İpek'i uyandıran yanındaki kıpırdamaydı. Gözlerini açtı, Miran arabasına binmeye çalışıyordu.
"Günaydın."
"Günaydın İpek."
"Yardım edeyim." Diyerek yataktan doğruldu. Arabayı yatağa yaklaştırdı.
Miran "Dün sen beni kucağına mı aldın?"
İpek "Şey, evet."
"Beni nasıl kaldırabildin?"
"Bazen öyle oluyordu ki 10-15 çocuk üzerime zıplıyordu, alışkanlık sanırım." Dedi İpek "Banyoyu kullanacak mısınız?"
"Hayır, sen gir."
İpek banyoya girdi. Elini yüzünü yıkayıp saçlarını taradı. Odaya geçti.
Miran pencereden dışarı bakıyordu.
"Bir sorununuz mu var?"
"Hayır, yok bir şey."
"Düşüncelisiniz?"
Miran arabasıyla İpek'e doğru döndü "Bana şimdiye kadar yarım insan gözüyle bakmayan tek kişi sensin. Annem, babam, kardeşlerim hiçbiri beni kendilerine denk görmediler. Ama sen benimle evlendin, benim oldun."
İpek gülümseyerek Miran'a doğru yürüdü, dizlerinin üzerine yere oturdu. Bir süre duraksadı ama ardından uzanıp Miran'ın dudaklarını öptü.
"Sizde herkesin yetim, zavallı olarak gördüğü bir kızla evlendiniz, onu sahiplendiniz. Kız sizi neden yarım olarak görsün ki, siz onun kahramanısınız."
Miran da gülümsedi.
İpek ayağa kalktı. "Ne giyinmek istersiniz?"
"Sen seç bir şeyler."
İpek dolabın Miran tarafını açtı. Mavi hakim yaka bir gömlek, beyaz bir pantolon, açık kahve kemer ve ayakkabı aldı. Miran onun arkasına gelmişti. İpek onun için ayırdığı kıyafetleri yatağın üzerine koydu.
"Teşekkürler."
"Rica ederim." Dedi İpek şeker bir ses tonuyla.
Miran güldü.
İpek kendine poşetlerden beyaz bir gömlek ve yeşil bir etek aldı.
"Ütü var mıdır?"
"Narin bunu düşündü. Kapının girişindeki ardiye de ütü ve ütü masası var."
İpek ardiyeye giderek ütüyü ve ütü masasını aldı. Ütüyü fişe taktı. Ütü ısınırken eteğin yeşilinde bir şal buldu, Bordo bir hırkayı da alarak ütü masasının başına geçti. O kıyafetleri ütülerken Miran da kitabına devam etti.
En son hırkayı ütülerken "Miran Bey neyi bekliyorsunuz?"
"Saat daha erken, şimdiden pantolon giymek istemiyorum. Sonra çok buruşuyor."
İpek gülümseyerek ütü yapmaya devam etti.
Ütü bittiğinde kıyafetleri Miranınkilerin yanına koydu. Ütüyü ve ütü masasını yerine kaldırdı. Sonra odaya geri gelerek üstündeki Miran'ın tişörtünü çıkardı. Gömleğini almak için eğildiğinde Miran'ın ona baktığını gördü.
İpek burukça gülümseyerek "Yaraları merak ediyorsunuz değil mi?"
Miran kafasını salladı, İpek'e doğru yaklaştı.
"Bekaretim bana bedenime mal oldu. Morluklar geçen hafta öğretmenim bana tecavüz etmeye çalıştığında oldu. Diğerleriyse... Onlar bambaşka bir hikaye."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka Takımı-2
قصص عامةHayatı düzensizlikten ibaretti. Birileri aynı satranç oynar gibi hayatına yeni kişiler sokup çıkartıyordu ve onun yapabileceği hiç bir şey yoktu. Önünde keskin bir viraj vardı şimdi de. Ya çarpıp yok olacaktı, ya dönüp yeni yollar bulacaktı.