10.BÖLÜM

71 5 7
                                    

Hayat çok tuhaf özellikle de konu bizimkilerse. Sırf ailemin başına bir şey gelmesin diye 17 sene dile kolay 17 sene onlardan ayrı kaldım. Şimdi olsa tekrar ayrı kalırım ama... İşte her şeyde olduğu gibi bundada bir ama var. Ve bendeki ama kolay yutulacak gibi değil. Onları yıllarca görmem değil sorun. Sorun Selime olan hislerim de değil. Ya da hatırlamam. Sorunum geleceğin kararsızlığı. Biz Ateş soyu 17 yılımızı saklanarak geçirdik fakat Barutlar bize olan kinlerini büyütürek geçirdi. Ezra onların bize kumpas kuracağını düşünse de Selim aksi yönde bizi kuralları yıkmaya yöneteceklerini düşünüyordu. Zaten bizim için tek bir kural varmış. Ama hiç biri bunu bana söyleme taraftarı değil bunu bana yürüyeceklerini gösteriyor sanırım.

Yavaş yavaş anılarım yerlerine oturuyor. Yani herşey mükemmel gibi... Kafam da tek bir soru işaretim var o da Selimle tekrar nasıl olucağı. Ha bide ailemle bu konu konuşmam gerekiyor ama ben konuşmiyacağım zaten herşeyi biliyorlar hatta benden çok...

"Nerelere gittin çirkin?"

"Bana çirkin deme saçını bozarım." Dedim Ezranın sorusuna.

"O ellerini benden uzak tut abin planlarını yapsın sonra... Söz vermedim."

"Abim değilsin ki ben senden önce doğmuşum."

"İkizlerde sonra doğan büyük oluyor. Zekanı kullan." Deyip saçlamı dağıttı.

"Çek lan ellerini!"

"Yoksa ne yaparsın? Üzerime kar mı yağdırırsın gece'nin çocuğu?" Dedi zeki abim.

Selim sadist bir şekilde gülüp "Hayır kanını damarlarında dondururum." Dedi.

"Bu baya yaratıcı bir fikir. Ihm..." Selim'in omzuna kolunu atıp. "Bana da böyle sıra dışı fikirler bulsana canım kardeşim." Oha kardeşim , kardeşim Ezra Selime kardeşim

Ezra'nın kolunu itip " Zekanı kullan" dedi. Beni de tutup sınıfa  sürüklemeye başladı. Benim yerime cevabımı da verdi. Gönül rahatlığıyla gidebiliriz. Sınıfta girdiğimizde sınıf normalden fazla garipti bazıları kıskançlıkla, bazıları sevinçle ki bunlar sadece 4 kişiydi bunlar tabiki Eylül ,Duru, Ülkü ve tahminlerimin dışında Emreydi. Bazılarınınsa bu durum umrunda değildi. Sıraya geçip oturduk. Eylül bn kadar mutlu görünmeye çalışsada içinde fırtınalar kopuyordu. Bu ikilinin acilen barışması lazım zaten 17 yıl geç kaldılar. O sırada içeriye artist kardeşim onunda okulda ilk günü ama kesin çoktan dedikodusu yayılmıve konuşuluyordur. Eylül Ezra'ya bakan kızlara kötü bakışlarını atarken , Ezra keyifle Eylülü izliyordu.

'Onları bırakıp biraz beni izlesen' bu ses tabi ki Selimin zihnime fısıltısıydı.

'Niye beni izliyosun 'dedim ona bakmadan oturduğumuzdan beri beni izlediğini zaten biliyordum.

'Seni çok özledim' dedi benim sorumu es geçerek.

'Seninle onlan anılarımızı hatırlamamam canını sıkmıyor mu? Çünkü benim fazlasıyla sıkıyor yüzüne bakmaya bile cesaretim yok'

'Hayır' dedi kesin bir dille.' Sonuçta bular sadece... anı işte önemli olan duyguların onları unatmazsın' ona baktım kesinlikle haklıydı onu deli gibi seviyordum. ' beni çok sevdiğini biliyorum, sonuçta sevilmeyecek biri değilim .' Deyip saçını düzeltti.

'Bu iş çok karışık sana ne dediğimi anlamıyorum'

'Beni içinden çok büyük sevgiyle geçirince bende duyuyorum işte.'

'Yani söylediğim herşeyi mi?'

'Evet herşeyi'

               +×+×+×+×+×+×+×+×

GECE'NİN ÇOCUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin