3. Bölüm

16.5K 393 7
                                    

Telaşla ayaklandım yerimden. Kapının önünde durup mahçup bir tavırla bir süre yüzümü izledi. İçeri girmek istemiyordu sanki. Pişmanlığı yüzünden belliydi ki içimden bile kızmıyordum ona. Dün gece verdiğim sözü aklıma getirerek gülümsedim.

"Hoş geldin aşş... Abicikk"

"Hoş buldum" dedi
Ve bana doğru yaklaşarak çantasını masaya bıraktı.

İlacını parfümünü anahtarlarını cüzdanlarını ve diğer önemli eşyalarını küçük el çantasında taşırdı. Ona doğru bir adım attım ve birbirimizi öptük.
O kadar gerilmiştim ki az sonra ortadan kopucam diye korkmaya başlamıştım. Dükkanın içindeki sessizlik kulaklarımı yırtıyordu adeta. Oda benim kadar gerilmiş olsa gerek ki daha fazla dayanamayıp üst kata çıktı. Bende tekrardan bilgisayarın başına geçip o çok sevdiğim Kore dizilerinden birini açtım. O ses de ne ? Sinan abi küfür mü ediyor ? Kime bağırıyor böyle ?
Koşar adımlarla üst kata çıktım. Telefonda eski sevgilisi ile konuşuyordu. Yanına gidip ne oluyor diye Kaş göz işareti yaptım. Ama beni hiç umursamadan konuşmaya devam ediyordu.

"Kızım istemiyorum seni bitti diyorum anlamıyor musun ? Düş artık yakamdan bitti!!!"

Biraz daha söylenip bikaç hakaret daha ettikten sonra telefonu kapattı.

"Neler oluyor böyle ?"

"Sedef" dedi sadece.

Kızgın bir bakışla
"Sen bayanlarla böyle mi konuşuyorsun ? Bide bana küfür ettiğimde kızardın üstelik eski sevgilin yakışıyor mu hiç ? " dedim

Sedefi tanıyordum yanına hiç yakıştıramadığım biricik ağabeyimin 1 yıl birliktelik yaşadığı eski sevgilisiydi. Her ne kadar ondan nefret etsemde yinede böyle konuşmasının yanlış olduğunu düşünüyordum.
"Bilmiyorsun Sinem nasıl bi insan olduğunu. Arkamdan çevirmediği iş kalmamış eski sevgilisiyle görüşüyormuş kevaşe hala utanmadan affetmemi istiyor. Sevmiyorum istemiyorum diyorum anlamıyor"

"Aranızdaki problemleri bilemem ama böyle davranmanı sana hiç yakıştıramadım. Sevmiyorsun madem umursama sende."

"Haklısın bunlara şahit olduğun için Üzgünüm" dedi.

Aslında bütün o lafları hakettiğine eminim. Kızın nefes alması bile küfürü hakediyordu resmen. Hayatımda karşıma çıkan en itici en sinir bozucu insandı. Ben dünyanın en güzel kadınıyım edası oldukça sinirlerimi bozuyodu ki ona hep kötü davranırdım. Konu hakkında bir süre dertleştikten sonra nihayet hava kararmaya başlıyordu.
Açılan kapıyla
"Ooo cankoo hoşgeldin"

"Hoş bulduk sinem naber ?"

"İyiyim bende kankan yukarda"

"Abiciiikkk cankoo geldii" diye bağırmamın ardından canko üst kata biricik kankasının yanına çıktı.

Canko yani can, Sinan abimin en yakın arkadaşı benimde 2 numaralı ağabeyimdi. Sinan abimle çocukluktan beri arkadaşlarmış beraber büyümüşler ne kadar yakınlarsa yapışık ikiz gibi hergün her yerde beraber takılırlar hatta nerdeyse birbirleri olmadan lavobaya bile gidemezlerdi. Onların anlaşmalarına bayılıyordum birbirleriyle sürekli 'ben senin babanım' 'hayır asıl sen benim oğlumsun' diye uğraşıyorlardı. Onların bu mülakaşalarını kaçırmamak için yanlarına çıktım. Muhabbet esnasında Kapının sesiyle alt katı gösteren televizyon ekranına döndüm sinan abinin bikaç arkadaşı gelmişti. Aşağı inip onları buyur ettikten sonra rahatsız etmemek için tekrar aşağı indim. Biraz sohbet ettikten sonra her bir araya geldiklerinde yaptıkları gibi ellerine Gitarları bağlamaları darbukaları alıp şarkı söylemeye başlamışlardı. Sesleri duyunca hemen yukarı çıkıp bir köşeye kuruldum ve dinlemeye başladım.
Canım abim şarkı söylerken hep mükemmel görünürdü gözüme. Gitarıda o uzun parmaklı elinde oldukça yakışırdı.
Elinde bağlama olan ve konuşmasından Doğulu olduğunu varsaydığım bey şarkı söylememi istedi. Sinan abimin yüzüne bakıp onay aldıktan sonra. Yerimden kalkıp abiciğimin yanına oturarak.

"Hadi bizim şarkımızı söyleyelim" dedim

"Bizim şarkımız ?"

"Vaaayyy unuttun demek tamam ya söylemiyorum"

"Valla hatırlamıyorum naz yapma hadi söyleyelim işte"

"Vurgun"
Evet Muazzez Abacı'nın vurgun parçası bizim şarkımızdı. O şarkıyı çok sevdiğim için sürekli söylerdik ve bir gün bu bizim şarkımız olsun demiştim. Ama sözde beni seven adam unutmuş hıhh. Neyse tamam sinirlenmiyorum.

Şarkımızı ardından bikaç parça daha okudum. Gitarı çok sevsemde bağlama eşliğinde şarkı söylemeyi daha çok seviyorum çünkü sesim arabesk veya türkü tarzına daha çok yakışıyordu. Sinan abimin arkadaşlarından aldığım övgülere teşekkür ettikten sonra aşağı indim. Onlarda ardımdan ayaklanıp dışarı çıktılar. Bilgisayar da açık bıraktığım dizimi izlerken birden gözüm saate kaydı 8 buçuğa geliyordu. Artık toparlanmalıydım derken müsteşeri geldi ve uzun pazarlık ardından bi Klarnet sattım. Tam çıkmak için sinan abiyi arayacakken sedat abi içeri girdi.
Sedat sinan abiciğimin abisiydi. Sinan abinin yumuşaklığına nazaran sedat abi biraz daha dobra ve keskin bi adamdı. Espiri yaparken bile o kadar sert duruşu vardı ki gülmeye çekinirdi insan.

"Aa hoş geldin abi bende tam sinan abiyi arayacaktım çıkmak için"

"Hoş buldum kardeşim çık sen sorun yok ben burdayım"

"Tamam abi" dedim ve çantamla cektimi alıp çıktım.

Ohh be diye iç çektim. İyiki çıkmıştı dükkandan. Hayır ben yanından ayrılırken mutlaka ona sarılır öperdim şimdi nasıl yapardım bunu ? Ne diyorum ben ? Söz verdim adama eskisi gibi olucam diye. İç sesime söylenirken hemen Telefonumu çıkartıp mesaj ekranını açtım.

Alıcı; Ex aşkım :P
-"Aşkııımmm ben çıktım eve gidiyorum. Bu arada klarnet sattım haberin olsun fişini kasa defterine koydum"

Gönderen; Ex aşkım :P
-"Tamam aşkım öptüm"

Sonunda eve gelmiştim. Bütün gün takındığım sahte gülümsemeyi yüzümden atıp yine kara kara düşünmeye başladım. Düşündükçe moralim bozuluyordu. Konuşup içimi dökeceğim kimsede yok. Ne zaman unutulacakdı bu mevzu ? Sinan abi her zaman hiç bir erkeğe güvenmememi söylerdi ama ben ona hep çok güvenirdim. Kendimden bile. Yandan kızıp yandan üzülürken birden telefonumun titreşimiyle irkildim.

Gönderen; Ex aşkım :P

Gecenin bu saatinde ne söylemiş olabilirdi ki bu ?

9. Öpücük (Abim Bana Aşık)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin