Medyada Ying
Yang maskeyi bana yaklaştırırken beni omzumdan tutan ellerden kurtulmaya çalışıyordum ama yapamıyordum. Maskeyi yüzüme takacağı sırada fark ettiğim şeyle mutluluktan havaya uçacaktım. Ellerim hala serbestti. Hızlı ellerimi kaldırıp yüzümü kapattım. Yüzümü kapatmamla Yang'ın öfkeyle homurdanması ve ellerimi yüzümden çekmeye çalışması bir oldu.
"Elini yüzünden çek." Diye bağırdı ama ben direniyordum. En sonunda ellerimi yüzümden çekti ve maskeyi yüzüme yaklaştırmaya başladı tekrardan. O sırada birkaç kişi kollarımı tutuyorlardı.
"Oyun bitti Yağmur."
Bir anda duyduğumuz silah sesiyle kollarımı tutan eller çekildi ve bende ayağa kalkıp koşmaya başladım.
"Lanet olsun, yakalayın onu!" Diye bağırdı Yang. Bir anda birçok yerden silah sesleri gelmeye başlayınca yaşadığım adrenalin ile daha hızlı koşmaya başladım ama bir anda birinin beni kolumdan tutup yere çekmesiyle dengemi kaybettim. Yerde beni düşüren kişiyle bir süre döndükten sonra ben yerde o ise üste durmaya başladı.
"Yakaladım seni!" Dedi Leyla. Onu saçlarından tanımıştım. Leyla'nın gözlerine baktım. Bedenini o kontrol edemiyor olabilirdi ama gözleri hala onundu. Bana kırgınlıkla bakıyordu. Anlaşılan onu arkada bıraktığım için üzgündü.
"Leyla?"
"Leyla şuan burada değil tatlım." Dedi ve bir anda boynuma bıçağını bastırmaya başladı. O bıçağı nereden bulduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Bir anda gözüm maskesine kaydı. Belki maskeyi çıkarabilirdim.
"Efendim, Yağmur'u yakaladım."
Ellerim refleks olarak öne uzandı ve maskeyi yakaladı.
-Ying-
Silahımdan çıkan ilk mermi savaşı başlatmıştı. Çıkan kurşun tamda Yang ile Yağmur'un arasından geçmişti. Yağmur bir anda kollarını tutan ellerden kurtulup koşmaya başladı. Bende etrafa ateş etmeye başladım. Benimle birlikte adamlarım da ateş ediyordu. Yağmur koşarken onun önünü açmaya çalışıyordum. Tam o sırada bir beden Yağmur'un üzerine atlayıp yere düşmesine sebep olunca bir lanet okudum. İnsanların yanında fazla kalmıştım.
Kendimi çatıdan aşağı attım ve ayaklarımın üstüne düştüm.
"Merhaba kardeşim." Yang'ın sesiyle arkamı dönüp ona bakmaya başladım. Silahım ona doğru nişan almıştı ve bekliyordu.
"Hadi ama!" Dedi Yang sanki isyan ediyormuş gibi ama hepimiz biliyorduk ki şuan benimle dalga geçiyordu. Bunu yüzündeki o tuhaf gülümsemeden anlıyordum.
"Beni o şeyle öldüremezsin." Dedi eliyle silahı göstererek.
"Haklısın ama sana ciddi ölçüde zarar verebilirim." Dedim ve karnına ateş ettim.
"Has..." diye küfür etmeye başladığı zaman gülümsedim. O da benim gibi insanların dilinden fazlaca etkileniyordu.
"İkimizin de şuan gücü yok Yang, hemen hemen."
"Haklısın." Dedi nefes nefese.
"Ama Adel'i bulduğum zaman bu değişecek." Dedi tam p sırada arkamda bir ışık belirdi. Arkamı dönüp ışığın kaynağını bulmaya çalıştım. Işık Yağmur'dan geliyordu.
-Yağmur-
Maskeyi tutmamla sağ tarafımda hafif bir parlama oldu. Leyla bir anda hareket etmeyi kesti. Birbirimize bir süre öylece bakmaya başladık, taki ben maskeyi çekene kadar. Bir anda sağ tarafımda ki ışık artı ve bizi içine aldı. Maskeyi çekmeye devam ederken bir anda Leyla çığlık atmaya başlayıp ellerimi tuttu ve maskeyi tekrar yüzüne takmaya çalıştı ama ben buna izin vermedim ve maskeyi yüzünden tamamen ayırdım. Işık mankenin elimde küle dönüşmesiyle beraber söndü.
![](https://img.wattpad.com/cover/59709080-288-k3229.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acım... #wattys2016
Fantasy-Dilerim... in ikinci kitabıdır- Son dediğimiz şey, bazen her şeyin başlangıcı olabilir. Adel'in son olarak gördüğü şey, büyük bir kaosun başlangıcı oldu. Suyun derinliklerine gömülü olan bileklik, artık eskisinden de daha tehlikeli. Taraflar değiş...