6.BÖLÜM

64 10 3
                                    

#1 hafta sonra...

En son ki ölüm tehlikemin ardından 1 hafta geçmişti. Ve Selim hala bir açıklama yapmamıştı hala erken olduğunu düşünüyordu. Düşündükçe içinden çıkılmaz bir hala geliyordu bu iş. En kötüsü de ne yapıcağını hiç bir zaman bilememek. Tamam Selime güveniyorum ama beni anlamalı kaç defa ölüm tehlikesi geçirdim ben ya?! Haksızlık bilmeye hakkım var. İçimde ki bu sıkıntıdan normalde her şeyimi anlattığım arkadaşlarıma, hatta anneme bile anlamamıştım, anlatamamıştım. Napim yaşadıklarım normal mi benim? Birine anlatsam ağzıyla değil başka yeriyle güler.
"... Ee Ecrin sen ne dersin?"dedi Eylül.
"Neye?"dedim günlerdir hiçbir şeye odaklanamıyordum ve Eylül yaşadıklarından sonra buna anlayışla karşılıyordu.
"Diyorum ki şu geçen hafta aldığımız elbiseyi giysende..."dedi ve durdu. Duru ve Ülkü onu anlayıp kıkırdadılar. Ama ben tabiki anlamamıştım.
"Ee napim?" Dedim.
"Selimle yemeğe çıksan."dedi ve bana umutlu gözlerle bakmaya başladı.
"He Eylül çocuğa gidip beni yemeğe çıkarsana dim dimi?!" Dedim. Ve elindeki çatalla salatamı karıştırmaya devam ettim. Selimle nasıl yemeğe çıkım ki hem çıksam nolucak! Zaten geçen hafta öyle bi bağırmışım ki korkutu ve soğudu benden bana eskisi gibi davranmıyordu artık.
"Bu kıza her şeyi biz öğreticez.(şimdi hepsi umutsuz vakaymışım gibi bakıyordu bana ) Delirme tabiki öyle olmucak ben ayarlarım o işi de sen gelirmisin?"
"Birincisi Selim benden soğudu. İkincisi Selimle yemeğe çıksak napcam ki ben" dedim ve Eylüle hafif bir şekilde kızları gösterip 'sen anladın beni bakışı attım' o da kafasını hafifce yukarı aşşağı sallayıp beni onayladı. Eylül bir bahane bulup beni ve kendini oradan uzaklaştrdı. Onun arabasına bindik ve sürmeye başladı. Araba durduğunda kafamı kaldırıp baktım sahile gelmiştik. Arabadan inip bir banka oturdum sonra o da gelip yanıma oturdu bi süre sessizce dalgaları izledik ve pes eden oldu.
"Öncelikle sen Selime kızgın olduğun için sen delirme diye biraz uzak duruyor evde oylamayı kaybettim onlar 3 erkekti ben tek kız kazanamadım üzgünüm." deyip dudak büzdü. Bense hala anlamayan gözlerle ona bakıyordum."... Şey yani Selim napim ben şimdi deyip bize sordu sen ona kızınca çok korkmuş gibiydi adeta seni kaybetmek istemiyor gibiydi."deyip tepkimi ölçmek için bana döndü. Bense ağzım açık ona bakıyordum. "... Ben herşeyi anlat bitsin dedim ama erken dedi beylerde biraz uzak dur siniri geçince anlatırsın dediler ben yok şimdi konuş desemde onlar fazla oldukları için kazandılar. Yani bu yüzden uzak duruyor soğumadı korkma(pis pis gülüyordu) ve ben bunu bi yemekle düzelte bileceğini düşünüyorum anlatmasa bile zamanı bekliyeceğini ve dirençli olduğunu gösterirsin o da anlatır belki kim bilir."dedi. Hala tepkimi ölçmeye çalışıyordu.
"Peki umarım işe yarar... Bi dakika ya sen niye anlatmıyorsun?!" Dedim kızmıştım.
"Ölmek için çok gencim yapamam." Dedi ve arabaya yöneldi. Bende peşinden gittim. Evime sürüyordu. Araba durunca kapıyı açtım. Tam kapatcaktım ki durdum ve
"Peki buluşurum. Bakalım ne kadar öğrenebileceğim." Dedim ve güldüm. Eve girdiğimde biri boynuma atladı. Hiç düşünmeden bana sarılan kişiyi anında geri ittim. O da anında yere düştü beni de kendine çekti ama ben ondan daha hızlò davranıp kolumu kendime çekip onu yere ittim. Yerdeki küfür etmeye başlayınca ona baktım.
"Allahtan kuzeniz yoksa napardın tahmin bile edemiyorum."dedi bi yandan da kafasını tutuyordu büyük ihtimalle yere vurmuştu.
"Kuzen!! "deyip üstüne atladım. O da bağırmaya başladı aynı anda.
"O üstüne atladığın benim kaslı ve yakışıklı vücudum yalnız boru değil!!" Dedi.
"Olsundu be kuzen. Boru olmasanda öküzsün kolay kolay yanmaz canın üzülme." Deyip ayağa kalktım ve kaçmaya başladım. Çünkü dünyada en çok nefret ettiği şeydi ona öküz demem. Peki ben napıyorum tabiki diyorum. Ben kaçarken o bi yandan küfürler savurup bir yandan koşuyordu. Evin içinde dört dönerken annem önümüze çıktı.
"Niye koşuyorsunuz kızım gece gece?!" İçindeki ses şimdi sı-.. diyorduki onu susturdum terbiyesiz iç ses hiç bana çekmemiş.
"Öözüür diileeriim meltem yenge." dedi hemen Barış. Tek başına koro gibi söylemişti. Gülmeden edemedim. Bide dudak büzmesi yok mu. Dışardan sert, kaslı, playboy gibi gözüken bu beyi bide benim gibi tanısa o kızlar ağızlarının suyu daha az akardı.
"Sorun değil oğlum ama sakin olun. Bi yerlerinizi kıracaksınız." İkimizden başımızla onayladık annemi ve odama geçtik.
"Ee kuzen hangi rüzgar attı seni buralara." Dedim normalde Barış İzmir'de oturuyordu ve bizim buralara pek uğramazdı. Genelde aile gezmesine gelir ve benimle bi yerlere kaçradı.
"Açıkca sölim kuzencimcim. Yani birazcık okuldan atılmış ve babam tarafından senin yanına uslanmaya yollanmış olabilirim. Biliyosun seni çok severim o yüzden madem İzmir kızlarından men ediliyorum en sevdiğim kuzenimin yanına gelim dedim." Deyip pis pis sırıttı.
"Barış ben senin tek kuzeninim' en sevdiğim kuzenimin yanına gidim dedim'ne demek yaf. Neyseki bende sini siviyom o yüzden kızmıyorum bu söze. Bi dakika sen şimdi benim okul da mı okuyacaksın ." Deyip yataktan hopladım ellerimi ağzımın üzerine getirip gözlerimi pörtlettim.
"Evet İzmir'de kız bitti biraz da İstanbulu halledim dedim."deyince bende sevinç dansı yapmaya başladım o da bana katıldı ve beraber dansa başladık. Gece boyunca beraber sohbet ettik. Annem de bizi saat 2 civarı bastı ve zorla uyuttu. Tabi biz yatakta birbirimize dönüp konuşmaya devam ettik. Sonunda Barış 'yarın kızların önünde mor göz halkalarımla çıkamam' dedi ve döndü yattı. Öküz sonuçta napalım.

GECE'NİN ÇOCUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin