HASTANE

53 8 5
                                    

(Multide Berke ve Tuğçenin gifi var)
Tuğçenin ağzından:
Film başladığında içeriye simsiyah giyinmiş adamlar girdi ne o ellerinde silah mı vardı yanına gidip 'Elindekide ne ne yapmaya çalışıyosun?' Dedim ahh salak kafam silahı bir kaç yere ateş etti ve beni fark ettiğinde silahı bana doğrulttu ve VURULMUŞTUM! Canım çok yanıyordu yere yığıldım. Berke hemen yanıma eğildi gözleri dolmaya başladı diğerleride yanıma geldi elleri titriyordu İncinin en son duyduğum şey Berkenin adımı bağırmasıydı...

Berkenin ağzından:
Tuğçenin yanına eğildim olmazdı o ona bişey olmasına izin veremezdim. İçeriye giren polisler adamları aldı ve ben polislerin yanına gittim ve Tuğçeyi vurulduğunu falan hızlıca anlattım polis bana 'Bu adamlar seri katil ve buranın sahibiyle bir alıp veremediği varmış sırf burası kapatılsın diye basmış burayı zaten biz bu adamın peşindeydik hiç merak etmeyin en az 30 sene hapiste yatar.' Dedi ben adamda değil neden vurduğunu öğrenmiştim ambulansı aramışlardı bizimkiler ben bir an olsun Tuğçenin yanından ayrılmayacaktım. Sonunda doktarlar gelmişti. Hemen Tuğçeyi aldılar bende peşlerinden gittim ve gözümden o damlalar akmaya başladı. Ben onsuz asla yapamazdım olmamalıydı onu çok seviyordum ve hayır kalbinin ritmi yavaşlamıştı biz şuan ambulanstaydık şuanda makineden görebiliyordum doktorlar Tuğçeme şok veriyorlardı bende düşünmeye başlamıştım ona bir şey olursa? Düşünsenize hayatta en sevdiğiniz kişiyi kaybediyorsunuz gözünüzün önünde o can çekişiyor ama siz birşey yapamıyorsunuz. Elinizden sadece beklemek geliyor canım yanıyor işte. Ambulans durduğunda hastaneye gelmiştik doktara durumunu sorduğumda dedikleri beynimde yankılandı. 'Durumu ciddi hemen amelliyata alcaz kurşun iç organına gelmiş olabilir bu yüzden kurşunu çıkartmak zor olcak amelliyatta uzun sürcektir.' Dur ne demişti o ciddi mi ! Off yani ölebilir hayır olamazdı bizimkilerle birlikte koşarak hastaneye girdik.

***
Tuğçe amelliyata gireli 3 saat olmuştu endişem gitgide artıyodu ve ben gözümden akan yaşları durduramıyordum sevdiğim belkide ölebilirdi ama benim elimde birşey gelmiyordu. Ah sonunda bir doktor çıktı ' Çok acil AB+ kana ihtiyacımız var !' Dedi ve evet benim ve Adanın ki uyuyordu hemen kan vermeye gittik. Kan verdikten sonra doktora tuğçenin durumunu sorduk. 'Kurşunu çıkarttık ama kurşun büyük hasar bırakmış ve çok kan kaybetmiş eğer 1 saat içerisinde kan bulunmasaydı durumu dahada ileriye gidip hatta hastamız vefat edebilirdi ama kan bulunduğuna göre ölüm riski kalktı ama her an herşey olabilir tedbiri elden bırakmamalıyız.' Doktor gittikten sonra aklıma falcı kadın geldi bunu oda demişti Her an herşey olabilir...

***
Büyük bir sabırla 4 saat daha bekledik ve tabi bu saat içerisinde Tuğçenin aileside gelmişti çok üzgünlerdi. Sonunda bir doktor çıktı ve 'Amelliyat başarılı geçti ancak yoğun bakıma alıcağız şuanlık birşey yok riskde kalktı ama iç kanama riski devam ediyor yani iç kanama başlayabilir geçmiş olsun.' İçim azda olsa rahatlamıştı onu amelliyathaneden bir sedyeyle çıkarıp götürdüler. Onu gördüğümde teni çok soluktu korkmuştum. Ya beni bıraksaydı bundan sonra daha dikkatli olcaktım. Yoğun bakıma alındığında ailesi yanına gitti doktordan zor izin almışlardı ilk ben gitmek isterdim ama şuan ailesi benden önce gelirdi. Ailesi yani anne ve babası içeri girdiğinde Tuğçe uyuyordu annesi ve babasını baya korkmuştu aslında beni herkezi korkutmuştu. Ailesi odadan çıktıktan 1-2 saat sonra baya akşam olmuştu gecenin yarısını geçmişti gece 3 falandı belkide daha geçti doktorlar içeriye kontürole girip durumuna baktılar yanımıza geldiler ve 'Tamamen riski atlatmış durumuda normal artık yoğun bakımdan çıkarta biliriz ama hastanede bir kaç gün kalması gerekiyor.' Hepimiz bir oh çekmiştik onu normal odaya aldıklarında uyuyordu biraz zaman sonra uyanmış yanına hemşireler gitmişti hemşireler odadan çıkıp yanımıza geldi 'Tuğçe hanım Berke beyi istiyor.' Bende hemen başımla onaylayıp içeri girdim hemen yanına geçtim ve alnına bir buse kondurdum. (multide var) Tuğçe kısık gözlerini biraz daha araladı bende konuşmaya başladım. 'Tuğçe hepimizi çok korkuttun kendini yorma rahat ol.' Dedim ve elini tuttum oda gülümsedi 'İyiki varsın,iyiki benim sevgilimsin'iyiki benim yanımdasın,iyiki benim sevdiğim adamsın.' Dedi ve bende 'Sende iyiki varsın ,iyiki benim hatunum, iyiki benim en sevdigim insansın beni çok korkuttun bir daha böyle delice şeyler yapma artık seni bir saniye bile gözümün önünden ayırmayacağım.' 'Diğerleri de burda mı? Onlarıda çağırsana onlarıda bir göreyim herkezi çağırırmısın?' Başımla onaylayıp herkezi çağırdım hepsiyle tek tek sarılıp konuşuyorum uykusu gelmiş gibiydi annesi evden kıyafet almaya gitmişti bizde koltukta dizilmiş Tuğçeyi izliyorduk. Tuğçe ise kendini çoktan uykunun kollarına bırakmıştı bende onu izleyerek neler olacağını düşünüyordum acaba bundan sonraki günler nolcaktı ailesi benim hakkımda ne düşüncekti? Beni sevecekler kiydi yoksa benden hoşlanmayacaklardı? Bunların hepsini zaman belirleyecekti... Gözlerim ağırlaşmaya başlamıştı şöyle bir göz gezdirdim herkez uykuya dalmıştı ve sanırım bende dalmak üzereydim.

Selam sizce Tuğçenin ailesi Berkeyi nasıl karşılayacak yada başka başlarına ne gelcek yada başlarına bişey gelcek mi?

YENİ ÇOCUK (bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin