İçime garip bir duygu ve istemsiz bir şüphe düşmüştü. Sanırım uzun süre sonra buluşmuş olmamıza rağmen böyle olmamız Batuhan'in canını yakmıştı ki, daha fazla dayanamayıp anlattı herşeyi. 14 haziran benim doğum günüm, hemen hemen 1 ay kaldı. Meğer bütün konuşma bunun üzerine kuruluymuş.
" İlayda haftalar sonra doğum günün ve sildiğim konuşma da Ezgiye aitti. Ezgi yakın arkadaşın olduğu için bana yardım edebileceğini düşündüm. Doğum günün için sürpriz hazırlıyoruz. Bundan haberin olsun istemedim çünkü sana o sürprizi yaşattığımda ciddi anlamda çok mutlu olmanı istedim "
Bunları duymak tabiki içimi çok rahatlatmıştı. Ama biraz da kızmıştım kendime. Şimdiye kadar tek bir şüphem olmamıştı ona bu konularla ilgili. Nasıl olur da öyle salak düşüncelere kapılırdım. Neyse sanırım o an ki üzüntüyle oluşmuş saçma sapan düşüncelerdi bunlar. Buluşmamızın kısa da olsa bir kısmını bu salak soğuklukla geçirmiş olmamıza üzülmüyor değildim. Ama biz hep böyleydik zaten. İlişkimizin bütün tadı tuzu tartışmalarımız olsa gerek. Bu kırgınlığın da geçmesiyle eskisi gibi samimiyetimizi korumaya devam ettik zaten. Birlikte sinemaya gitmeye karar verdik. Sanırım alışveriş merkezine vardığımızda da saat 11 civarıydı. Sinemanın seansı da 11.40 dı. Sabahtan beri ikimizde birşey yemiyorduk. Sinema saatini beklerken pizza yeme kararı aldık. Karşımda o tatlı tatlı yemek yiyişi tüm iştahımı kapatmış olmalıydı ki sadece 1 dilim yiyebildim. Ya bir insanın her hareketi sevilebilir mi yarabbim. Ben bu düşüncelere kapılmış giderken sinema saati gelmişti. Bu Batuyla ilk sinemamız olacaktı. Her alışverişimizde olduğu gibi sinema fişini de saklayacaktım tabiki. Açıkcası sinemanın bir kısmından sonrasını pek hatırlamıyorum. Omzunda uyumuşum. Böyle kollarının içinde sıcacık. Her dakika sanki sevmem için bir sebep daha ortaya çıkıyor gibi. Sinemanın bitişini hatırlıyorum sadece. Gözümü açınca onu görüşümü. Sinemadan sonra biraz alışveriş yapmaya karar verdik. Ortak tişortlerimizin sayısı gittikçe artıyordu. Çok beğendiğimiz bir tişörtü denedik. Alışverişi tamamladıktan sonra birkaç duvara ismimizi yazdık. Yanımda yokken onu anımsatacak birkaç anı bırakıyorduk etrafa. Hiç bırakmak da istemezdim ama uzun süredir ertelediğim özel dersimde de bugüneydi. 1 saatlik de olsa ayrı kalmak zor olacaktı. Beni beklediği sürede ne yapıyor diye de kuduruyordum. Ders biter bitmez hızlı hızlı merdivenlerden indim ve karşımda elinde güllerle duruyordu. Şu çocuğun, bu halleri beni nasıl da etkiliyordu.