7.Bölüm unutma operasyonu (1)

21 2 0
                                    

Hastane odasına girdiğimde babamı yatakta uzanırken ve zar zor nefes alırken gördüm. Yıllar boyunca içtiği sigara onu bu duruma getirmişti. Onu hep uyarmıştım ama dinlememişti ve şimdi acı çekiyordu. Babam bana gülümseyip yanına gelmem için yatağın hemen yanındaki koltuğu gösterdi. Yavaş bir şekilde ilerledim ve koltuğa oturdum. Bana gülümseyerek bakıyordu. Ona soru sorar bir bakış attığımda gülümseyerek '' Seni çok özlemişim kızım. Bu hastane yatağında yatarken bir daha sizi göremeyeceğimi düşündüğümde kalbim sıkışıyordu. Nefesim kesiliyordu. İyiki geldin canım kızım.'' dedi. Ben ise alaycı bir şekilde '' Özlemden değil, zamanında içtiğin sigaralar nefesini kesiyordur'' dedim. Gülümsedi:

''Hiç değişmemişsin.''

''İnadım kime çekti zannediyorsun?''

''Babasının kızı.''

''Seni kastetmemiştim ama seninde katkın olmadı değil.''

''Ovv, bu acıttı.''

''Neyse, sadece geçmiş olsun demek istemiştim. Daha dikkatli olmaya başlasan iyi edersin.''

Dedim ve gitmek için ayağa kalktım babam ise ''Lütfen gitme. Biraz daha kal.'' dedi. Derin bir nefes aldım ve oturduğum yere geri döndüm. Gözlerine baktığımda, acı çektiğini gördüm.

''Bana öyle bakma lütfen, baba.''

''Bana baba demeni, o güzel sesini duymayı o kadar çok özlemişim ki.. ''

''Lütfen, keser misin şunu. Duygusala bağlamaya gerek yok.''

''Kızım, bu kaza benim önemli şeyleri görmemi sağladı. Burada can çekişirken size ne kadar az zaman ayırdığımı düşündüm. O kadar üzgünüm ki tahmin edemezsin. Ben size sadece para konusunda yardım etmişim. Senin şuan olduğun güzel insanda benim hiç emeğim yok mesela. Senin ve kardeşinin mükkemmel birer insan olmanızda hiç emeğim yok. Bujun bir baba için ne kadar acı verici bir durum olduğunu bilmezsin.''
Diğebilecek bir şey bulamadığım için sustum ve yere doğru baktım.
''Kızım, beni affet. Şuana kadar yaptığım her şey için affet beni.''
''Seni affetiğimde yaptığın şeyler düzelmeyecek."
"Geçmişi değil ama geleceği değiştirebiliriz kızım. Affet beni."
Dediklerine inanmak istiyordum. Yaşanan şeyleri unutamazdık. Ama deneyebilirdik. Babama dönüp:
"Denemeden bilemeyiz." dedim. Gülümsedi ve yanına gelmem için elini bana uzattı. Elini tutup yatağa, yanına oturdum. Elini okşarken gülümsüyordum. Babama sarıldım. Hayatım boyunca ilk defa babama bu kadar uzun sarılma fırsatı bulmuştum. Gülümsedim ve konuşmaya başladım:
"Gitmem lazım. Seni.. Seni seviyorum babam."
"Bende seni seviyorum canım kızım. Görüşürüz."
"Görüşürüz."

Hastaneden çıktığımda telefonuma baktım ve Dilan'ın bizim gruba mesaj attığını gördüm.

Dilan:Kızlar çok kötüyüm bugün bir şeyler yapalım mı?

Alanur: Bu güzel gün için Maroon 5 uygun mudur? Ne tesadüf ki babamın elinde fazladan 5 bilet kalmış.

Selenay: Ya kardeş! Ben söylecektim!

Tümay: Vay yine akıyoz mu millet?

Dilara: Thanks. Twins.

Dilan: Benimle başladı benimle bitsin bu konuşma. Bayy. Herkesi öpüyorum.

Konuşma bitince Dilan'ı aradım.

''Dilan nerdesin?''

''Demir'in yanındayım.''

''WTF?! Demir kim?''

''Yeni erkek arkadaşım''

''Ege'ye noldu? Daha 1 hafta bile olmamıştı ne bu acele?''

''Olmadı, yapamadık. Şuan onu unutmak için elimden geleni yapıyorum.''

''Aslında bende Uzay ile karşılaştım pet shop'da. Pek de hoş olmadı aramızda geçenler.''

'' Bence sen Uzay'dan hoşlanıyorsun ama belli etmemeye çalışıyorsun ve bunu neden yaptığını bilmiyorum.''

''Korkuyorum çünkü. Ben buna alışık değilim bu nasıl bir şey bilmiyorum.''

'' Elinde sonunda alışacaksın alışmak zorundasın.Sonuçta aşk çok güzel bir şey.''

''Bağlanmaktan korkuyorum. Sonu nasıl bitecek bilmiyorum. Bunu göze alamam.''

'' Hayatın da nasıl sona ereceğini bilmiyorsun.Peki ondan nasıl korkmuyorsun?''

''Haklısın galiba.''

''Uzay'a aşık olduğunu söylemek zorunda değilsin ama söylememek zorunda da değilsin. İyi düşün.''

''Tamam. Düşüneceğim. Bir de-

Arkadan Demir olduğunun tahmin ettiğim kişinin''Aşkım hadi çabuk ol işimiz var.'' dediğini duydum.

Dilan'ın da telefonu kapatması ile gerçek dünya'ya döndüm. Acaba şuan Ege ne haldeydi. Ege'nin evine gitmeyi düşündüm. Hem Uzay'ı görmüş olurdum. Bana attığı adrese baktım ve oraya yakın olduğumu fark ettim. Yürüyerek yaklaşık olarak yarım saatimi alacakmış gibi görünüyordu.
Uzay ve Ege'nin evine vardığımda hafiften terlemiştim. Kapıyı çaldığımda Uzay açtı. İlk önce şaşırsada sonra ağzı kulaklarında beni içeri aldı. Evleri sade ve ferahdı. Hoşuma gitmişti. Tam Ege'nin nerede olduğunu soracakken Uzay birden bana sarıldı. Beklediğim bir hamle değildi bu yüzden ellerim bir kaç saniye boşda kaldı. Bende kollarımı ona doladım ve kafamı onun tam kalbinin üstüme yasladım. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki gülümsememe neden oldu. Beni kendinden uzaklaştırıp "neden gülüyorsun?" diye sordu. "Kalbin." dedim. "Kalbin o kadar hızlı atıyor ki."
"Sadece senin için Dilara. Sadece senin için bu kadar hızlı atıyor kalbim."
Biz bakışırken merdivenlerden birinin düştüğünü duyduk. Kafamızı o tarafa çevirdiğimizde Ege yerde yatıyordu. Hızla yanına geldiğimizde gözlerini açmış ve bir şeyler mırıldanıyordu. Onu yerden kaldırıp koltuğa yatırdık. Beni görünce gülümsedi ve merdivenleri gösterdi. "Çok acıtıyormuş ya." dedi. Kahkaha attım. Uzay da bana bakıp gülümsüyordu. Ona göz ucuyla baktıktan sonra Ege'ye döndüm. "Ege, içtin mi sen?"
"Evet. Kafamı dağıtmam gerekiyordu."
"Sana bir şey sormam lazım. Gerçekten birileriyle yattın mı?"
"Herkes hata yapar tamam mı? Dilan'a kendimi nasıl affettireceğimi bilmiyorum. Kahretsin elimden hiç bir şey gelmiyor!"
"Şeyy. Aslında benim aklımda bir fikir var."
Dedim ve onlara sevimli bir bakış attım.

Rüya KapanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin