Cevaplar

5 0 0
                                    

Çukurun başında kalbimde bir gerginlikle bekliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çukurun başında kalbimde bir gerginlikle bekliyordum. Bulacağım cevaplar beni korkutuyordu. Oraya yalnız inmemeye karar verdim. Sonuçta Ülgen'le bu işte ortak değil miydik? Peri alıcılarımı devreye sokup ona konumumu bildirdim. Acaba sinyalimi alacak mıydı? Buraya gelebilecek miydi? Gelmesi ne kadar sürecekti? Peri kapısı açabiliyor muydu? Keşke ona daha çok şey sorsaydım. Çukurun kenarına oturup bekledim. Kitap da kucağımdaydı. Ülgen'le ilgili düşüncelere daldım. Ne kadar süre düşündüm bilmiyorum aradan 2 saat de geçmiş olabilir 2 dakika da. Havada bir titreşim hissettim. Biri geliyordu. Titreşimlerin yoğunlaştığı noktaya gözümü diktim. Ülgen tüm azametiyle belirdi! Simsiyah kanatları, simsiyah saçları, simsiyah gözleri ve bembeyaz teniyle. O kadar azametliydi ki... O kadar güzeldi ki... Kalbim doldu doldu ve doldu. Ve o an anladım ki ona aşık olmuştum. Bunu anlamak bende bir şok etkisi yarattı ama bu değiştirebileceğim bir şey değil... Ve ben ona bakarken heyecanla anlatmaya koyuldu.

" Senden sonra çok şey oldu. Kendimi anlamaya çalıştım. Sana anlatmak istediğim çok şey var." Heyecanlıydı. "Hey, ne aptalım!" dedi ve bana sarıldı. "Seni gördüğüme çok sevindim."

Ve sarılışına tüm içtenliğimle karşılık verdim. Kalbim sevgiyle doluydu. Onu seviyordum, seviyordum işte! "Ben de seni gördüğüme memnun oldum." Gülümsedim. "Anlat bakalım, bana anlatacak şeylerin olduğunu hissediyorum."

Çapkınca göz kırptı. "Doğru his." Bak şimdi." Gözlerimin önünde kanatlarını sırtına geri çekti. Daha sonra kanatlarını geri çıkardı. 

"Bu inanılmaz!"

"Dahası var."

Birden bire görünmez oldu. Biz periler görünmez olduğumuzda da birbirimizi görürürüz ama bu net bir görüntü olmaz sanki suyun şekil almış hali gibi görünür. Fakat insanlar göremez. Görünmez olması inanılır gibi değildi! Bu muhteşem! 

"Nasıl başardın?" diye coşkuyla sordum. 

"Aslında tam olarak bilmiyorum. Sadece konsantre oldum ve oldu. Şimdi konsantre olup artık kolayca yapabiliyorum. Ve işin en güzel yanı bana gönderdiğin sinyali aldım ve burdayım. Bu kanatlarla inanılmaz hızlı uçuyorum."

Bir çocuk gibi sevinmişti. İçim yeniden sevgiyle doldu. Hayatımda hiç hissetmediğim ve hissedeceğimi sanmadığım bir duyguydu bu. Ama o duyguyu Ülgen'le buldum. Gerçekten inanılmaz. Kalbim adeta Ülgen Ülgen diye kan pompalıyordu. Bu duygu beni serseme çevirdi. Meraklı bakışlarını bana çevirdi. "Sen ne cavaplar buldun?" 

Neler hissettiğini anlamaya çalıştım. Merak vardı. Bazı şeyleri başarmış olmanın sevinci ve gururu vardı. Beni görmek istemişti! Beni görmek istediğini seziyordum! Bunu hissetmek başımı döndürdü. Fakat hisleri sanki bir perdenin arkasında gibiydi. Son görüştüğümüzdeki gibi net biçimde hissetmiyordum onları. Acaba kendini keşfediyor olması hislerini perdelemesine olanak mı vermişti. Sonrasında aklıma biz perilerin küçüklükten itibaren duyguları maskelemeyi öğrendiğimiz geldi aklıma. Çünkü periler duyguları çok net hisseder ve yoğun duygular bizi sersemletir. O gün de Ülgen'in duygularından sersemlemiştim. Çok fazla duygu yaşıyordu. Biz maskelemeyi küçükken öğrenir ve onu aynı göz kırpmak kadar doğal bir şekilde kullanırız. Bu perisel bir davranıştır. Ve Ülgen de yarı peri olduğuna göre... Hey bu yakışıklı çok hızlı öğreniyor değil mi?...

Hala ona baktığımı ve sorusuna cevap vermediğimi hatırladım.

"Şey..." Kendimi toparlamak için zaman kazanmaya çalışıyordum. Elimdeki kitabı gösterdim.

"Bunu buldum. Bu kitap cevapları burada bulacağımızı söylüyor."

"Hadi o zaman dedi."

Önden gittim. Çukura indim. Çukura inince çukurun enerjisi beni sarmaladı. Gevşediğimi hissettim. Ülgen'e baktım. Hiç etkilenmemiş gibiydi. Çok fazla rahatlamıştım. Çukurun içi uyku hapı yutmak gibiydi. Gözlerim kapanmaya başlamıştı. 

"Hey," diyerek beni kollarına aldı Ülgen.

Ve... Ve... Bir enerji dolduğumu hissettim. Çukurun uyku getiren sersemliğine karşı Ülgen adeta enerji saçıyordu. Kendime geldiğimi hissettim. Bu his iyi geldi. Ve daha da tuhaf bir şey oldu. Elimdeki kitaptan ilk önce solgun bir mavi ışık çıktığını gördüm. Aynı solgun ışık Ülgen'i de çevrelemişti. Beni dışarıda bırakıyordu ama Ülgen ışıldıyordu! Üstelik ışık gittikçe parlamaya başlamıştı. Bunu Ülgen de fark etti ve "Neler oluyor?" dercesine bana baktı. "Bilmiyorum" dercesine omuz silktim ve karşımızda bir peri kapısı açıldı. Tam da peri boşluğunda düştüğüm gibi yuvarlak bir peri kapısı! Ben girmek ve girmemek arasında tereddüt yaşarken Ülgen kucağında ben olduğum halde boşluğa adım attı. 

Peri boşluğunun aksine burası aydınlıktı. Ülgen'e baktım mavi ışık kaybolmuştu ve kitap elimden yere düştü. Ardından kitap şekil almaya başladı! Kitap birden bire kuma dönüştü ve kum şekil alıp küçücük, sevimli bir insan çocuğa dönüştü. Çocuk sapsarı saçları ve masmavi gözleriyle güzeller güzeli bir kız çocuğuydu. Muhteşem güzellikte bir gülümsemeyle "Ara'ya hoşgeldiniz." dedi.

Peri #OnceUponNow #JustWriteItHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin