9.Bölüm her güzel bir şeyin sonu vardır

18 2 0
                                    

Öpüşmemiz yüzümüze başka bir boya balonu atılmasıyla son bulmuştu. Vücudum o kadar çok boya ile kaplanmıştı ki, üstümde ikinci bir deri varmış gibi hissediyordum. Bize o balonu kimin attığını bulmak için etrafa baktığımızda bize ikinci bir balonu atmaya hazırlanan Ege'yi gördük. Daha siper alamadan balonu tam Uzay'ın karnına attı. Uzay ise balondan kaçmaya çalışırken bana çarptı ve yere düştüm. Beni kaldırmaya çalışırken ayağı kaydı. Ama filmlerdeki veya kitaplardaki gibi bir olay yaşamadık. Onun yerine yerden destek alamadığı için üstüme sert bir şekilde düştü. Bir kaç saniye nefes alamadım. Endişeli bir şekilde üstümden kalktı ve elimden çekip beni ayağa kaldırdı.

''Dilara, iyi misin?''

''Şuan nefes alabiliyorum yani evet iyiyim.''

''Çok özür dilerim. Ege'yi öldüreceğim.''

''Saçmalama. İyiyim tamam mı?''

''Tamam tamam. Hadi gel gidelim buradan.''

Elimden sıkıca tutup çıkışa doğru gittik. Tuvaletimin geldiğini anladığımda aniden durdum. Uzay yürümeye devam ettiği için bir iki adım sendeledim.
"Neden durdun?"
"Şey, tuvalete gitmem lazım. Biraz bekleyebilir misin?"
"Tamam, pekala bekliyorum."

-Uzay-
Dilara'yı beklerken bir kızın bana bakarak sırıttığını gördüm. Vücudu güzeldi ama dikkatimi çekebilecek kadar değil. Kafamı başka yere çevirdim. Bu sefer kız uzaktan "Uzay" diye yüksek sesle bağırdı. O cırtlak sesi nerde olsam tanırdım. Gözümü yumup bunun bir rüya, hatta bir kabus olmasını diledim. Gözümü açtığımda bana doğru geldiğini görünce bir küfür savurdum. Yanıma gelip kolunu beni kafeslemek istiyormuşcasına koluma sardı. Bol makyajlı yüzünü bana doğru kaldırdı ve konuşmaya başladı:
"Uzun zaman oldu değil mi, Uzaycığım?"

"Ya ya, ne demezsin."

"Beni neden hiç aramadın, canım?"

"Şey, telefon numaranı kaybettim ben."

"Tekrar vereyim o zaman."

"Yok ya sende kalsın. Yani şey ihtiyacım yok çok şükür."

"Ne diyorsun sen ya?"

"Artık ihtiyacım yok sana diyorum. Güle güle diyorum."

"Beni bu kadar çabuk unutmuş olamazsın. Ortam müsait olsa sana eskileri hatırlatırdım."

"Bence sana göre ortam fark etmiyor ama neyse. Seni istemiyorum. Artık herkes kendi yoluna tamam mı?"

"Hayır. Beni tekrar isteğine göre bir paçavra gibi uzağa atamazsın. Bu sefer olmaz."

Onu itmeye çalıştım ama beni bırakmaya bile yeltenmeyip eli ile yanağımı kavradı. Elini tutup yanağımdan çektim. Boşta olan elini enseme yerleştirdi ve beni kendine doğru çekip dudaklarıma yapıştı.

-Dilara-

Tuvaletten çıktım ve Uzay'ın beklediği yere doğru yürümeye başladım. Bugün beni öptüğünde, kendimde ona karşılık verecek gücü bulmuştum. O kadar mutluydum ki, ona gidip hemen sarılmak istiyordum. Uzay'ı uzaktan gördüğümde yüzüme bir gülümseme yerleşmişti. Ama sonra aniden silindi. Olduğum yerde çakılı kaldım. Bu görüntünün gerçek olup olmadığını anlamak için gözlerimi bir kaç kez açıp kapattım. Ama görüntü aynı kalmıştı. Ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Sadece şunu biliyordum; Uzay bana yalan söylemişti. Beni sevdiği falan yoktu. Sadece benimle oynamıştı.
Halbuki bu kadar aşağılık birine benzemiyordu. Görüntüye aldanmamak gerekiyormuş demek ki. Gözümden bir damla yaş düştü. Uzay ile göz göze geldiğimizde daha çok ağlama başladım. Kızı itip yanıma doğru gelmeye başladı. Hızla arkamı döndüm ve koşarmış gibi yürümeye başladım. Arkamdan gelip kolumu tuttu ve beni kendisine çevirdi. Elleri ile kafamı tutup kendine bakmaya zorladı. Ondan kurtulmaya çalışırken ağlıyordum. Bana durmadan "Açıklamama izin ver, lütfen." diyordu ama onun sesini duydukça ondan daha da tiksiniyordum. Alnını alnıma yasladı ve kafamdaki elleri ile yanaklarımı okşadı. Sakinleşmek istemiyordum. Tüm hıncımla ona saldırmak ve üzmek istiyordum.
"Dilara lütfen izin ver açıklayayım. Lütfen beni bir dinle. Bak o kız beni zorl-"

"Umrumda değil tamam mı?! Ben ne gördüğümü biliyorum. Seni dinlemek istemiyorum. Yine yalan söyleyeceksin. Tıpkı beni sevdiğini söylerken ki gibi."

"Ne?! Hayır, Dilara seni seviyorum sana aşığım. Bak bir beni dinl-"

"Hayır tamam mı?! Hayır. Bundan sonra Dilara diye biri yok hayatında. Sana kanmayacağım senin yalanlarını daha fazla dinlemeyeceğim. Aramızda her ne varsa artık bitti."
Dedim ve ordan hızla uzaklaştım. Benim söylediklerim benim kalbimi bu kadar kırabiliyorsa, Uzay'ı düşünmek bile istemiyorum.

Rüya KapanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin