Henüz yataktan kalkmamıştım ve yanımda -her zaman ki gibi- Harry yatıyordu. Bu sefer boynundan öperek uyandırmak ya da dudağından öperek uyandırmak istemiyordum. bu sefer daha eğlenceli bir şey yapacaktım ki Harry'le öpüşmenin eğlencesiz olduğunu söylemiyordum. Ses çıkarmadan deodorantı(?) aldım ve poposuna sıkmaya başladım. Yerinden sıçradı ve beni altına aldı. Birden nefes nefese kalmıştım. "Hey, günaydın.." dedim gülerek. "Soğuktu."dedi ve gülmeye başladı. Sonra gıdıkladı tabii. Bana çıkma teklifi etmemişti ama sevgili olduğumuzu biliyorum, bilmesem onu öpmem veya poposuna deodorant sıkmam. Sanki bu geçen sürede onun melek olduğunu unutmuş gibiyim. Artık değişik gelmiyor veya ona olan hislerimi yatıştırmıyor. Onu yıllardır seviyor gibiyim ve onu sanki çok önceden de tanıyor gibiyim. "Harry, sen daha öncede rüyalarıma girmiş miydin?"dedim. Ayağa kalktı ve tişörtünü üzerine çabucak geçirdi. "Hadi gelde kahvaltı hazırlayalım."dedi ve aşağı indi. "En azından sorduğum soruya cevap verebilirdin."diye mırıldandım ve onun bastığı yerlere basmaya çalışarak aşağı kadar takip ettim. (değişik bir anlatım tarzı kullandım ama anladınız işte)
Kahvaltımızı ettikten sonra tembellik yapmaya karar vermişti ama ben gezmek hatta alışverişe çıkmak istiyordum. "Lütfeen. Zaten sende 3 gün kalabilicem evde oturup tembellik yapmaktansa gezelim!" Annem şuan Lizzy adında bir kız arkadaşımda kaldığımı zannediyor, ama benim Lizzy adında bi arkadaşım yok ve eğer yakında adı Lizzy olan biri ya da adını 1 saatliğine Lizzy yapabileceğim birini bulamassam her şey gün yüzüne çıkar ve annem beni yakar. "Pekala ama önceden anlaşalım alışveriş yok."dedi. "Alışveriş merkezinde dondurmacı var ama."dedim. Küçük çocuklar gibi "Ben yıkanıp arabaya geçiyorum o sırada hazır olmassan dondurmacıya kendim giderim."dedi. Küçük çocuklar gibi. "Hemen hazırlanıyorum beni arabada bulabilirsin."dedim ve yukarı çıktık.
"Tabii ki dondurmacıya gelmicektik."dedim yüzümü buruşturarak. Elindeki poşetleri havaya kaldırdı ve "Eğlenen sensin ve canı acıyan benim, bari ikimizinde eğleneceği bir şey yapsaydık."dedi. "Acıdım hadi gel dondurmacıya gidelim." Koştu. "Dondurmacı orda değil."dedim ve umutsuzca baktım. Çocuğum varmış gibi hissediyorum kısacası anne gibi hissediyorum! Dondurmacıya geldiğimizde oturduk ve siparişleri verdik, o sırada gözüme "Bizimle çalışmak ister misiniz?"yazısı takıldı. İsterdim tabii, zaten paraya ihtiyacım vardı. Sanırım bu desteği ailemden bekleyemezdim. Harry2ye de söylememeye karar verdim. Harry'ye baktığımda gözlerini kısarak bana baktı. "Oao!"dedim gülerek. "Hayır tabiikide.", "Ama nedeeen?"dedim dudak büzerek. "Çünkü gece geç saatlere kadar burada olucaksın, seni burda bırakamam." "Ayrıca bir koruyucuyum. Senin koruyucun."dedim. "Hatırlıyor musun böyle demiştin, o zaman yerine getirmen gerekicek. Madem benim koruyucumsun o zaman benim çalışmama lütfen izin ver. Buna ihtiyacım var." Ellerini saçlarının arasından geçirdi ve "Pekala."dedi. Dondurmalar geldiğinde dudaklarımı yaladım. "Naneli. Bayılırım."dedim. Ve hunharca yemeye başladım. Bitirdiğimde ağzımın etrafında dondurma faciası olduğunu biliyordum. Harry bana baktı ve peçete uzattı. "Yararı dokunursa tabii."dedi ve güldük. İlerleyen saatlerde eve dönmüştük ve ben ister istemez düşünüyordum. O dudaklara yapışmayı ve sabah hiçbir şey olmamış gibi kalkmayı. Tabii utanıyordumda çünkü her ne olursa olsun ben kabul etsemde etmesemde benim düşüncelerimi okuyabiliyordu ve ben bu nedenden dolayı utanıyordum. Bazen pencereyi açıp "Ağağağağ"diye bağırmak istiyordum. O sırada dudaklarıma yapıştı ve beni duvara yasladı. "Kendime hakim olamam."diye fısıldadı ve öpmeye devam etti. Sanki yavaş yavaş ilerlemeye başlamıştık. Çünkü tüm bedenim zevkten uyuşmuştu. Tişörtünü çıkardım ve dudaklarına yapıştım. O tişörtümü çıkardığında odaya varmıştık bile...
KISA BİR BÖLÜM BİLİYORUM. ÖZELLİKLE O KADAR ARADAN SONRA BÖYLE BİR KISA BÖLÜM YAZDIĞIMA KIZICAKSINIZ BİLİYORUM AMA UZUN BÖLÜM YAZAMIYORUM. ZORLASAM BİLE.. HERNEYSE YİNEDE BEĞENİRSİNİZ DİYE UMUYORUM. VOTE'LAR VE DÜŞÜNCELERİNİZİ BELİRTİRSENİZ SEVİNİRİM ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GUARDIAN OF HEAVEN
FantastikZümrüt gözleriyle beni himayesi altına aldı. Sadece bana bakıyordu. Her ne kadar bakışlarımı ondan çekmeye çalışsamda bunu beceremiyordum. Eliyle çenemi kavradı ve dudaklarıma bir opücük kondurdu. Ardından yok oldu. Bir anda. Bir hayal miydi? Tabik...