Gülüşü Güzel Kadın

Kendinden emin olduğunu veya beni kandırabileceğini mi sanıyorsun?

Aval aval ona baktığımı anladığım zaman gözlerimi ondan çektim. Demek adı Alparslanmış. Aklıma dahi gelmezdi babamın ahbabının oğlu olacağı. Ama bu sabah ki gördüğüm adam olamazdı. O kadar çok farklı ki. Yüzünde gerçek bir gülümseme gözlerin de ki samimiyet. Bu adamı böyle göreceğim aklıma dahi gelmezdi.

Şu hayatta ki herkes yeri geldiğinde zırhını indirebiliyormuş demek ki. "Hemen yemeğe geçelim. Acıkmışsındır. Ne de olsa uzun bir yoldan geldin."

Alparslan onaylarcasına kafasını salladı ve yemek masasına doğru ilerledik. Uzun boyluydu. Topuklu ayakkabıyla dahi omuzuna zar zor geliyordum. Sohbetin bu gece uzun olacağı belliydi. Babam Alparslan'a çok içten davranıyordu çünkü.

Yemeğin sonlarına doğru sohbet iyice koyulaşmıştı. "Seni sevdiğimi bilirsin Alparslan. Baban benim için çok değerliydi. Ölmeden önce seni bana emanet etmişti. Tabii annen de öyle." dediğinde masa da bir gerginlik oluştu. Alparslan'ın çenesi seğirmişti. "Baban tüm mal varlığını sana bıraktı. Sen de bunlara sahip çıkmasını çok iyi bildin. İşlerini büyüttün. Baban sana bir şey daha vermemi istedi."

"Nasıl yani ne gibi?" diye sordu Alparslan.

"Kızım bize iki kahve yap ve çalışma odama getir." deyip ayağa kalktılar. Neler döndüğünü anlamaya çalışsam da bu biraz zordu. Alparslan'ın babasının vefat ettiğini bilmiyordum. Annesinin öldüğünü de bu sabah öğrenmiştim. Ama babası ona ne bırakmış olabilirdi ki?

Beni masa da meraklı gözlerle bırakıp merdivenlerden çıktılar. Ben de masadan kalkıp salona geçtim.

Herkesin bir iki yüzü vardı. İyi ya da kötü. İnsanlar herkese farklı yüzlerini gösteriyordu. Ben de buna dahildim. Olduğu gibi kimse davranmıyordu. Ya olmak istedikleri gibi davranıyorlardı ya da içlerinde yaşadıklarını dışa yansıtmak istemiyorlardı. Sanırım bunu en iyi de Alparslan başarıyordu.

Kendimi bir oyunun içinde hissediyordum sanki. Gerçekler birbirini peşi sıra kovalıyor gibiydi. İçimde ki heyecanın bir adı yoktu. Bir perde çekiliydi gerçeklerin üzerinde ve yavaş yavaş aralanmaya başlayacaktı.

Merdivenden babam ve Alparslan'ın neşeli seslerini duyduğumda düşüncelerimden sıyrıldım. Gülerek koltuğa oturdular. Yukarıda ne konuşulduğunu deli gibi merak ediyordum ama bunu bastırmaya çalıştım ve gülümseyerek onlara baktım. "Çok zeki bir çocuksun. Tıpkı babana benziyorsun. Baban da böyleydi. İstediğini elde edesiye kadar uğraşırdı." Gülümseyerek baktı babama. Ama gözlerinde aynı ifadenin olduğunu söyleyemeyeceğim.

Öfke vardı gözlerinde. Yutkundum. "Ben hemen geliyorum." deyip ayağa kalktı babam ve yanımızdan ayrıldı.

Bana yandan bir bakış attığında önüme döndüm. "Beni neden takip ettin?" dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Cebinden sigarasını çıkarıp cevap ister gözlerle bana baktı. Şaşkınlığımı üzerimden atıp kendimden emin bir ifadeyle cevap verdim. "Seni takip etmedim."

Tek kaşı hava da inanmamış bir şekilde bana bakmayı sürdürdü. "Yalan söylemeyi inan beceremiyorsun. Kendinden emin olduğunu veya beni kandırabileceğini mi sanıyorsun?" Sanki içimi okuyordu bu adam. Avuç içlerim terlemeye başlamıştı. Babam nerede kalmıştı? "Hala cevabımı alamadım." dedi sigaranın dumanını üflerken.

Sakin kalmaya çalışırken "Seni takip etmedim. Cevabını aldın zaten." Gülerek başını iki yana doğru salladı. "Hala yalan söylemeyi beceremiyorsun." deyip rahat bir tavırla arkasına yaslandı.

"Yalan söylemiyorum." dedim inatlaşarak. Sabrı tükenmeye başlıyordu sanırım. Hızla yerinden doğrulup dibime kadar girdi. "Sana beni neden takip ettiğini sordum?" Yutkunarak ona baktım. Bu yakınlaşma beni serseme çevirirken bir o kadar da ürkütmüştü. Kekeleyerek cevap verdim. "Be-ben merakıma yenik düştüm. Verdiğin cevaplar beni meraklandırdı." diye saçma bir cevap verdim.

Gülerek tekrar arkasına yaslandı. Derin bir nefes alarak kendime gelmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım. "Fazla merak iyi değildir. Eğer bir daha beni takip etmeye kalkarsan başına iyi şeyler geleceğini pek sanmıyorum." Bu bir tehdit gibi bir şeydi. Gülerek söylemişti. Ama ses tonunun altında tehlike yatıyordu..

Düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın..