BULDUM

21 10 14
                                        

Kafamı cama yaslamış dışarıyı izliyordum. Radyodan Coldplay'in bir şarkısı çalıyordu (multimedya).  Gözlerimi yumdum ve olanları düşünmeye başladım. Her şey Adel'in benden yardım istemesiyle başlamıştı. Küçücük bir iyilik nelere sebep olmuştu böyle?

Birden birinin bize çarpmasıyla Ying bir küfür savurup hızlandı. Koltuktan kalkıp Ying'in yanına gittim.

"Neler oluyor?" Diye sordum ona.

"Yang bizi buldu, başka ne olmasını bekliyordun ki?" Dedi ve gaza daha fazla bastı.

"Şu lanet müziği kapatabilir misin?" Dediğinde hemen radyoyu kapattım ama tekrar Yang bize çarptığında yere düştüm. Kızlar çığlık atıyorlardı.

"Eğer şimdi çenenizi kapatmazsanız hepinizi otobüsten dışarı atarım!" Diye gürledi Ying. Herkes sustuğunda cebimden tiz bir ses duyulmaya başladı.

"Lanet olsun!" Diye bağırdı tekrardan.
"Hemen biriniz Adel'in yanına gidip elini tutsun!"

"Neden?" Diye sordu Pelin.

"Az önce size ne dedim, Adel pek çok şey görecek, doğal olarak görebilmesi için göz bandını çıkarması lazım!" Diye bağırdı Pelin.

"Ben hallederim." Dedi Talha ve ayağa kalkıp Adel'in yanına gitti ve sıkıca bileklerini tuttu.

"Ne olursa olsun, on dakika boyunca Adel'in bileklerini bırakma." Dedi Ying. Tam o sırada otobüse tekrar araba çarptı. Arabanın tavanından kırmızı ışık gelmeye başladı.

"Enes, buraya gel!" Diye bağırdı Ying. Enes hemen Ying'in yanına gitti ve Ying ona otobüsün kontrolünü verdi. Tavan yere düştüğünde, Ying'in elinde ne zaman oluştuğunu bilmediğim ateş topuyla hazır bir şekilde beklediğini gördüm. Ying ateş topunu attı ama başka bir ateş topu ile çarpıştı. Sonra da tavandan biri aşağı indi. O kişi Yang'tı.

"Çok yanlış taraftasın kardeşim."

"Oluşacak kaosun sonucunu en iyi sen biliyorsun Yang!"

"Ne zamandan beri düşünceli oldun Ying?"

"Sen ne zamandan beri düşüncesiz oldun Yang?" İkisi bir süre bakıştılar.

"Ying, benim kazanacağımı en iyi sen biliyorsun. Bu işi daha fazla uzatma, bana Adel'i ver."

"Tüm evrenleri yok edeceksin, tüm bu masum insanları!"

"Masum dediğin şeyler sadece çocuklar ki onlardan da az sayıda kaldı. Söylesene Ying, bu insanların nesi masum? Hepsi de bir şekilde kirlenmiş ve bedenlerini katlediyorlar. Alkol, sigara, küfür, tecavüz, yalan, her şeyi yapıyorlar. İnsan dediğin bu mu Ying? Birbirlerine zarar veriyorlar, biz onları böyle yaratmadık. Biz onları bu düşünceyle yaratmadık. Onlar kendilerini katlettiler. Bırakalım ölsünler. En azından daha az zararla ölür ve bir umut cennette giderler."

"Haklısın, onlar yaşamayı hak etmiyorlar ama bu onları öldürebileceğimiz anlamına gelmez." Dedi Ying.

"Beni anlayacağını sanmıştım Ying." Dedi Yang.

"Sana zarar vermek istemiyorum Yang. Lütfen git." Dedi. Yang şaşırtıcı bir şekilde omuz silkip tavana çıktı. Ying saldırı konumuna geçip bekledi ama tavada duyduğumuz sesle Yang'ın gerçekten gittiğini anladık.

"İlginç." Dedi Ying ve saldırı konumundan çıktı ve her ne olduysa o sırada oldu. Yang bir anda aşağı sarkıp ayaklarını kaldırdı ve ayarlarından ateş çıktı. Ying bu saldırıya hazırlıksız yakalandığı için ateş Ying'in bedenini yaktı ve Ying yere düştü. O sırada aşağı birkaç adam daha indi. Yang'ın ayakkabıları ateş yüzünden erirken o bunu umursamıyordu. Aşağı inip Ying'e alayla bakarken konuşmaya başladı.

Acım... #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin