AŞK ve İNTİKAM

♣️bölüm 5♣️

Sabah çalan alarma okuduğum lanetler sayesinde cehenneme bilet kazanmıştım.

Yataktan doğruldum ve kalkıp banyoya gittim aynaya baktığımda görüntümden korkmuştum şişmiş göz altları  kızarmış göz bebekleri ve solgun bir cilt makyajın düzeltemeyeceği hiçbir şey yoktur diye düşüp elimi yüzümü yıkâdım dişlerimi fırçalıyıp hızlıca soğuk su ile duşumu alıp banyodan çıktım dolabımı açıp kıyafetlerime göz attım ve oraya giderken giyebileceğim siyah bir büstiyer ve siyah şortum dışında siyah hiçbir şeyim yoktu ben renkleri seven bir insanım ama gideceğim ortamın atmosferini düşündüğümde oraya giderken çiçekli kazaklarimi yada turkuaz elbisesi giyebileceğimi sanmıyorum anlaşılan yine ablamın dolabından yardım alıcaktım hem böylelikle bu ayakkabı buna olur mu bu takı uydumu problemi yoktu çünkü onun kıyafetlerinin hepsi kombinli bir halde dururdu çekmecemden siyah dantelli iç çamaşırı takımımı alıp parmak ucunda ablamın odasına gittim ve dolabı karıştırdım bulamayacağımı düşünmeye başlamışken dolabın en ucundaki elbise dikkatimi çekti dolaptan çıkardığım gibi üstüme geçirdim kollarında ve eteğinde kesikler var çok hoş görünüyordu hemen stilettolari ayağıma geçirip deri ceketi yatağa attım makyaj masasına geçip yüzümdeki kızarıklıklar geçirmek için makyajimdan önce hazirliğimi tamamladım artık bordo ruju dudaklarimin üzerinde gezdirdim eyeliner ilede kalın bir şerit çekip Rumeli elime aldım kirpiklerime rumelide boca ettikten sonra çiçek kokulu parfümünü sıkıp sonra parfümü Rumeli ve ruiu çıkardığım mektup tipi çantanın içine attım bir havludan saçlarını kurtarıp güzelce taradım ve kuruttum düzleştirici ilede düzleştirdikten sonra sıkıca at kuyruğu topladım bir elime ceketi diğer elimede çantayı alıp odadan çıktım

Odama gidip telefonunu elime aldım ve çantaya attım takı çekmecemden zincir şeklindeki kolyeyi takıp zımbalı ve odadan çıktım merdivenlerin başında yılın çiftini gördüm ama bi değişiklik vardı bu değişiklik beni denize çeken bi değişiklikti deniz şu an benim için huzurun kendisiydi sözlük karşıtıydi neydi beni çeken derken kokusu işte bu beni ona çeken konuydu çünkü babam gibi kokuyodu

Beni düşüncelerimden ayıran ses denizin çaldığı ıslık tabi sonrası daha karışıktı rüyanın kıskançlığı yine devreye girmiş denize sert bir dirsek atmıştı deniz iki büklüm oldu

Rüya bana dönüp

- bu ne güzellik dediğinde ben veceğim cevabı arıyorken

hatice ablamın kemal sunal filmlerindeki unutulmaz adile naşit misali merdivenlerin başına dikilmesi ve kahvaltı hazır diye bağırması üzerine rüyaya dönüp

-bu konuları sonra konuşalım şimdi kurt gibi açım

diyip merdivenlerden hızlıca indim portmentoya ceketi asıp hızlıca masaya yöneldim deniz ve rüya çoktan oturmuş beni bekliyorlardı bende yerime oturduktan sonra servisi yaptı ve mutfağa gidecekken hatice abla lütfen sofrada kendine de servis aç bundan sonra bu sofrada hep beraber oturacağız dedim hatice abla sofrada kendine de servis açtığında hepimiz yemeğe oturduk

Çantamdaki telefonuma gelen mesaj sesiyle masadan kalkıp kenardaki komidinin üstünde duran çantamı açıp telefonumu aldım ve gelen mesajı açtı mesaj avukattandı
- hazır mısın- yazıyordu mesaj kutusuna  -evet- yazip yolladım hemen ardından cevap hemen gelmişti. -tamam 10 dakikaya kapidayim - yazıyordu telefonu çantamı attım masaya dönüp ben çıkıyorum kaçta gelirim bilmem diyip tam arkamızdan dönüp gidecekken hatice ablamın

-dolunay

diye seslenmesi üzerine arkamı döndüm

-kızım biliyorsun dimi sen bana annenin emanetisin o yüzden yeri geldiğinde sana hesapta sorucam yeri geldiğinde emir de vericem ve şimdi sen bardağında kalan o portakal suyunu bitirmeden bu evden çıkamazsın dedi