ADAM

269 37 22
                                    

Derin bir nefes alıp önümdeki siyah kapaklı deftere baktım. Onu özlemiştim. Onunla tekrar görüşebilmemin tek yolu bu defterdi. Elimi uzatıp kalemi aldım. Nefesimi tekrar dışarı bıraktığımda kendimi biraz daha hazır hissediyordum. Evet, şimdi onunla buluşma vaktiydi.

1 Haziran 2014

Anlamsız gözlerle etrafıma bakıyordum. Bilmediğim bir yerde tek başıma olmaktan nefret ediyordum. Otobüs geçen bir yer bulmam gerekiyordu.

"Pardon."

Yanımdan hızlıca geçen adamı durdurdum.

"Otobüs durağı nerede acaba?"

Adam alayla güldü.

"Burada otobüs veya ona benzer şeyler geçmez."

Neden diye sormama bile izin vermeden yanımdan ayrıldı. Nasıl olurda burada hiç araç olmaz? Köşede duran kıvırcık saçlı bir adam dikkatimi çekti. Üzerindeki uzun kahverengi paltosu çok hoştu. Nedense ona kendimi yakın hissetmiştim. En iyisi gidip ona sormaktı.

"Ne için geçmez buradan otobüsler, dolmuşlar?"

Sesimi duyduğunda kafasını kaldırdı ve koyu kahverengi gözleri beni buldu. Öylesine koyuydu ki gözleri neredeyse siyahtı. Cevap vermesini merakla bekliyordum ama o ağzını bile açmıyordu.

"Neden buradakiler bir garip? Cevap verseniz ölür müsünüz?"

Kıvırcık saçlı adam yine cevap vermeden bana bakmaya devam etti. Dilsiz miydi acaba? Ya da işitme sorunu mu vardı?

"O konuşmaz."

Başımı sesin geldiği yöne çevirdiğimde beyaz saçlı bir kadınla karşılaştım.

"Neden?"

"Deli o. Hala anlamadın mı?"

Bakışları deli olamayacak kadar anlamlıydı. Üstelik hiç de deliye benzemiyordu.

"Otobüs durağını nerede bulabilirim acaba?"

"Buradan otobüs geçmez. İstediğin yere ancak taksiyle gidebilirsin."

"Öyleyse taksiyi nereden bulabilirim?"

"Ben senin için çağırırım."

Yaşlı kadın dükkanına girerken ben de kıvırcık saçlı çocuğun yanına oturdum. Öylece dikiliyordu ayakta. Hiç mi yorulmuyordu acaba?

"Gerçekten deli misin?"

İçim onunla konuşma isteği ile dolup taşıyordu. İlk defa biriyle bu kadar çok konuşmak istiyordum. Yine cevap vermediğinde derin bir nefes verdim. Dirseklerimi bacaklarıma dayadım ve çenemi ellerime yasladım.

"Deli olduğuna inanmıyorum. Sadece konuşmayı sevmeyen biri olarak düşüneceğim seni."

Sarı renkli taksi dükkanın önünde durduğunda ayağa kalktım.

"Görüşürüz. Seni mutlaka görmeye geleceğim."

Taksiye bindiğimde bile bakışları beni bırakmamıştı. O iyi bir adama benziyordu.

8 Haziran 2014

O adamı tanımıyordum ama bu bir hafta içerisinde onu görmek için yanıp tutuşmuştum. Neden böyle hissettiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Merhaba!" dedim gülümseyerek.

Gülümsememe karşılık vermedi. Sadece bana baktı. Ne yapacağımı bilemez bir halde etrafıma baktım.

ADAM (Tek Bölümlük) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin