PARALEL GEZGİN

Ziyaret Edeni Ziyaret Ederim!!!

Hızımı ayarlamam gerekti çünkü onlardan hızlıydım ve arkalarında olmam gerekiyordu. Beni fark etmemeleri iyi olmuştu. Şimdi onları izliyorum. Bir şeyi merak ediyordum. Enerjilerinin ne kadar kaldığına bakabiliyor muydum? Gözlerimi kapadım ve bunu yaptığımı hayal ettim. Yavaş yavaş, onların yanlarında sayılar belirmeye başladı. Bekleyin, sayılar değil yüzdelerdi bunlar! Hepsinin kafasının yanında bronz renginde %23 yazıyordu. Anladığım kadarıyla bu özellik isteklere göre çalışıyor. "Ses"e söyledim:

—Hey, içlerinde ne kadar "Parça Enerjisi" kaldığını görebiliyorum. Nasıl, iyi mi?

—Neee? Birinin içindeki kalan enerjiyi sadece o kişi hissedebilir, bu özellik de yeni.

On beş, yirmi dakika sonra %5 enerjileri kaldı. Bir kapının önünde durdular. İçeri girmeden önce anlamadığım bir sebepten dolayı biraz beklediler. Onlar içeri girdikten beş dakika sonra ben girdim. İçeri girdiğimde aklıma bir şey geldi. Eğitim gelecek miydi? Neyse ki gelmedi. Sonra birden bir evin içine indim. Bizimkiler yan odadaydı. Tartışmalarını dinlemek istedim. Duvara kulağımı dayadım ve dinlemeye başladım:

—Bugün ikinci günümüzdü, bir fikir edinebildiniz mi?

—Bence şu çocukla arkadaş olmamız iyi oldu, büyük ihtimalle bizi diğerlerine yakınlaştıracaktır. Biz de sonra şu "Sahte Gezgin"i bulabiliriz.

Demek ki bana güveniyorlar. Bu iyi bir şey. Yalnız neden "Sahte"? Dinlemeye devam ettim:

—Keşke bizim de şu "Görüş" gücümüz olsaydı. Şimdiye onu bulmuştuk, bu halde onu nasıl bulacağız.  

—Bence, onun da "Görüş" gücü yok dolaysıyla büyük ihtimalle bizim farkımızda değildir.

Kesin öyledir, hatta evde şu an oturuyordur.

—O yüzden normal işlerini yapıyordur. Şu bizim çocuktan bizi okuldakilerle tanıştırmasını isteyelim. Şüpheli işler yapanı orada öldürür ve ona araba çarpmış gibi gösteririz. Bu kadar kolay.

Evet, tabii o kadar kolay. Karşınızda zaten ölmeye hazır biri var, dayanmaya niyeti yok. Herhalde düz kafalı olanları "Güç Gezginleri"ne alıyorlar. Klasik düşünce işte herkes bir alanda güçlü olabilir diye. Her neyse planlarını öğrenmiş ve onların nerede yaşadığını öğrenmiş bulunuyorum. Konuşmayı kestiler ben de hemen arkamda bir kapı açıp oradan geçtim ve eve doğru koşmaya başladım. Sadece düşünüyorum da hayat ne kadar da değişti. Bir sürü işle uğraşmak zorundayım artık. Düşüncülerle uğraşırken eve vardım. Kapıdan geçtim ve evdeydim.

İlk işim saati ayarlamak oldu, zamanın ilerleyiş hızından dolayı sıkıntı oluyordu. Bir de "Ses"in hatta olduğunu düşünüp bir soru sordum:

—Neden hep evimin içinde beliriyorum?

—İçeri girerken nereyi düşürsen oraya gidiyorsun. İlk kez girdiğin bir yerde ise sabitlenmiş bir noktada beliriyorsun. Mesela sana "Kılıçlar Evreni"nde olduğu gibi.

—Peki şu üçlüye ne yapmamı önerirsin?

—En iyisi benim fikrimi alma çünkü ilginç fikirlerin bir şekilde seni bir yere götürüyor.

İyi o zaman, "Ben sana sormuştum." deme hakkını elde ettim artık. Benim iki gün sonra bizim üçlüyü gezdirmem gerekecek. Neyse saat burada 18:00 olmuş. Sanki kapıdan girmiş gibi yapmak için aşağı indim. Kapıyı açıp kapadım ve içeri girermiş gibi yaptım ve anneme "Merhaba" dedim. Biraz konuştuk sonra ben odama geçtim, ödevlerimi bitirdim. Sonra da biraz düşünmeye başladım. Fazlaca yeni bilgi öğrenmiştim, "Denge Kralı", "Gezgin"ler, evrenler ve daha neler neler... Bu kadar şey ve bir ay gibi bir süre... Bir de bu iş için ne kadar uğraştığını bilmediğim çocuklar... Ahhh, neden yapıyorum ki bu kadar  şeyi ki ben? Aslında hayatım daha eğlenceli hala geldi. Düşücelerim akıp giderken yatma saatim geldi.

Bu sabah yine erkenciyim, koşu eğitimimi ve kılıç çalışmasını bitirip okula doğru yürümeye başladım. Okula vardım, üçlü benden önce gelmişti. Simge şöyle dedi:

—Bizi buradakilerle tanıştırır mısın?

—Tabii, öncelikle sizi okulun en popüleriyle tanıştırayım. Bora, buraya gelir misin?

Bora yanıma geldi ve sonra onları sırayla çoğu kişiyle tanıştırdım. Herkes beni tanıdığından zor olmadı tabii. Ama yoruldum. Günün sonu hızlıca geldi. Aaa, bir de bunları takip edeceğim, kimden şüphelendiklerini öğrenmem gerekli. Aynı şeyleri tekrarladım ve eve geldim. Onları dinlemeye başladım:

—Şu Bora beni şüphelendirdi. Çok tanınan biri, onun olma olasılığı yüksek.

Kesin öyledir, hatta ben tamamen temizimdir çünkü onlara yardım ettim.

—Bir de şunu unutmatın erkek ve siyah saçlı olduğunu biliyoruz. Son gelen yaralı "Gezgin"lerin verdiği  ifadelerde bir tanınan biri olma olasılığının yüksek olduğu söyleniyor. Bora aslında buna uyuyor. Onu yarın halledelim zaten gerekirse herkesi öldürme emri aldık. Şu gezmeden sonra işini bitiririz.

Harika başıma bir iş daha çıktı.