BÖLÜM 10 *Özür dilerim*

86 11 5
                                    

İyi Okumalar!

Karşımda şuan Arda yı görüyordum. Hayır ben niye bu kadar şaşırıp, heyecanlandım ki?

Biraz daha ciddi bir hale bürünerek ''Merhaba Arda'' dedim. O sakin ve soğuk duruşuyla Deniz Mert in karşısına oturdu.

Ben ise Sevgi nin yanına oturdum. Perihan teyze ise benim yanıma oturdu. Eliyle elimi tuttu.

''Beren kızım buraya gelemene çok sevindim. Beni çok mutlu ettin'' diyerek duvarda asılı olan Rüya nın resmine baktı.

Sevgi konuyu degistirmek istercesine ''Sanırım ben çok acıktım. Perihan teyze ne yaptın bakalım''

''Benim obur kızım. Bu gün sana özel tatlı yaptım'' Sevgi gülerek

''Buna çok sevindim. Yemekten önce tatlıyı yicem sanırım''

''Olmaz kızım. İlk önce yemek. Eğer aç karnına tatlı yersen karnın ağırır'' Sevgi gülerek

''Zaten karnım ağrıyor Perihan teyze'' diyerek gülmeye başlamıştı.

''Yoksa adetli misin? Adetten dolayı karnın ağrıyor olabilir'' Sevgi utançgaçlığın göstergesi olarak, boyunundan yanaklarına kadar kızarmıştı. Bendede aynı şey olmuştu. Ben relg değildim ama utanmıştım. Deniz Mert, Sevgi ye bakarak

''Utanmana gerek Sevgicim'' diyerek gülümsüyordu.

'' Hayır canım ne utanacağım. Sanki senin evleneceğin kadında olmayacak'' diyerek trip atıp mutfağa doğru gitti.

Arda ve Deniz Mert bana bakıyordu. Ben ise çok utanıyordum. Kafamı yerden kaldıramıyordum. Perihan teyze ise Sevgi nin arkasından gitti.

Bir an kafamı kaldırarak Arda ya doğru baktım. Onun bana baktığını hissetiğimde kafamı eski haline getirdim.

''Ona çok benziyorsun'' Arda nın sesini duymamla kulaklarıma kadar kızardığımı hissettim. ''O da senin gibi çok utangançtı. Gerçi o utandığı zaman o konuşuyordu.''

Ama bir anda Utangançlığımın yerine kızgınlığım büründü. Herkesin bana Rüya mışım gibi davranması hoşuma gitmiyordu. Ben Berendim.

''Ama ben o değilim. Ben Berenim'' gözlerim doldumuştu. O da bunun farkındaydı. Deniz Mert ise Arda yı öldürecekmiş gibi bakıyordu.

''Rüya yı üzdüğün gibi Bereni de üzme! '' Deniz Mert in sesi yükseltmişti.

''Hiç bir şey bilmiyorsun. Bilmediğin konu hakkında yorum ve konuşma yapma!'' İkisinin de sesi iyice yükselmişti.

Ben yüksek sese ve tartışmaya gelemeyen bir kızdım. Anne ve babamın en ufak tartışmasında bile ağlayan kızdım.

Deniz Mert ve Arda seslerini iyice yükseltmişti. Az sonra birbirlerine girerseler hiç şaşırmayacağım. Ama beni şaşırtıp birbirlerine girmesinler.

Salona Sevgi ve Perihan teyze gelmişti. Salonda çok gergin anlar vardı.

Ben yüksek sese ve tartışmaya gelemeyen biri olaraktan şuan ellerim, ayaklarım soğumaya başlamıştı.

Yüksek ses ve tartışmaya tepki olarak vücudumda, ayaklarımdan dizlerime kadar titreme oluşuyordu. Aynı şimdi ki gibiydi. Neden bu kadar korkak bir kızdım. Ya da bu kadar güçsüz.

Perihan teyze, Arda ve Deniz Mert i sakinleştirmeye çalışıyordu. Sevgi ise arada duruyordu.

Ben ise korkudan ellerimi sıkıyordum. Ellerimde kırmızı çizgiler oluşuyordu. Canım acıyordu fakat şuan korkum daha ağır basıyordu.

Neden şimdi anasınıf öğretmenliği seçtiğimi daha iyi anlıyordum, böyle zamanlarda. Çocukların kahkaharı, mutluluğu ve seviçleri bana iyi geliyordu.

Sevgi, Arda ve Deniz Mert e sakinleşmeleri için iki bardakta şu getirdi. Ama ikisi Sevgi yi bile takmıyordu.

Perihan teyze ise onları sakinleştireyim derken arada kalıyordu. İkiside kimseyi duymuyordu.

Ben ise ellerimi sıkmaktan kızarmıştım. Dizlerim korkudan titriyordu. Az sonra birbirlerine girerseler, etrafda bir kaç şey kırıla bilirdi. Dudaklarımı korkudan ısırıyordum. Deniz Mert in yükselen sesiyle, yaşlarla dolu olan gözlerimden, yaşlar birer birer akmaya başlamıştı.

''Herkese zarar veriyorsun! Seni burada yaşaman bile hata! Rüya yaptıkların için hapse girmeni istiyorum!''

Ağlamaklı ve titreyen ince sesimle ''Yeter! Su-susun artık. Yal-varı-yorum. Ço-çok korkuyorum. Tartışmayın! Lü- lütfen''

Ellerimi çok sıktığım için tırnaklarım zarar vermişti. Ve Ellerimde küçük küçük damla damla kan oluşmuştu. Ama ellerimi sıkmaya devam ediyordum. Gözlerimde ki yaşlar ise akmaya devam ediyordu.

Arda yanıma gelerek, yanıma oturdu. ''Beren sakin ol. Güzelim sakin. Kendini sıkma'' Arda sakinleşmem için çaba sarf ediyordu. Ama ben kendimi pek iyi hissetmiyordum.

Arda elleriyle ellerimi tuttu. Sıkmaktan çok az kanayan elimi gevşetmeye çalıştı. ''Sakin ol Beren. Kendine zarar verme''

''Ona zararı sen veriyorsun'' diye atıldı Deniz Mert. Ses totunu yüksekti. Fakat kendini sakinleştirmeye çalıştığı belliydi.

Sevgi mutfaktan bir bardak su getirmişti. Arda su dolu olan bardağı eliyle aldı. Arda nın yardımıyla, bardaktada ki sudan bir kaç yudum aldım.

''Biraz daha iyi misin?'' Gözlerimin içine bakıyordu.

İnce ve soluk bir sesle ''Eve gitmek istiyorum.'' Ayağa kalkmaya zorlanınca Arda belimden tuttu. Bir Eliylede kolumdan tuttu.

Deniz Mert '' Bırak ben getiririm!''

''Deniz Mert lütfen, daha fazla tartışmayın. Ben kendim giderim'' Arda ise kolumdan tutuyordu. Gerçi bırakırsa anında yere yapışırdım.

Ardanın elini sanki uçurumdan aşağıya düşecek mişim, korkusuyla tutuyordum.

''Beren korkma. Az önceki olay için de özür dilerim'' cevap vermemiştim. Sadece ağlıyordum. Eliyle çenemi tutarak yüzümü ona doğru çevirdi. ''Özür dilerim''

Merhaba!

Bir hafta sonra paylaşacağım bölüm erkenden yayımladım. Belki bir hafta sonra yazamamaya bilirim. Neyse.

Umarım bu bölümü okurken keyif almışsınızdır. Uzun yazmaya çalıştım.

Bu arada kitabı yazarken keyif almaya başladım. Neden hoşuma gitmeye başladı.

Bu arada yazım yanlışı varsa Özür dilerim. Önceki bölümlerde ve sonra ki bölümlerde olabilir. Ben fark ettiğim yazım yanlışlarını düzelte bildiğimce düzeltiyorum. Eğer gözümden kaçan yazım yanlışı varsa şimdiden özür dilerim!

Okuyan herkese teşekkür ederim!

Alt Kattaki ÖküzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin