Okula girdiğimde uykumu alması için kafeteryaya geçip kendime kahve ısmarladım. Evet, yanlış duymadınız. Kendime.
Cam kenarına oturdum ve yağan yağmuru seyrettim. Fazla huzurlu hissediyordum fakat bu huzurum anında yanıma gelen kızla bozuldu.
"Merhaba Hermonie. Bugün nasılsın?" dedi ve kendi kahvesini yudumladı. Tarih sınıfından Beck. "Dünden daha iyiyim."dedim ve gülümsemeye çalıştım fakat yanak kaslarım biraz fazla direniyordu. "Harika. Ben Beck."dedi fazla neşeli bir ses tonuyla. Fazla sevimli ve fazla neşeliydi. Ayrıca bir tarafı uzun bir tarafı kısa olan saçları ilgimi çekmişti. Uzun tarafın ucu maviydi. Harika, bir kaçık. Ama sevdim. "Biliyorum. Aynı Tarih sınıfındayız." "Ve Almanca." "Ah, bilmiyorum. Uyuyordum." O sırada sol tarafıma dönmemle Harry'yi bize doğru gelirken gördüm. Beck aniden ayağa kalktı ve hızlıca kafeteryadan çıktı. "Harry" "Mon." "Günaydın." "Evet, benim için öyle ama senin için öyle olduğunu sanmıyorum." "Ah, belli oluyor mu?" Dün gece uyumadım. Daha doğrusu uyuyamadım çünkü her gözlerimi kapattığım son gördüğüm rüya gözlerimin önüne geliyordu. Hala.gerçek.olabolir mi diye düşünüyorum. Bir insanın rüyada hissedilmesi mümkünmü. "Evet." "Efendim?" "Ah, aklımda bir şey vardıda." Derin bir nefes aldım. Bir an bana dediğini zannetmiştim. O sırada telefonu çaldı. Masadan kalktı ve "Acil." diyerek gitti. Bu sefer umarım onun olduğu odaya girmem.
Dolabımın önüne geldiğimde göz ucuyla Harry'ye baktım. Önündeki sarışınla konuşuyordu. Keşke ne dediklerini anlayabilseydim. Kimya sınıfına girdim ve en arkaya oturdum. Lanet bir okul. Hele gördüğüm şu garip rüyaları tanımlayabilmiş değilim. Ah midem bulanmaya başladı. Ellerimi karnıma çapraz yaparak bastırdım. Sorun bendemiydi? Yani böyle rüyalar görmek pek hoş değil de. Yanaklarımı şişirdim ve saate baktım. Zilin çalmasına 2 dakika. Midem dahada bulanmaya başladı çünkü Harry sınıfa girdi. Nedense tüm sınıflarda beraberiz. Bence bir sorun var. "Yanına oturmamın bir sakıncası var mı?" "Hayır." "Ne oldu?" "Sadece bazı sorularıma cevap arıyorum." "Belki bu sorularına cevap verebilirim." "Senden başka.hiri vermez zaten." Tanrıya şükür bu dediğimi sessiz demiştim. Duyduğuna emin değilim. Umarım duymamıştır. "Pekala sen istemessem duymamış gibi yaparım." Kan yanaklarıma aniden hücum etti. Kizarmış olabilirdim. "Akılmı okuyorsun?" "Evet."dedi ve yamuk bir şekilde gülümsedi."Ama seninkinde her zaman zorlanmışdır." Bu sefer kesinlikle kızardığıma eminim.
♡♡♡♡♡♡♡♡
Eve geldiğimde yatağa oturdum ve duvara baktım. Aklımda fazla şey soru işareti vardı ve bunların cevaplarını bilmek çok kolay olmayacaktı.
Pijamalarımı giydim ve Yatağa uzandım.
1-Rüyalarda onu melek olarak görmek.
2-Bana "beni biliyor musun?" demesi. Ki onun burada bir şey olduğu kesin.
3-Bir rüyada hissetmem.
4-Aklımı okuması.
Ah birde kuş tüyleri.
"O-olamaz, değil mi?" Bir rüyada bana kesinlikle melek olduğunu ve cennetin koruyucusu olduğunu söylüyordu. Rüyada hissediyordum... Çok saçma. O bir melek olamaz değil mi? Ya da belki cevabı biliyorumdur. Biliyorsun..
HIKAYE BIR GUN GECIKTIGI ICIN UZGUNUM.
AMA OKUL TELASI VARDI VE BENDE BU YUZDEN DUN YAZAMADIM. UMARIM VOTE'LAR VE YORUM YAPARSINIZ. BU ARADA YATAY YAZILANLAR GENELLIKLE IC SES. SIZI SEVIYORUM. 2 GUN SONRA GORUSURUZ!! ♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GUARDIAN OF HEAVEN
FantasyZümrüt gözleriyle beni himayesi altına aldı. Sadece bana bakıyordu. Her ne kadar bakışlarımı ondan çekmeye çalışsamda bunu beceremiyordum. Eliyle çenemi kavradı ve dudaklarıma bir opücük kondurdu. Ardından yok oldu. Bir anda. Bir hayal miydi? Tabik...