Bölüm-12 Karışık

409 16 0
                                    

1 hafta sonra...

İpek uyandığında ilk olarak saate baktı. Kahvaltıya daha bir saat vardı. Gülümseyerek Miran'a döndü. Onu uyurken seyretmeyi çok seviyordu. Sakalları hafif uzamıştı. Elini adamın sakallarına sürdü. Bir haftadır hastalığı ağırlaşmıştı, Miran artık evden pek çıkmıyor, genelde oturarak veya yatarak vakit geçiriyordu. İpek'le sırt sırta saatlerce kitap okuyorlardı. Bazen İpek ona yetimhane zamanlarından bahsediyordu, Miran da İpek'e üniversitede yaptığı çılgınlıkları anlatıyordu.

İpek yataktan kalkarak banyoya gitti, elini yüzünü yıkadıktan sonra geri odaya girdi. Miran'ın üzerine ata biner gibi oturdu.

"Günaydın." Diye cıvıdı.

Miran da yavaşça gözlerini açıp mahmur sesiyle "Günaydın."

İkisinin de yüzünde geniş gülümsemeler vardı. İpek eğilerek Miran'ın dudaklarından öptü.

"Bugün nasılsın?"

"Daha iyi hissediyorum kendimi."

"Güzel."

İpek Miran'ın üzerinden inerek yatağın üzerinde bağdaş kurdu.

"Bugün önemli bir gün?"

Miran kaşlarını çatarak "3. Ayımızı geçirdik zannediyordum."

İpek gözlerini şaşkınlıkla açtı "Miran bugün senin doğum günün!" dedi hayretle.

Miran sırıttı "Doğum günü hediyemi almadım?"

İpek yine kaşlarını çattı. Miran gülümseyerek onu kolundan çekip yanına yatırdı. Kolunun üzerinde ayağa kalkarak İpek'i dudaklarından öptü.

"Günaydın öpücüğünü verdiğimi sanıyordum."

Miran "Bu doğum günü hediyem."

İpek gülümsedi "Doğum günü hediyenin bu kadar sıradan olacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz Miran Bey."

Miran "Ne aldığını merak ediyorum."

İpek gülümseyerek doğruldu, dolaba giderek kıyafetlerinin arasından bir zarf çıkardı. Miran'a uzattı.

Miran zarfı açınca "Hadi canım."

İpek'in yüzünde kocaman bir gülümseme vardı "Her şeyi ayarladık, İstanbul'a gidiyoruz!"

Miran da gülümseyerek İpek'e sarıldı.

İpek "Elimizi çabuk tutmazsak uçağı kaçıracağız."

Üzerlerini giyindiler, sonra avluya kahvaltıya çıktılar.

Narin abisinin geldiğini görünce gülümseyerek kalkıp abisine sarıldı.

"İyi ki doğdun abicim!" dedi sevgiyle.

"Sağol ufaklık."

Halil de kalkarak gelmişti, o da abisine sarıldı.

"İyi ki doğdun abi."

"Sağol aslanım."

Narin masanın üzerindeki kutuyu alarak abisine verdi.

"Bu da hediyen."

Deri kutuyu açtı Miran, içinden siyah metal bir saat çıktı. Saatin rakamları, akrep yelkovanı, kenarlarındaki pimler ve bazı detayları bakır rengiydi.

"Çok güzel Narin, yine çok zevklisin." Dedi Miran gülümseyerek.

Narin "En iyisini görmedin abi." Diyerek Miran'ın elinden saatini aldı, saatin arkasını çevirerek abisine verdi.

Anka Takımı-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin