Bir gün fazla beklettim ama doğum günümde atmak istedim. O yüzden bi gün öyle şey oldu. Neyse keyifli okumalar💕🖤
+×+×+×+×+×+×+×+
Sabah uyandığımda daha doğrusu uyanmak zorunda bırakıldığımda odamda bir sürü ses var gibiydi. Birileri başımın üzerinde kavga ediyor ve benim uyumamı umursamıyor açıkçası.
"Senin burada ne işin var !? Döverim bak seni. Yürü git!". Bu tabiki Ezra başka kim olabilir ki.
"Sanane ya burada oluşumu beğenmiyorsan sen git. Hem Ecrin uyuyor
rahatsız etme işte sonra gelirsin." Beni düşünen tek kişinin kim olduğunu söylemeye gerek yok zaten. Selim sözlerinin üzerine bana daha çok sarıldı. Sesinde uyku vardı. Ama Ezra parçalayacak gibi konuşuyordu."Hee baya uyuyor ! O değil sen uyuyorsun. Kalkın lan hadi!" Ezra'nın sözleri üzerine gözlerimi açtım. Ezra çok sinirli gözüküyordu. Selimse onu hiç takmadan yanağımdan öpüp "Günaydın" dedi.
"Kalkın diyorum yaptığınız işe bak. Neyse..." deyip ikimizin ortasına atladı Ezra. "Ben sevgilimle yatamazsam kimse yatamaz. Kalk kız Selim beyin çok yatası var benle yatsın bari garibim." Ben yataktan kalktığımda o ikisi hala kavga ediyorlardı. Lavaboya gidip bi kaç işimi halledip odama geri döndüm. Sonunda yataktan kalkmış babama kötü kötü bakıyorlardı. Sanırım ben çıkınca babam odama operasyon düzenlemiş. Babam beni görünce bir şey söylemeden çıktı. Sanırım bundan sonra böyle olacaktı hep.+×+×+×+×+×+×+×+
Zor bela okula gittik. Selimle Ezra hic durmaksızın kavga ediyordu. "Ya siz hiç yorulmuyor musunuz? Beynim şişti. Kavga etmeyin."
"Ben bir şey yapmıyorum ki hep bu gece' çocuğu yapıyor. Ona kız Ecrin" Ezra'nın sözlerine sadece göz devirdim.
"Ben Eylül'ün yanına gidiyorum siz kavganıza devam edin" deyip okula doğru yürümeye başladım.
"Senin yüzünden gidiyor hep biraz saygılı ol bana" diyen ve ona sövmeye başlayan Selimi arkamda bırakıp okula girdim. Sınıfa çıktığımda Eylül bi kızla kavga ediyordu. Kankam sonuçta hemen yanına gittim haklıda olsa haksız da olsa onun yanında olacağım tabiki.
"...Hayır yani neyini abartıyorsun bu kadar tamam işte biraz üzerine kahve dökmüş olabilirim. Evet bunu Ezra'yı beğendim diye de yapmış olabilirim. Ama senin yapacak bir şeyin yok dimi. Yazık." Diyen kıza tuhaf bir şekilde bakıp Eylüle döndüm. Sinirden köpürmüştü. Ve sınıftaki çiçek hareketlenmişti. Eylülün omzuna elimi koyup onu sakinleştirmeye çalıştım ama tabiki mümkün değil bu.
"Ya sen şey değil misin? Okul başkanıyla hava için birlikte olup onu da arkadaşıyla aldatan kız dimi. Adın neydi senin?" Beklenmeyecek şekilde bunu diyen bendim. Aslında beklenir sakin bir insan olabilirim ama konu sevdiklerimse her şeyi yapabilirim.
Kız biraz bozulup "Hande" dedi.
"Hı tabi olur öyle şeyler çok takma kafana."
"Neyi takmayayım?"
"Arada boşluğuna gelir asılmaya çalıştığın kişinin sevgilisi gelir döver seni. Ee ama sende haklısın salak olmak zor olmalı tabi. Takma kafana geçer zamanla morluklarının acısı." Deyip yalandan gülümsedim. Eylül'ün siniri biraz dinmişti. En azından çiçek hareket etmiyordu. Ama bu kızı dövmeden rahat edemeyeceği belliydi. Neyse yapacak bir şey yok döveriz artık.
"Bu mu Ezra'nın sevgilisi? Ayrıca kimi dövüyormuş. Bu beni dövemez. " dedi Hale. Hale miydi adı?
Tabi bu laflar üzerine Eylülü tutabilen yok. Tutmaya çalışan da. Eylül Handeyi döverken bende Eylülü çekmeye çalışanları hallediyordum ayaklarım yerden kesilene kadar. Tabiki buna cesaret edecek tek kişi Selimdi. Eylül zaten kendiliğinden durmuştu. Kendini zapt edemeyen tek bendim galiba. Ezra gidip Eylüle sarıldı. Sonra da dönüp "Ben bu kızı çok seviyorum bırakmaya niyetim olma ihtimali gibi malca bir şeyim de yok. O yüzden herkes ona göre davransın." dedi. Eylülü alıp çıktı. Onlar çıktıktan sonra içeri Emre girdi. Elinde çekirdek vardı.
"Hani kız kavgası bitti mi ya? Kız Ecrin gördün mü sen kim kavga etmiş?" Dedi.
"Ay Emre nerdesin Eylül kavga etti. Nasıl burda olup yardım etmezsin" deyip kınayan bakışlarımı yolladım.
"Hiii bana hiç öle demediler ben bilseydim uçarak gelirdim. Geçri Ben uçamazdım ama Gökhan isterse beni uçururdu. Dimi Gökhanım?" Deyip Gökhana öpücük attı. Gökhan yer çekimini kontrol edebiliyordu. Bu yüzden isterse uçururdu.
"Istersen ben uçurabilirim seni Emre hemde büyük bir zevkle" dedi Cem . Çok güçlü olduğu için büyük ihtimalle yumrukla uçurmayı planlıyordu.
"Yok ya saol benim sevkim kaçtı Cemoş. Kız Ecrin benim deli ikiz kimi dövdü."
"Hande miymiş Hale miymiş öyle bişey kız. Ben tam anlamadım sonradan geldim de. Galiba Ezraya asılmış. Bide sen kim Ezra kim gibi bi şeyler demiş. Bende geldim kankama sahip çıktım. Sonra o dövdü bende onu korudum öyle işte. Çok abartılacak bir şey değil."
"Yani olur öyle şeyler. Çekirdek?"
"Soru mu o?" Deyip çekirdeği elinden aldım. Masaya açtım. Ezra ve Eylül hariç herkes gelince can sıkıntısından bizde dedikodu yaptık. Yoksa biz kim dedikodu kim yani.
+×+×+×+×+×+×+×+Eylül'den°
Oh olmuştu kıza az bile dövmüştüm. Ezra gelmeseydi. Ve ona aşkını itiraf etmek için fırsat tanımak zorunda olmasaydım daha da döverdim de neyse. Ezra'nın itirafı sonrası yine kendimizi çınarın altında bulduk. Tabiki çikolatalarla. Ve çiçeklerle. Ezra bana çiçek de aldı. Tabiki saksıda bide güzelim çiçeklerin soluşunu mu izleyecektim.
"Kemiklerim kırılacak Ezra az dur" Ezra geldiğimizden beri sıkı sıkı sarılıyordu. Ve ciddi anlamda kemiklerim kırılmak üzereydi.
"Ne ya ben istediğim zaman sarılırım sana ne kızım"
"Ya az saçma saçma konuşma çok sinirliyim."
"Napabilirim Eylül? Kızı gidip dövemem ya."
"Döv demiyorum zaten. Sen onla iletişime geçme"
"Tamam aşkım"
"Ne dedin sen?"
"Tamam dedim"
"Yanlış duyduğumu biliyordum sen demezsin çünkü"
"Neyi aşkım mı derim ya ne var onda aşkım"
"Senin kafana ağaç falan mı düştü?"
"Hayır sadece... sadece seni bir kere kaybettim. Sensizlik ne demekmiş bunu öğrendim. Ecrin gibi salak değilim ben 8 yaşımdan beri her şeyi hatırlıyorum. Selim anlatınca hatırlamadım yani. Özür dilerim. Seni kaybettiğim için."
"Tamam ya öyle çok duygusal da yapma tabi ben alışkın değilim yani. De tabi arada da demekte de fayda olur yani. Olmaz diyemem."
"Nasıl bi fayda bu?" Munzurca gülüyordu şimdi.
"Belki seninle bir yemeğe çıkarım. Çok da ümit vermim simdi"
"O sadece bi yemekle kalmazsa neyse. Ben ümidimi aldım çok uğraşma. Bu gece yemeğe çıkalım. Hatta barışmamızın şerefine ne giydiğine de karışmıyorum. Hiç laf etmeyeceğim. Valla söz."
"Ayy yerim seni." Deyip bu sefer ben sarıldım. Bizi ayağa kaldırdı.
"Hadi sen daha hazırlanacaksın çok işin var gidelim." Dedi.
Bir yandan yürürken bir yandan sohbete devam ettim."Ezra bi daha aşkım desene nolur"
"Yetmez mi dedim işte. Çok dedim hatta"
"Yetmedi demekki bi daha istiyorum."
"Neyse bugün güzel bir gün aşkım. Ve bu günü mutlu kılan sensin. Seni mutlu etmek de benim boynumun borcu olur dimi aşkım?"
"Çok yakıştı bu kelime sana biliyor musun ayıcığım?"
"Diyosuuun?"
"Diyoruuum."
"Neyse çok da abartmamak lazım dimi Eylül?"
"Yok canım ne abartcam" deyip sinsi bakış attım. Tabiki abartıcam.
![](https://img.wattpad.com/cover/69448620-288-k434121.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN ÇOCUKLARI
Ciencia FicciónBu gece'nin çocuğu ile mucizevi bir kızın yasak aşk hikayesi... Siyah ile beyaz birbirlerinin kusurlarını örtebilir mi? ya da siyah ile beyaz birbirlerini tam olarak benimseye bilir mi? Ben Ecrin 17 yaşıma girdiğim gün, bütün dünyam değişm...