Luna Ülgen'e baktı. Aşk buydu, sevgi buydu, onun için her şeyden vazgeçebilirdi.
Ülgen'in babası yapmıştı bunu. Sevdası uğruna Pebo'yu terk etmişti. Ülgen geçmişini öğrenip kendisinin ne olduğunu anlamalıydı. O bir yarı peri olabilir miydi?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pebo'dan gelip şu meteor çukurunun yanına uzandım. Biz meteorları ve onların etkilerini severiz. Farklı bir enerjileri var. Rahatlatan, dinlendiren... Fakat Pebo'dakiler daha çok peri spalarını kullanır. İnsanların boyutuna gitmekten pek hazetmezler. PErilerin burnu büyüktür. Genelde insanları pek sevmezler. Neyse...Şu sıralar Pebo'dan sık sık kaçıyorum. bu artık farkedilecek bir durum halini aldı. Geçen gün yurda bir kağıt geldi -tabiki peri postası ile- orda devamsızlığımla ilgili müdüreye bilgi veriliyordu. 'Sevgili' müdiremiz beni 'kibarca' uyardı. tekrarlanması halinde ceza alacağımız söyledi. Cezalar korkunçtur. Genellikle işçi perilerle birlikte çalıştırılırız. işçi perilerle çalıştırılmakta bir sorun yok tabi. sorun hiç ama hiç sevmediğimiz ve ilgi alanımız olmayan bölümlerde 'özellikle' çalıştırılmamız. bu yüzden genç periler çok dikkatlidir ve hata yapmamaya özen gösterir. Sanırım benim ceza alacağım günler çok yakın. Fakat Pebo çok ama çok sıkıcı!
Şurda yatıp ellerimi başımın altına koydum. bir bacağımı kırıp diğerini onun üstüne attım. Kulaklığımı takıp en sevdiğim insan şarkılarından oluşturduğum bir derlemeyi dinlemeye başladım. Gerçekten şu keyif ve şu rahatlamayı anlatabileceğim kelimeler yok. Özellikle şu meteor çukurundan yayılan enerji dalga dalga bedenimi sarıyor. Müzik albümü bittiğinde kalkıp üstümü başımı silkeliyorum. Üstüme başıma konan böceklerden temizlenmek için falan değil tabiki toz ve toprak parçalarını silkelemek için. Böcekler bizim farklı bir varlık olduğumuzu anlayıp yanımıza gelmezler. Hayvanlar da aynı şekilde davranır.
Tam bir peri kapısı açıp Pebo'ya gidecekken çukurun karşı tarafında bir hareket fark ettim. Sanki biri spazm geçiriyordu. Hızla oraya uçup duruma müdahale edecekken bu işi görünmeden yapmanın en iyisi olduğunu düşündüm. Spazm geçiren insan yerde yatıyordu, acı çektiği her halinden belliydi. Tam ona doğru hamle yapacağım sırada hiç beklemediğim bir şey oldu! Gömleğinden bir şey çıkmaya başladı. bir şey değil, bir şeyler! Bir anda gömleği parçalandı ve insan acıyla haykırdı. O çıkan şeyler kanattı! Bu da neydi böyle? Neler oluyordu? Karşımdakinin bir insan olduğuna yemin edebilirdim. Çünkü insan ve periyi ayırt edemeyecek hiç bir peri yoktur. Bebek periler bile ayırt eder bunu. Fakat ben şoka uğramışken bir anda başka bir şey oldu. İnsanın kanatları açıldı. Kocaman siyah kanatlar. Simsiyah ve parlak. Ve gözleri gözleri değişiyordu. Orda benim onu izlediğimi fark etmeden kendi kendine olanlara anlam vermeye çalışıyordu. Gözleri değişiyordu. Kahverengi gözleri birdenbire yeşile döndü ve... Ve işte o an beni fark etti! Bir insan ben görünmezken beni fark etti! ama karşımdaki şeye insan demek şu durumda biraz garip kalıyor. Ve gözleri değiştiğinde beni görebiliyor olması... Anlam veremiyorum, neydi bu? Beni görebiliyor? Ne bu? Ben şok olmuş ona bakarken yavaşça ayağa kalktı. o heybetli kanatları sırtında açıktı. gözleri yemyeşildi , ve gözlerinin değişmesinden sonra onda farklı bir şey hissettim. onda perimsi bir şeyler vardı. İnsan olduğu su götürmez bir gerçekti fakat peri bir yanı da vardı... Birden korkuya kapıldım. Böyle şeyler olmazdı. İnsanlar insandı ve periler periydi. Ama bu şey? Hemen bir kapı açıp Pebo'ya dönmeliydim. olanları anlatmalıydım. Ajanlar bu işle ilgilenirdi. Fakat kapıyı açamıyordum bir türlü. Kapı açmam için konsantre olmam lazımdı ve konsantre olamıyordum. en iyisi ordan uzaklaşmaktı ama uçarsam o muazzam kanatlarla bana yetişmesi bir an bile sürmezdi. Sonuçta aklıma gelenin en iyisini yapıp meteor çukurunun içine atladım. Çok derin sayılmazdı muhtemelen 100 metre kadardı fakat çukurun dibinin yoğun enerjisi beni bir anda kendime getirdi ve bir kapı açtım. Tam kapıdan girerken Siyah Kanat'ın arkamdan seslendiğini duydum.
