Hayali kurulmuş bir gelecek ve bu hayale ortak bir aşk.
Batuhan o gece biraz hüzünlü adımlarla yolda ilerlerken birden telefonunun çaldığını farketti. Elini cebine atmasıyla gözlerindeki bombanın patlaması bir oldu. Her ne kadar içinde tutmaya çalışsa da bedeni buna el vermiyordu.
"Zeynep'im" arıyor...
Oysa numarasını silmeyi bırak değiştirmemişti bile ismini. Hâla rehberinde Zeynep'im diye kayıtlıydı. Yalnızca bir saat önce yaşananlara rağmen Zeynep yine arıyordu. Batuhan yine sessize alıyordu telefonunu.Bir kaç saat sonra Batuhan kendini yatağında buldu. Yanındaki yastığın boş olduğunu farketti. Umursamaz tavırlarıyla gözyaşlarını biriktirdiği yastığına kafasını gömmeye devam etti. Umursamaz mı dedim? Yastığı sıksan suyu çıkacak. Çift kişilik bir yatakta tek başına uykulara dalmak onun için biraz boşluk biraz da hiçlik gibiydi sanki. Kendi boşluğunda kaybolurcasına hıçkırmaya ve burnunu çekmeye devam etti. Birden gözünün önüne Zeynep'in o güzel yüzü geldi. Saçları kumral, gözleri kahverengi, ince kaşlarını ve kahve gözlerini süsleyen fındık bir burnu, ağzına özenle dizilmiş dişleri, kokusuyla Batuhan'ın burun direklerini sızlatan saçları... Gerçi o kadar da güzel bir kız değildi ama gel bir de bunu Batuhan'a anlat. Hiç laftan anlar mı? Sen olsan anlar mıydın?
Daha fazla ıslatmak istemediği yastığından kafasını kaldırarak doğruldu ve tek bir hamleyle ayağa kalktı. Hemen sağ tarafındaki terliklere çıplak ayaklarını geçirerek çalışma odasına doğru ilerledi. Odanın camı boydan boya bir manzarayla kaplıydı... Aynı Zeynep'le hayalini kurdukları gibiydi... Zeynep beğenmişti bu evi 3 ay önce. Bu manzaranın hayalini ise beraber kurmuşlardı 7 yıl önce. Galata kulesi bütün ihtişamıyla gözler önünde serildiydi. Gece karanlığına rağmen alttan vuran sarı ışıklar Galata'nın ihtişamını arttırıyordu.Eline bir kahve bir de sigarasını aldıktan sonra camı biraz araladı ve temiz havanın ciğerlerini doldurmasına müsade etti. Ama ne fayda? 7 yıldır sigarasının zehirlediği o ciğerlerini hangi temiz hava temizleyebilirdi ki Zeynep'in kokusundan başka? Uzun uzun düşünürken sigarasının kendiliğinden bittiğini farke demedi. Bir insan yaktığı sigarasını unutacak kadar ne düşünebilir ki?
Sanırım yine Zeynep'i düşünüyordu. Gerçi ne Zaman çıktı ki aklından...
Saat 04.26' da ayakta olmasının tek sebebi uykusuna fırsat vermeyerek beynini tırmalayan düşüncelerdi. Acaba neden gitmişti? Peki böyle şiddetli bir depremin ardından neden aramıştı? Belki de sadece özür dilemek için aramıştı. Belki de gerçekten o da Batuhan'ını özlemişti. Sizce olamaz mı? Elbet bir sebebi vardır Zeynep'in de diye geçirdi içinden Batuhan. İnsan sebepsiz yere çekip gider mi hiç? İnsan nasıl bir başına bırakır sevdiğini?Kafasını kurcalayan bunca soruya rağmen beyninin henüz patlamamış olması bir mucizeydi. Anıları birden gözünün önünde canlandı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASAL
RomanceÇocukluktan sulanmaya başlanmış bir fidan sizce ne kadar gür bir çınar olabilir? Küçük yaşta tanışan ve zamanla birbirlerinde aşık olan Batuhan ve Zeynep'in yolculuğu... Bu iki çiftin evcilik oyunlarından aşk dolu bir yuvaya yolculuğu sizce ne kada...