Anka Takımı-2

Bölüm-16 Son Dem

15 gün sonra...

Gelen sesle yataktan fırlarcasına kalktı ve sesin geldiği yöne döndü. Miran sandalyesinin dibine düşmüştü ve kusuyordu. Hemen yataktan kalktı.

"İyi misin Miran?"

Miran kafa salladı. İpek onu kucağına alarak banyoya götürdü. Alafranga tuvaletin üzerine oturtarak üzerindeki pis kıyafetleri çıkardı. Üzerine bir havlu sardı.

"Ben kızları söyleyeyim yerleri temizlesinler, hemen geliyorum."

Hızlıca banyodan çıkarak avluya geçti. Şansına kahvaltı masası hazırlanmaya başlamıştı ve bir sürü kız avluda koşturuyordu.

"Kızlar biriniz bizim odanın yerlerini temizleyebilir mi?"

Kızlar kafalarını İpek'e çevirdiler, pijamalarındaki kusmuğu görünce kimse ben yaparım demedi. O sırada merdivenlerden çıkan Zeynep önce İpek'e, sonra kızlara baktı.

"Buyurun Hanımım, bir şey mi istemiştiniz?"

"Zeynep bizim odanın yerlerini biri hallediversin, ben Miran Bey'i yıkayacağım."

"Peki Hanımım." Sofradaki kızlara döndü "Hadi kızlar boş biri gitsin."

Kızların hepsi bir şeylerle uğraşıyormuş gibi yaptı.

Zeynep kaşlarını çattı "Hemen biri çıkmazsa ben seçerim."

Kızlar yine ses çıkarmadılar. Zeynep masaya baktı, en boş işi yapanı ayırmaya çalıştı. Zenan masanın örtüsüyle oynuyordu.

"Zenan! Tertemiz olsun!"

İpek bu mesele de hallolduğunda odaya tekrar döndü. Banyoya girerek pijamasının üstünü çıkardı. Miran'ı kucağına alacağı sırada Miran durdurdu.

"Sende gelsen?"

İpek gülümsedi "Tabii."

İpek üzerindekileri çıkararak diğerlerinin yanına koydu. Miran'ı kucağına alarak küvetin içindeki oturağa oturttu, diğer oturağı da karşısına koyarak kendisi oturdu. Suyu açarak Miran'ın ayaklarına tuttu, suyun ısınması biraz vakit alıyordu. Miran ayakları soğuk suyla yıkanınca rahatlıyordu biraz. Su ısındığında ilk önce Miran'ı sonra kendisini ıslattı. Miran'ın hastalığı iyice ilerlediği için temizliğe daha da özen gösteriyorlardı, bu nedenle küveti doldurmayı bırakmışlardı.

"Doğum günün kutlu olsun."

İpek Miran'ın saçlarını şampuanlayıp durulamış, şimdi kendi saçlarını duruluyordu. Kaşlarını çatarak Miran'a döndü.

"Ne?"

Miran gülümsedi, ıslanan saçları kıvırcıklaşmıştı.

"Bugün senin doğum günün, doğum günün kutlu olsun."

İpek kolundaki saate baktı, evet bugün onun doğum günüydü.

Gülümsedi "Teşekkür ederim."

Life duş jeli dökerek Miran'ı omuzlarından sabunlamaya başladı.

"Tabi benim yüzümden bugünün doğum günün olduğundan bile haberin yok."

İpek Miran'ın sırtını sabunlamak için ayağa kalkmıştı, duraksayarak geri çekildi.

"Seninle bir alakası yok."

Koltuk altından göbeğine geçti, yerine oturmuştu.

"Neyle alakası var İpek? Ben zaman kavramımı yitirdim artık, sende sürekli benimle olduğun için-"