KİRALIK AŞK 2. SEZON 9. BÖLÜM
Defne bir anlık kıskançlığına yenik düşüp Sinan ve Yaseminin öğrenmesi pahasına Ömer ile evlendiklerini açıklamıştır. Rana ve diğer ortaklar bu duruma çok şaşırmış olsalar da Sinan ve Yasemin'in şaşkınlığı düşünülünce onların şaşkınlığı o kadar da önemli değildir.
Rana: Yaa demek evlendiniz... Ömer?
Ömer: (Biraz şaşkın ve biraz da kızgınlığını gizlemek ister bir ifadeyle Defne'nin belini tutarak) Evet evlendik
Defne: (Ömer'e gururla Bakarak) Çok şanslıyım değil mi
Rana: Ya öyle
Diğer ortaklar teker teker tebrik ederler. Rana hiç sesini çıkarmaz ve daha sonra hepsi birden odadan çıkar. Toplantı odasında Defne, Ömer, Sinan ve Yasemin vardır. Sinan ve Yasemin şaşkınlıktan ağızları açık kalmış bir vaziyette kendilerine açıklama yapılmasını bekliyorlardır.
Ömer: Defne neydi bu
Defne: Nasıl neydi
Sinan: Evlendiniz mi
Yasemin: Ne zaman
Sinan: Nerede
Yasemin: Nasıl
Ömer: Bize biraz müsade eder misiniz?
Sinan: Ömer
Ömer: Sinan bize biraz müsade eder misiniz
Yasemin: Sinancığım gel biz biraz çıkalım
Sinan ve Yasemin odadan çıkar Defne şaşkın, Ömer ise sinirlidir
Defne: Ne bu şimdi, gizlemek mi istiyordun hayır ne oldu anlamıyorum hiç
Ömer: Hayır Defne, hatırlarsan gizlemek isteyen sendin ben değil
Defne: Şimdi de açıklamak istedim ne oldu ben anlamıyorum seni ne var yani bunda böyle kızacak
Ömer: Açıklamak istediğini görebiliyorum, neden açıklamak istedin peki
Defne: Bunun ne önemi var
Ömer: Bana sordun ve sana bir şey olmadığını söyledim nedir seni ikna etmeyen
Defne: Alakası yok ben sadece...
Ömer: Sen sadece ıspat etmeye çalıştın ve bu gerçekten sana hiç ama hiç yakışmadı... Eğer sen zaten gizlemek istemeseydin herkes biliyor olacaktı bunun kim olduğunun bir önemi yok
Defne: Ömer şuan çok saçma bir şey için kavga ediyoruz
o sırada Derya kapıyı çalar
Derya: Ömer bey toplantınıza geç kalacaksınız
Ömer: Geliyorum
Derya gider ve Ömer kapıya yönelir
Defne: Ömer nereye, konuşuyorduk böyle gitme konuşalım
Ömer: Toplantıya geç kalıyorum
Ömer toplantı odasından çıktıktan sonra Defne de sinirle odadan çıkar ve kendi odasına gider. Ömer'in koltuğu boştur belli ki toplantısı yemeklidir ve dışarıdadır. Biraz çizim yapmaya çalışır ama bir türlü konsantre olamaz içi sıkılmıştır. Ömer'i aramak için telefonu bir kaç kez eline alır ama aramaya cesaret edemez. Daha sonra şirketten çıkar ve eve gider. Morali bozuktur oysa daha sabah her şey çok güzeldir. Nihan ile konuşmak ister ama bu evlilik olayını ona bile açıklayacak cesareti yoktur ve olanı biteni ismaile anlatmaya karar verir ve her şeyi anlatır.
Defne: İşte böyle iso ne diyorsun
İsmail: Yanlış yapmışsın Defo
Defne: Ama ben...
İsmail: Sen kıskançlığına yenik düşmüşsün, yalan mı
Defne: Ya ne bileyim bir an Ömer de sevinir sandım
İsmail: O iş öyle olmuyor işte 'Sana inanmıyorum' demeye getirmişsin bir de bunu anlaşmadan sonraya bırakman filan olmamış yani
Defne :Ömer haklı diyorsun
İsmail: Aynen öyle diyorum, aşk üzerinden diş gösterme olmaz yakışmaz yani
Defne: Haklısın valla hiç böyle düşünmemiştim
İsmail: eee Defociğim devir değişiyor Katı olan her şey buharlaşıyor siz atmosfere karışmayın kalın böyle kendi kendinize, birbirinize
Defne: (ismail'e sarılır) Sağol ya iyiki varsın be oğlum, bak bu evlilik işi şimdilik gizli kimse bilmesin
İsmail: (Eliyle ağzının Fermuarını çekiyormuş gibi yapar) Sen ne zaman söylemek istersen
Defne: İso beni idare edebilir misin? Ömer'e gideyim bu gece orda kalayım yoksa içim içime sığmayacak
İsmail: Git tabi kızım siz yeni evlisiniz, hadi gel götüreyim seni Serdar'ı da bana bırak
......
Saat gece yarısı 12 yi geçmiştir. İsmail Defne'yi Ömer'in evine bırakır evin ışıkları sönüktür belli ki Ömer uyuyordur. Defne anahtarı ile içeri girer. İçeride kimse yoktur doğruca Ömer'in odasına çıkar. Ömer üstsüz bir şekilde yatağında masum masum uyuyordur. Defne onun baş ucuna oturur ve saçlarını okşar.
Defne: Özür dilerim sevgilim... Sen Haklıydın ben bir an için ne kadar şanslı bir kadın olduğumu unuttum aptallık ettim. (Ömer'in alnına öpücük kondurur)
Bu sırada Ömer uyanmıştır ve Rüya mı gerçek mi ayırt etmeye çalışıyordur.
Ömer: Defne
Defne: Ben geldim sevgilim
Ömer yatakta doğrulur, baş ucundaki ışığı yakar gözlerini ovuyordur
Ömer: Sen... nasıl geldin yani neden
Defne: Özür dilemek için geldim sen haklıydın
Ömer: Defne... Bende biraz büyüttüm
Defne: Yok hayır haklıydın yani böyle şeylere ihtiyacımız yok bizim ben kıskançlığıma yenik düştüm
Ömer: İlk kavgamızı ettik böylece, yani evliyken (yüzü yine o güzel gülümsemesini almıştır)
Defne: Karı koca arasında olur böyle şeyler (Eli Ömer'in çıplak teni üstünde geziyordur)
Ömer: Hmmm diyosun
Daha sonra iyice yaklaşır Ömer'in saçlarını okşar ve Ömer gözlerini kapatınca ellerini onun dudaklarında gezdirir. Ömer dudaklarını aralar Defne onu dudaklarından öper Ömer Defne'yi kendisine doğru çeker daha sonra alınları birbirlerine değer ve Defne gözlerini açar
Defne:Ben biraz yorgunum da Bu gece burda kalabilir miyim
Ömer: Soruyor musun
Defne: Sarılsan bana, başımı koysam göğsüne mışıl mışıl uyusam
Ömer: (örtüyü kaldırır ve eliyle Defne'yi yanına çağırır) Gel
Defne hemen Ömer'in yanındaki yerini alır ve kafasını Ömer'in göğsüne koyar Ömer de ona sımsıkı sarılır.
Defne: Öyle çok seviyorum ki seni... Ben yerimi buldum
Ömer: Biz birbirimizi bulduk
.....
Sabah olmuştur Defne elleriyle yatakta Ömer'in olduğu kısmı yoklamış ama boş olduğunu görünce korkuyla gözünü açmıştır.
Defne: Ömer... Ömer
Ömer ortalıkta görünmüyordur daha sonra Defne banyodan gelen su sesi ile bir oh çeker
Defne: Ah Defne ah iki dakika adamı göremedin ya hemen kur kafanda sendeki de ne kaybetme korkusuymuş arkadaş
Bu sırada belinde havlu, başını kurulaya kurulaya Ömer içeri girer ve Defne'nin uyandığını görünce;
Ömer: Günaydın Karıcığım
Defne: Günay... (Defne daha sözünü bitirmeden Ömer eğilir ve dudaklarına bir öpücük kondurur) dın
Ömer: eee alabildin mi uykunu
Ömer bir yandan kendisini kuruluyor bir yandan da kıyafetlerini seçiyordur ve Defne'ye sorular soruyordur. Defne ise şaşkın şaşkın ona bakıyor ağzından ne çıktığını bile bilmeden Ömer'e cevaplar veriyordur.
Defne: ee şey Ömer ben çıkayım sen giyineceksen
Ömer: Defne sen şaka yapıyorsun değil mi
Defne: anlamadım ne şakası (kıpkırmızı olmuştur)
Ömer yaklaşır ve Defne'nin yanında oturur. Elleri ile saçını geriye dopru iter ve göz hizasında olan Defne'ye;
Ömer: Defne, biz artık evliyiz yani karı kocayız bu duruma alışman lazım
Defne: Ee evet haklısın
Bu sırada Defne'nin telefonu çalar evden arıyorlardır.
Defne: Efendim
Defne telefonla konuşurken Ömer onun kıyafetiyle oynuyor, Defne'nin bir elini tutup kendisine çekiyordur
Esra: Abla nerdesin
Defne: Ayh Esra noldu ayh (Sesszice Ömer'e durmasını söyler)
Esra: Abla kerim abi burda kahvaltıya gelmiş
Defne bir anda buz kesilir Ömer'e belli etmemeye çalışır ama Ömer bir şey olduğunu anlar ve telefonu Defne'nin elinden alıp hoparlörü açar
Esra: Abla orda mısın Kerim abi geldi diyorum anne annem gelsin dedi
Ömer sinirle kafasını geriye doğru atar ve dudaklarını ısırır
Defne: Esra ablacığım ben işteyim gelememem anne anneme söylersin hadi görüşürüz
Defne telefonu kapatır.
Ömer: (sinirle kalkar) Offf Sabrımı zorluyor bu adam
Defne: (yataktan hızla kalkar ve Ömer'in yanına gider Ömer'in yüzünün avuçlarının içine alır ve dudağının kenarına bir öpücük kondurur) Ömer Hayatım yapma böyle ben halledeceğim bu konuyu
Ömer: Hayır sen değil ben halledeceğim, anlattım anlamadı onun anladığı dilden konuşalım bakalım
Defne: Ömer lütfen
Ömer sinirle arkasını dönmüş havlusunu bir kenara atmış üstünü giyinmeye koyulmuştur. Defne bir an arkasını döner ama sonra içinden 'saçmalama Defne o senin kocan zaten adam sinirli' der ve Ömer'i durdurmanın tek yolunu o anda farkeder aksi halde Ömer evliliklerini ifşa etme pahasına Defne'lerin evine gidecektir bir de herkesin içinde Kerim'i dövecektir.
Defne: (Ömer'e iyice yaklaşır) Bugün işe gitmesek mi he kocacığım sen, ben yatak odamız
Ömer: Defne neden böyle yaptığını biliyorum
Defne: (Ömer'in biraz önce iliklediği gömleğinin düğmelerini çözerek) Nedenmiş
Ömer: Defneee
Defne: Efendim (Defne düğmeleri çözmeyi bitirmiştir) şöyle bir sıcak duş da ben mi alsam belki biz (Daha sonra kendisini de soyar)
Ömer karısının bu cazip teklifine daha fazla dayanamaz ve kucağına aldığı gibi sıcak duş almayı teklif eden Defne'sini banyoya götürür. İkiside suyun altında birbirlerini daha yakından tanımaya koyulmuşlardır. Defne'nin elleri ara ara duşa kabinin buharlanan camına değiyor ve Ömer karısının ellerini tekrar yakalayıp kendisine doğru çekiyordur.
......
Defne ve Ömer bornozlarına sarınmış bir vaziyette tüm günü yatakta geçirmişlerdir artık akşam olmuştur ve Defne eve dönmek zorundadır.
Ömer: Defne biz evliyiz ama sen hala tam anlamıyla bana ait değilsin hep böyle gitmek zorunda mısın
Defne: Bir süre daha böyle olmak zorunda en azından ben ortamı yumuşatana kadar.
Ömer: peki Defne öyle olsun hadi ben seni götüreyim
Ömer ve Defne hazırlanırlar ve Ömer Defne'yi eve götürür arabada vedalaşmak için öpüşürlerken Defne'nin telefonu arabanın içine düşer. Defne arabadan iner ve eve doğru yürürken köşede Kerim'in arabasını görür Kerim arabadan iner ve Defne'ye doğru gelir.
Defne: Kerim senin ne işin var burda
Kerim: Seni görmeye geldim Defne biraz konuşabilir miyiz
Defne: Konuşacak bir şey yok ki Kerim sen neden böyle yapıyorsun beni zor durumda bırakıyorsun
Kerim Defne'ye yaklaşır ve kolundan tutar
Kerim: Defne sadece konuşmak istiyorum lütfen
Defne kolunu Kerim'den kurtarır
Defne: Sen ne yaptığını zannediyorsun çek elini ben seni incitmek istemedikçe
Kerim: Hepsi o adam için değil mi, seni bırakıp giden o adam için mi
Defne ve Kerim hararetle tartışıyorlardır. Ömer ise Defne'nin çalan telefonunun görünce ne yapacağını bilemez ama Telefonu götürmeye karar verir. Beş dakika sonra mahalleye gelmiştir arabadan telefonu nasıl vereceğini bilemez bir şekilde iner ve köşede tartışan Defne ve Kerim'i görür. Kerim Defne'yi kolnudan tutup zorla konuşmaya çalışıyordur ve Defne onu itiyordur.
Ömer: Defneeeeee!!!!
diye bağırır ve koşarak onların olduğu yöne doğru gider. Defne endişe ile kafasını sesin geldiği yöne doğru çevirir ve hızla gelen Ömer'i durdurmaya çalışır
Defne: Ömer sakin ol
Ömer: Defne arabaya git beni bekle
Kerim: Oooo Ömer beyler gelmiş
Defne: Ömer gel gidelim lütfen büyümesin
Ömer yumruğunu sıkar ve kafasını Defne'ye doğru çevirir başıyla Defne'ye arabaya binmesini işaret eder ve aniden Kerim'e bir yumruk atar. Yere düşen Kerim de ona karşılık vermek ister ama onu ayağa kaldıran Ömer bir tane daha yumruk geçirir. Kerim ayağına vurarak Ömer'i yere düşürüp bir yumruk atar ve böyleyece kavgaya tutuşurlar ne yapacağını bilemeyen Defne çığlık çığlığa yardım ister bir anda herkes doluşur. Bu sırada Serdar, İsmail, Nihan ve Türkan da gelmiştir. İsmail araya girer ve Ömer'i tutar, Serdar da Kerim'i tutmuş ikisini ayırmaya çalışıyordur
Ömer: Defne'den uzak duracaksın duydun mu seni bir daha görmeyeceğim onun etrafında
Kerim: Sen kimsin he sen kimsin
Ömer: sana Defne'den uzak duracaksın dedim Kerim: Bende sana kimsin dedim
Ömer: Karım ulan o benim!!!
Ömer'in ağzından 'karım ulan o benim' lafını duyan herkes bir anda buz kesilir Serdar, Türkan, Nihan,Kerim...
Serdar Kerim'i tutmayı bırakır ve Ömer'in yakasına yapışır
Serdar: Ne diyorsun sen be
Defne hemen koşar ve Ömer'in yakasını tutan abisini hafifçe iter
Defne: Abi dur yapma
Serdar: Defne bu adam ne diyor
ismail: Serdar sakin
Serdar: İso bırak
Defne: Doğru söylüyor biz evlendik
Türkan: Ay bana bir şeyler oluyor
Bir anda herkes Türkan'a yönelir. Nihan bir bardak su getirmiştir. Kerim arabasına binip hızla gitmiş tüm aile bireyleri bir arada kalmıştır. Defne ise elinde bir parça peçete ile Ömer'in dudağını siliyordur. Serdar yavaş yavaş Defne ve Ömer'in yanına doğru gelir, Nihan ve Türkan korkuyla ayağa kalkmış, İsmail ise Serdar bir delilik yapmasın diye ona doğru yönelmiştir ki Serdar eliyle İsmaili durdurur.
Defne 'nin yanında duran Ömer Karısının elini sımsıkı tutuyordur
Serdar: Gidin burdan, benim annem ve babamdan sonra kardeşimde öldü...