- FİNAL -

2.1K 107 66
                                    

Öneri bölümüne +350 kişi bakmış olmasına rağmen yorum sayısı okuyucu sayısının çeyreği olamadığı için final yapıyorum kimse kusura bakmasın, kitabımın bu kadar sevilmediğini bilseydim daha erken bitirirdim. Eyvallah çoğunluğa göre yapacağım dedim ama her boka yorum yapıyorsunuz, kitabı bitirebilirim dediğim zaman bitir-bitirme demek çok mu zor?

SİMA

Sevmek ve sevilmek. Bütün mesele bu demek isterdim, ama değilmiş. Yaşadıkça anlaşılıyormuş bu. Ölmek ve ölmemek. İşte bu aynı şey benim hayatımda. Ölmek yaşam bir nevi. Ne zaman ölmek istesem hayata bağlandım, ne zaman yaşamak istesem ölüme aşık oldum. 

İşte yine uçurumdayım. Bulutlar griye büründü bugün benim için. Rüzgar vücuduma çarpıyor ve beni sarsıyor. Birazdan yağmur yağacak ve bedenim ıslanmaya başlayacak. Yine doğaya yenik düşeceğim. Her şeye ve herkese gibi.

Gözlerim doluyor yine. Ve birazdan sel gibi akacak, güçsüzlüğümü simgeleyecekler. Gözlerimi kapatıyorum. Onu düşünüyorum. Ve ağlamam şiddetleniyor. Uçuruma bir adım daha yaklaşıp son nefeslerimi vermeye başlıyorum. Evet, bu bir veda.

İşte vazgeçiyorum. Herkesten, her şeyden. Yoruyor hayat beni. Yağmur damlaları yavaşça yüzümü ıslatmaya başlıyor. Ben güçlü değilmişim. Yavaşça anlıyorum bunu. Ne zaman ağlasam içimdeki küçük kız her zaman güler. Peki şu an ne yapıyor biliyor musunuz?

Çığlık atıyor.

Hayat bana tutunmam için bir ip verdi ve oyalanmamı sağladı. Eğlendiğimi görünce de ipi kesti. Hayatta ben acımasız olmadım. İnsanlar acımasız oldu. Ve bu onların seçimiydi. İşte ölmeme ramak kala son sözlerim bunlar.

Önümdeki gri bulutlara bir mektup bırakıyorum. Belki bir gün yine yağmur yağarsa ona düşsün bu mektup. Ve görsün. Kendisininde acımasız olduğunu anlasın ve elini kalbine götürüp çığlıklarımı duysun.

Kalp atışlarım hızlanmaya başlıyor. Malûm, hayata birazdan el sallayıp sonsuz bir boşluğa düşeceğim. İçimde ufacık bile korku olmamasının yanı sıra, acılarım uçurumdan atlamaya başladı bile. Soruyorum ona;

Bari mutlu musun? Yazık ettin bize, biliyor musun? Ben inanmıştım. Sevdiğine. Ne demiş şair, "Vedanın en acısı gözyaşlarıyla yapılan vedadır." Doğru. Sen hiç böyle bir veda gördün mü? Gözünün önünde bir kadının vazgeçişini, hayallerini birer birer uçuruma atan bir kadın. 

İnanıyorum ki, cehennem bu kadar canımı yakmayacak benim. Biliyorum, orada gamzelerin, bakışların yok. Ama senden daha az canımı yakacaklar. Ama unutmayacağım bir şey varsa, bana hıçkıra hıçkıra ağlamayı öğretmen oldu. İçimde yanan alevleri hiç bir zaman görememende çok koyuyor.

Fark ettim de, bu zamana kadarki tek hobim ağlamak oldu. Nefret ettiklerimi öldüremedim ama onlar için içimde bir mezar kazdım. Hepsini de gömdüm. Hemde kahkaha atarak. Bir masal var, asıl marifet bulutta olmasına rağmen herkesin yağmura şiir yazdığı bir masal. Herkesin unuttuğu bir şey var. Yağmur kurur gider ama bulut ömrünün sonuna kadar peşinden gelir durur. 

Bazı insanlar var, yüzümü güldüren. Bazı insanlar var, beni hıçkırıklara boğan. Sabır nedir bilmeyen insanlar. Sabır özlemek değildir. İçin avaz avaz ağlarken dışının kabullenip susmasıdır. Evet bu düşünceler ile bana deli diyebilirsiniz. Zira beni siz delirttiniz. 

İçince geçerdi acılar. Bir süre sonra da kalp uyuşur, zihin uyuşur. Vazgeçersin ama unutamazsın. Öyle sevmişsindir ki, zihnine kazınmıştır her hücresi. Gidiyorum sevgilim. Beni gerçekten sevseydin böyle olmazdı, eminim. Belki bulutlar kadar özgür olamam, uçamam, biri beni delice sevmez ama acı çekmem. Bu da yeter bana.

Kötü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin