Rüya Kapanı

1.Bölüm kabuslar,rüyalar

Evet arkadaşlar olaylar ilk bölümde biraz yavaş geçiyor gibi olabilir ama hızlandırmayı düşünüyorum ve diğer bölümler bundan daha uzun olacak emin olun. Bu arada ana karakterimizi de tanıtayım;

Dilara keskin / 17 yaşında 1.74 boyunda yeşil gözlü kumral saçlı beyaz tenli ve zayıf

Atalay keskin / 17 yaşında 1.82 boyunda kahverengi gözlü kahverengi saçlı beyaz tenli kaslı (Dilara'nın ikizi)

Dilan çam  / 17 yaşında 1.74 boyunda mavi gözlü kumral saçlı hafif bronz tenli zayıf(Dilara'nın kankası)

Tümay yıldız /17 yaşında 1.80 boyunda koyu kahverengi gözlü siyah saçlı beyaz tenli zayıf(Dilara'nın kankası)

Hayal edip okumanızı istiyorum çünkü o zaman daha zevkli olduğunu düşünüyorum.ıyi okumalar :)

Bence, kabuslar ve rüyalar arasında farklar vardır. Rüyalar, bize her şeyi o an aklımızda yaratabilme gücü verir. Ama kabuslarda, o güç korkunç olmaya başlıyor çünkü artık kontrol senin elinde değil. Tamamen kendi iç dünyanın esirisin.

Neredeyse her gece olduğu gibi, yine iç dünyamın esiriyim. Yaşadıklarım hayal gücümün de yardımıyla daha da korkunç bir hal alarak üstüme geliyor. Kaçamıyorum. Ve bu bana acı veriyor. Ben, o anları tekar görmek istemiyorum. Bu yüzden yine kabulleniyorum. Bu şey bitmeyecek.

Yataktan kalktım, uyuyamıyordum. Ama sevgili kedim puf, gayet rahat bi şekilde yatağımın ayak ucunuda mutlu bir şekilde mırıltılarla uyuyordu. Yine sevgim kabardı ve uyurken onu mıncıklama gibi bir hataya düştüm. Anında uyanıp o güzel gözlerini bana dikip aynen şunu söylemiş gibiydi ''şuan yorgun olmasam 3. Dünya savaşını çıkarırdım dua et.'' burnuna parmağımı dokundurup yatağımdan kalktım. Elime telefonumu alıp saat baktım. 5.45 . Arka plandaki kedimin fotoğrafı beni yine gülümsetti. Minik oyuncak ayısına sarılmış çok tatlı bir kedicik. Odamdan çıkıp kardeşimin odasına bi göz attım. Yine çok saçma bir şekilde uyuya kalmıştı. Fotoğrafını çekip kapıyı kapattım. Merdivenlerden inip kendimi koltuğa attım. Kankam Dilan'dan saat 2.00'da mesaj gelmişti. Şaşırmadım. Mesajında ''Dilara uyuyamıyorum o yüzden sende uyumayacaksın dicem ama sen çoktan uyumuşsundur kesin neyse bayy'' ona öpücüklü emojiyi gönderip televizyonu açtım. Kanalları gezerken bir tane yemek programı gördüm ve acıktığımı hissettim. Mutfağa gidip buz dolabını açtım ve dünki akşam yemeğinden kalan pizzayı görünce işaret parmağını öpüp havaya kaldırıp ''thanks bro'' diyerek kardeşime teşekkür ettim. Pizzayı ısıtıp yedikten sonra koltuğa uzanıp biraz daha uyumayı denedim.