-Bölüm:13-

6.1K 274 14
                                    

Merhaba ponçiklerrr....😘😘

Medyada Deniz varr..

İyi okumalar ponçiklerim....

Ayaz ÇETİN

Sabah başımın ağrısıyla uyandım. Odada sadece uyuyan Burak vardı. Hastaneden kaçmaya karar verip kolumdaki serumu çıkarttım.

Hastane kıyafetlerinden kurtulup günlük kıyafetlerimi giydim. Ve dikkatlice camdan atladım. Dikkat çekmeden hastaneden çıkıp hastaneye yakın olan uçurumun kenarına ilerledim...

Burak KESKİN

Sabah uyandığımda odada Ayaz'ın olmadığını gördüm. Hemen odadan çıktım ve diğerlerini uyandırdım. Ardından kısaca söyledim. Deniz'i bulup olanları kısaca anlattım. Cevap vermeden hemen hastaneden çıktı...

Deniz DOĞAN

Burak'ın anlattıklarıyla cevap vermeden hastaneden çıktım. Ve arabama bindim. Hastaneye yakın olan uçurum kenarına sürmeye başladım.

Onu birkaç kez oradayken görmüştüm. Uçurum kenarına geldiğimde tahmin ettiğim gibi oradaydı. Uçuruma iyice yaklaştığını görünce koşup hemen kolundan tuttum onu kendime döndürüp sert bi tokat attım.

"Ne yaptığını sanıyorsun?Bizi kalpten götürmeyemi çalışıyorsun?Eğer öyle yapmaya çalışıyorsan doğru yoldasın böyle devam et gerizekalı !"dedim.

"Sende bana böyle yaptırtmaya çalışıyosan doğru yoldasın böyle devam et!" benim lafımla beni vuruyo. Where is the adalet ? Düşünceleri bırakıp devam ettim :

"Benim yüzümden yaşadıklarına bir bak! Bunu yapamam Ayaz! Bunu bana yapma! Beni kendine çekme." Sona doğru sesim kısılmıştı.

Gözümden yaşlar akmaya başladı. Ayaz'ın gözlerinde üzüntü vardı. Yüzüne son bir kez baktıktan sonra gitmek için yeltendim ama bir anda dudaklarıma yapıştı. Gözyaşım dudaklarımızın arasından kayıp giderken dudaklarımdan ayrıldı. Ama aramızda halâ milimetreler vardı. Benim söylediğim son sözler :

"Beni kendine bağlama Ayaz. Canın yanar." dedim ve koşarak uzaklaştım...

Ayaz ÇETİN

Onu öpmeyi çok istediğim için bi anda öptüm. Sonra gözyaşını dudaklarımda hissettiğimde ondan istemeyerek ayrıldım. Bana son söylediklerinden sonra olduğum yere çivilenmiş gibiydim.

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

Şu an evde ne yapacağını düşünüyordum. Onun güvenini kazanmalıydım. Kazanacaktım. Salonda sağlam hiç bir şey yoktu. O Piç elime geçse doğduğuna pişman edecektim. İlk defa böyle oluyordu.

O gözlerine sadece ben bakmak, kokusunu içime çekmek ve dudaklarını sadece ben öpmek istiyordum...

Sima AKSOY

Şu an Deniz'i sakinleştirmeye çalışıyordum ama pek başarılı olduğum söylenemezdi. Çok fazla uyuşturucu tozu çekmişti. Bende bağımlısıydım ama o ilk defa bu kadar çekmişti.

Gözleri kızarmaya başladığında elindeki bardağı sıkmaya başladı. Bu kesinlikle iyiye işaret değildi. Bi an kırılma sesi geldiğinde avucundan akan kana baktım. Bardağı sıkmaktan kırılmıştı ama o halâ duvara bakıyordu.

Elini sarmıştım ama halâ bir şeylere saldırıp parçalıyordu. İlk sinir krizi geçirdiği değildi tabiki ama sadece Ayaz'la konuştuğunu söyledi. Elime telefonu alıp Burak'a mesaj attım :

Kime : psikopat playboy

Ayaz'ın yanına uğraman lazım. Deniz'le ne konuştuklarını öğren.

Kısa bir süre sonra telefonum titrediğinde Burak'ın mesaj attığını gördüm. Ayaz'la Deniz'in durumunu anlattığında çok şaşırdım. Ayaz'ın bunu yapmaya hakkı yoktu !

Deniz'in yanına gittiğimde yerde baygın bir şekilde yatıyodu. Hemen kucağıma alıp evden çıkardım. Bu kız ne kadar zayıf böyle ? Hemen arabaya binip hastaneye sürmeye başladım.

Hastaneye gelince doktorlar hemen bir odaya aldı ve solunum cihazı bağladılar. Kendini öldürmeye mi çalışıyo bu ?

Burak'lara haber vermiştim. Ayaz bi ara ağlamıştı. Ama Ayaz'ın da Deniz'i anlaması gerekiyordu. Deniz kolay şeyler yaşamadı. Bu sinir krizlerinin sebebi o Murat yüzünden zaten. Halâ uykusunda ağlıyor bazen.

Doktor çıktığında ayaklandık. Doktor benimle özel konuşmak istediğini söyleyince odaya girdim. Doktor konuşmaya başladı :

"Arkadaşınız fazla uyuşturucu çekiyor ve çok fazla bağımlı olmuş. Böyle devam ederse ciğerleri yok olabilir. Ölüm tehlikesi bile var ve bunu önlemeniz gerek. Şu an Deniz Hanım uyandı ve taburcu olabilir. Onu en erken zamanda bundan vaz geçirmeniz lazım. İyi günler." dedi ve yanımdan uzaklaştı. Gözlerimden yaşlar akıyordu.

Yanıma koşarak Ayaz ve Burak geldi. Ben sadece transa geçmiş gibi yere bakıyordum. Kardeşimi kaybedemezdim. Bir ölüm daha kaldıramazdım. Olmamalıydı.

Ayaz'ın karşısına geçip sert bir tokat attım ve hızla oradan uzaklaştım. Arabama binip Gizem'in evine doğru sürmeye başladım. Gözümdeki yaşlar durmuyordu. Bu kadar stres yapmamın sebebi Deniz uyuşturucuyu asla bırakmaz.

Evin önüne geldiğimde arabadan indim ve kapıyı çaldım. Kapıyı Rüzgâr açtığında hemen içeri geçtim. Gizem koltukta oturmuş televizyon izliyordu. Beni ağlayarak görünce hemen ayağa kalktı ve yanıma geldi. Ona sıkıca sarıldım ve sessizce ağlamaya devam ettim.

Ondan ayrılınca olanları anlattım. O da ağlamaya başladı. Rüzgâr bize şaşırmış bir şekilde bakıyordu. Gizem koşarak tuvalete gitti ve kapıyı kilitledi. İçerden kırılma sesleri geldiğinde Rüzgar hemen ayaklandı ama onu durdurup :

"Kendine bişey yapmaz onu yalnız bırak." dedim. Ve bende yerime geri oturdum.

İçerden sesler kesilince hemen tuvalete gittim ve kapıyı açmayı denedim. Açamayınca Rüzgâr'ı çağırdım. Kapıyı kırdık ve gördüğümle şok oldum. Kolunda boydan boya derin çizikler vardı ve elinde minik çizikler vardı. Gizem ilk defa kendine zarar veriyordu. Rüzgâr onu kucağına aldı ve salondaki koltuğa yatırdı. Pansuman aletlerini getirip gerekenleri yaptı.

Cebimden uyuşturucu tozunu çıkarttım ve bir kaç kez içime çektim. Bi anda elimden alınınca alan kişiye baktığımda bir adet sinirli Burak gördüm. Kaşları çatık bir şekilde konuşmaya başladı :

"Derdin ne ? Sende Deniz gibi mi olmak istiyorsun ?! Bunu bırakmanı istiyorum Sima !" dedi. Bi anda Burak'a sarıldım. Neden yaptım bilmiyorum ama burası bana güven veriyordu...

Bölümü nasıl buldunuz ponçiklerim ? 💓

Vote Ve Yorum Unutmayın...

Öpüldünüz ! 💞

Kötü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin