-Bölüm:26-

4.9K 181 25
                                    

Ayh Selam 💞

Medya Sima var...

Arkadaşlar kitabımız nasıl gidiyor ? Görüşlerinizi yazarsanız çok sevinirim...

İyi Okumalar... 👻

Selin KARA

Gözlerimi açtığımda bir yoğun bakım odasındaydım. Oturur hâle geldim. Camdan baktığımda bizimkilerin uyuduğunu gördüm. Kıyafetlerimi ararken sedyenin yanında olduklarını fark ettim ve ayağa kalkarak üstümdekilerden kurtuldum. Yerden kıyafetlerimi aldım ve üstüme geçirdim. Yan tarafta kağıt kalem görünce elime aldım. Resim yeteneğim iyiydi. En azından gideri vardı. Kağıda orta parmak çizerek sedyenin üstüne koydum ve odadan çıktım. Koridorda yürürken duyduğum ses ile arkamı döndüm.

"Ne yani, gidiyor musun?" dedi Kuzey.

"Evet. Beni kurtarmak zorunda değildiniz. İşime karışmayın."

"Orada ölmeyi mi bekleyecektin?"

"Belki." dedim ve arkamı dönerek tekrar yürümeye başladım.

Birisinin kolumdan tutmasıyla o kişiye döndüm. Aramızda yok denecek kadar mesafe vardı. Gözleri dudaklarıma kaydığında kısık sesle konuştum.

"Aklından bile geçirme, sakın Kuzey."

Benden uzaklaşarak elini saçlarına daldırdı ve ileri-geri yürüyerek yere bakıyordu. Kafamı iki yana sallayarak arkama döndüm. Bir kaç adım attıktan sonra arkaya baktım ve bir anda Kuzey'in dudaklarına ufak bir buse kondurdum.

"Bir daha deneme Kuzey. Bu, peşimi bırakman içindi. Ben senin her istediğinde öpebileceğin bir sürtük değilim." dedim ve hızlıca koridorun merdivenlerine yöneldim.

Klostrofobim vardı. Beni kapalı yere koyanlar sağ çıkamazdı elimden. Bu yüzden asansör tercih etmezdim. Hastaneden çıkarak bir taksi durdurdum ve bir erkek arkadaşımın evinin adresini verdim. Oradan mezarlığa gidecektim... Annemin... Öldüğü gündü bugün. Çok abartanlardan değildim ama içimde hiç bir zaman anne sevgisi olmamıştı. İki yaşından beri...

Kuzey ASLAN

Hastaneden sonra eve geçmiştim. Sima'ya küçük bir not bırakmıştım. Meraklansın istemiyordum. Uzun zamandır görüşmediğim çocukluk arkadaşım Emre'nin evine gitmeye karar verdim. Üstümü değiştirerek telefonumu ve arabamın anahtarını cebime koyup evden çıktım. Arabaya binip radyoyu açtım ve garajdan çıkarak Emre'lere sürmeye başladım.

Evin önüne geldiğimde bahçede bir sürü çöp vardı. Öğrenci evinde yaşıyordu ve normal olarak dağınık bir evi vardı. Arabayı boş bir yere park ederek arabadan indim ve zile bastım. Bir kaç çalışta kapı açıldı. Emre beni görünce hemen sarıldı. Kafasındaki leoparlı göz bandı yere düşünce güldüm. Beni içeri alınca salona girdim ve kendimi küçük deri koltuğa attım.

"Bir tane daha misafirim gelicek, sorun olmaz dimi? İyi kaynaşırsınız zaten." dediğinde sorun etmedim.

"Hayır, tabiki sorun değil." dediğimde gülümsedi.

Havadan sudan konuşurken kapı çaldı. Açmak için ayaklandığında ayağını masaya vurdu ve cam tabak yere düşerek kırıldı. Onları toplarken kapı bir kez daha çaldı. En son ben ayağı kalktım ve kapıyı açtım. Gelen kişiyi beklemiyordum. Selin. Bana kaşlarını çatarak baktı ama bir hışımla omzunu bana çarparak içeri geçti. Emre'nin bağırma sesi geldiğinde kapıyı kapatarak salona geçtim. Selin bacaklarını Emre'nin beline dolamış bir şekilde sarılıyordu.
Öksürdüğümde Selin bana bir bakış attı ve Emre'nin yanağına bir öpücük bırakarak ondan ayrıldı. Emre camları toplarken elini kestiğinde Selin bir yere gitti ve kısa süre sonra elinde sargı bezi ile geldi. Yakın bir ilişkilerinin olduğu belliydi. Emre elini sardıktan sonra kahve yapmaya gittiğinde salonda sadece ben ve Selin vardık.

Kötü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin