-BÖLÜM:23-

4K 212 9
                                    

Silamm ponçik üyelerim...

Medyada Ayaz var.

İyi okumalar bebeqlerim 💚💚

Sima Aksoy

Neler olduğunu anlatmaya başladığınd şok geçirecek raddeye gelmiştim....

"İlk önce sabah evden apar topar gözlerim kapatılmış ve bayıltılmıştım. Uyandığımda ise yine aynı bizi götürdükleri depodaydım. İçeri giren kişiyle sevinsem mi ne yapsam bilemedim Sima."

"Kimdi Kuzey ! Lafı ağzında gevelemeyi kes !" Diye üzerine bastıra bastıra konuştum. Derin bir nefes aldı ve tekrar konuşmaya başladı :

"Gördüğüm kişi....'tekrar derin bir nefes alır.' Abindi." dedi ve sustu.
Sanki birdaha hiç konuşmamak üzere sustu. Abim yaşıyormuydu şimdi?

"Nasıldı ? Gelecek mi ? Konuştun mu onunla ? Cevap versene Kuzey !"

"Bana sana iyi bakmamı, kısa bir süre sonra geleceğini söyledi."

"Ne zaman Kuzey ne zaman ?" dedim ve sıktığım gözyaşlarımı teker teker serbest bıraktım.

Ağlamak insanı rahatlatırmış. Öyle derdi abim. Ama kendi ne kadar acı çeksede ağlamazdı. Kızarırdı, dolardı gözleri. Ama ağlamazdı. Bir kere ağlamıştı oda annemim cenazesindeydi.

Öldü sandığım abim meğer yaşıyormuş ha. Neden gelmedi peki daha önce? Neden ? Beni yokluğuyla mı sınadı ? Bunu yapacak kadar acımasız olamazdı değilmi?

Sadece ölmek istedim bugüne kadar. Sadece acı çekmemek istedim öbür tarafı görüp acılarımı dünyada bırakmak istedim. Ama hep izin vermedi karşı koydu bana ruhum. Sanki senin yaşayıp bu dünyada acı yerine mutluluğuda tattığını görmeden ölemezsin der gibiydi. Hepde öyle kalacaktı. Ben güneşimin kim olduğunu hala bulamamıştım. Belkide çektiğim acılardı benim güneşim.

Deniz'in beni dürtüklemesiyle tekrar dünyaya döndüm. Hepsi gülerek bana bakıyordu. Ben ise boş boş bakıyordum hala. Sonra arkamızdan bir ses işittik herkes oraya döndü ben hariç.

"Sima." dedi bir ses. Acılıydı bitkindi yorgundu ses tonundan belliydi herkimse. Arkamı döndüm merakıma yenik düşüp. Gördüğüm kişi benim boynuna atlamamı bekliyordu ama hayır. Olmaz o beni böyle yokluğuyla sınamamalıydı. Abimdi evet. Bitkince ayağa kalktım. Tükenmiştim. Yokluk beni tüketmişti. Abimin yanına ulaştım ve gözlerimi gözlerine kenetledim.

"Abi." dedim güçlükle. Sesimin titrememesine şükrederek.

"Gittiğin yere geri dönsene ! Beni bıraktığın gibi tekrar bıraksana ! Git o lanet yere bir daha dönme abi ! Ah pardon, halâ abi diyorum sana. Beni terk edip giden ve arkamdan oyun yapan adama abi diyorum. Biliyor musun ? Acıyorum sana. Yazık. Çok yazık. Abim dedim. Öldü dedim. Sen öldükten sonra bende öldüm. Sen gittiğinde ben kendime neler yaptım haberin var mı senin ! Belki ben acı çekerken eğleniyordun ! Kim bilir ? Biliyor musun ? İşte şimdi yalnızım. Senin arkana sığındım. Şimdi olsan ne ki ! Yanımda olan kim var söylesene ! Neden şimdi susuyosun ! Konuşsana hadi ! Etrafıma bak ve sen gittikten sonra yanımda olan, bana senin gibi davranabilecek biri var mı söylesene ! İnsanlardan nefret etmemi söylerdin. Bunlara sende dahilsin Cenk AKSOY."

Dediğimde abim konuşmak için ağzını açtı ama sonra kapatarak elini tişörtümün yakasına koydu ve biraz aşağı indirerek dövmeme bakmaya başladı. Bu dövmeyi abimle aynı yaptırmıştık. Onun kolunda benimde boynumun altındaydı. Elini dövmenin üstüne koyduktan sonra kulağıma eğildi ve :

"Benim yerim halâ burada ama." dedi ve gözlerime son bir kez bakarak evden çıktı.

Herkes bana şaşkınlıkla bakarken gözlerimden yaşlar hiç durmuyordu. Deniz hemen cebimden çakımı alarak kendi cebine koydu. Duvarın dibinde olduğum için yere çöktüm ve meraklı gözler arasında ağlamaya devam ettim.

Kötü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin