşekkür ederim. Şimdi anlatır mısın ne oldu? Haciz falan mı geldi?"

"Onun gibi bir şey."

"O da ne demek?"

"Boşver."

"Ya anlatsana. Merak ediyorum. Ne oldu?"

"Bir şey olmadı. Aslı gelmiş Fransa'dan. Eve girdiğimde oğlumla birlikte evimdelerdi."

"Aa bu çok güzel. Oğlunu özlemiştin sende."

"Beren, Aslı yıllardır evime hiç girmedi. Türkiye'ye geldiğinde de oğlumla birlikte kendi annesinde kaldı. Ama şimdi kapıyı bir açıyorum, yedek anahtarla içeri girmiş beni bekliyor evimde!"

"Bunun için mi terk ettin evi?"

"Hayır. Bunun için terk etmedim. Biz evlendiğimizde Aslı ile birlikte kiraladık o evi. Sonra ev sahibimiz evi satmaya karar verince ben de kredi çekip aldım. O zaman durumumuz iyi değildi. Ben de çok gençtim. Dişimi tırnağıma takıp krediyi ödedim. Aslı da yardımcı oldu tabi. Şimdi de evden hak talep ediyor yıllar sonra. Tapusu benim üzerime kayıtlı olmasına rağmen."

"Levent önyargılı olma, belki kızın paraya ihtiyacı vardı."

"Bu kadar iyi niyetli olma. Ben sırf o madur durumda kalmasın diye boşanırken durumları düzelttiğimizde aldığımız yazlığı, iki arabamızı Aslı'ya bıraktım. Bana sadece o ev kaldı. Ayrıca her ay eşek yüküyle nafaka ödüyorum! Onun tek istediği beni tamamen kaybetmenin hırsı. Sabahın köründe evlilik haberini alıp ilk uçakla oğlumu da kendisini de buraya sürüklemiş."

"Anladım.. Olsun önemli değil. Zaten ben de bu evi çok seviyorum. Yani biraz küçük ama şirin. Kendi paramla aldığım için de benim için çok önemli. Annemlerden hiç yardım almadım. Hadi asma artık suratını! Gel sana evimizi göstereyim."

Evimizi demem Levent'in sırıtmasına yol açmıştı. Kalkıp elimi tuttu.

"Şu an bulunduğumuz yer zaten salon. Bak işte amerikan mutfağım var. Salonum büyük. Zaten evin tek büyük yeri ve benim yaşam alanım burası. Bu bar masası tipi yemek masası mutfak ile salonu ayıran pravan görevi görüyor. Akşam evde yersem burada yiyorum. Ya da arkadaşlarımı bu masada ağırlıyorum. Salonda bulduğun her boş yere eşyalarını yerleştirebilirsin. Çalışma masası istersen şu pencerenin önüne bir masa alabiliriz birlikte senin için. Ben de zaten şu büyük orta sehpaya yayılıp çalışıyorum genelde."