Kapıdan girdiğimde peri boşluğunda ilerlerken diğer kapıyı nereye açacağımı düşündüm. acaba hemen sayar bir kapı açıp olanları Kraliçe'ye mi anlatmalıydım? Yoksa Daire'ye gidip ajanlara mı anlatmalıydım? Yoksa odama girip biraz sakinleşip sonra mı anlatmalıydım? Üçüncü şıkkı seçip odama bir kapı açtım. Tam yatağımın üstünde kapıdan çıktım. ben yatağa yatınca kapı ardımdan hızla kapandı. Bir terleme geldi. Kendimi hasta hissediyordum. Korkmuştum ve olanlara anlam veremiyordum. Bu imkansız bir şeydi... Yorganı üzerime örtüp uyumaya çalıştım. Hem terliyor hem üşüyordum. Üstelik ne yapacağımı bilmiyordum. Saraya gitsem beni içeri almayacakları aşıkardı. Kraliçe genç perilerden pek haz etmezdi. Kraliçe hiçbir şeyden pek hazetmezdi! En iyisi Daire'ye gitmekti. Orda beni dinleyeceklerdi elbette. Kalkıp Daire'ye bir peri kapısı açtım. Daire adına yakışır biçimde daire şeklindeydi. Tüm peri teşkilat bölümleri burda yer alırdı. Pebo saraydan yönetilir, Daire'de bu yönetimi düzenlerdi. Daire'nin kapısında bir genç peri görmek pek olağan bir şey değildi. Güvenlik görevlisi orda ne aradığımı sordu. Oldukça kabaydı doğrusu. Güvenlik görevlisine Ajanlardan birini görmek istediğimi söyledim. Ne için görmek istediğimi sordu. Olağan dışı bir durum olduğunu söyledim. Ne olduğunu öğrenmek istedi. Sinirlenmeye başladım. Ne yani burda durmuş vakit geçirmek için kafamdan yalanlar uydurduğumu mu sanıyor bu adam? Ona ajanlardan biriyle konuşmak istediğimi söyledim tekrar. ve Ajanlardan birini görmeden buradan ayrılmayacağımı söyledim. Pes etti. Güvenlik görevlisi önde ben arkada ajan ofisine doğru ilerledik. Görevli kapıyı çaldı ve benim ne için orda olduğumu söyledi. İçerde 3 ajan vardı. Hepsi uzun boylu, heybetli perilerdi. Benim gümüş saçlarımın aksine onlarınki altın sarısıydı ve Beyaz kanatları sırtlarında katlanmış vaziyette duruyordu. Ajanlar beyaz kanatlılardan seçilir. Beyaz kanatlı olmak ajan olmanın birinci kriteridir. Diğer kriterler sonra gelir. Yeteneklileri siz göremezsiniz. Onlar isterse sizi görür. Siz onlarla konuşamazsınız, onlar isterse sizle konuşur. Ajanlar bana baktı. Utandığımı hissettim. Anlatacaklarım birden çok uydurma gibi geldi. ama anlatmalıydım. Üç çift yakışıklı peri bana bakıyordu. Beni oturmam için davet etseler rahatlayacaktım ama ajanlar genç bir periyi kale alacak değiller tabi. Mavi gözlü olanı sordu:
"Evet küçük kız, ne oldu anlat bakalım. Bizi görmeni gerektirecek şey nedir?"
Gerildim ve heyecanlandım. Ama buraya konuşmak için geldim. Elbette anlatmalıydım.
"Bugün bir meteor çukurunun kenarında uzanırken ga... garip bir olaya rastladım."
"Demek meteor çukurunda dinleniyordun?"
"E... evet. Karşıda bir insan vardı."
"Seni peri formunda mı gördü yoksa?"
Peri formunda insanlara görülmek yasaktı. Yanlışla görülürsen bile bunun bi cezası vardı ve gören insanın hafızasını silmek gerekirdi.
"Ha... hayır. Ama ben onun bir spazm geçirdiğini sandım. Fakat... fakat o değişik bir şeydi."
"Değişik bir şeydi derken? Bir insan nasıl değişik olabilir ki?"
"Kanatları vardı..."
"Tatlı küçük peri, hayal görmüş olmalısın. Meteor çukurları insanı fazla rahatlatıp zihinde böyle etkiler yapabilir."
"Hayır, yanılıyorsunuz. O insanın kanatları vardı ve kahverengi gözleri birden yeşile döndü. Ve... Ve o zaman beni gördü."
"Seni görmediğini söylemiştin?!"
Bir insan tarafından görülmüş olmamın kızgınlığı suratlarına yansımıştı. Çünkü o insanı bulup hafızalarını silmeleri gerekecekti.
"O beni göremezdi. Ama gördü. Çünkü ben görünmezdim. Beni gördüğüne eminim. Çünkü gitmemem için yalvardı. Kanatları kocaman ve siyahtı. Gözleri yeşile döndüğünde onda farklı bir şeyler... hissettim. Sanki periymiş gibi geldi bana. Ama... ama aynı zamanda insandı..."
"Pekala özetleyelim. Bir insan gördün ve kanatları vardı. Siyah kanatları. Üstelik gözleri yeşile döndü ve onun peri olduğunu hissettin."
"Kulağa saçma geldiğinin farkındayım..."
Mahçup olmuştum.
"Muhtemelen gördüğün insan formundan çıkan bir periydi. Çukur kenarında görüdüğün için muhtemelen fazla rahatladığından gördüklerini yanlış yorumladın küçük kız."
Direndim. "Ama o bir insandı. "
"İnsan formundan çıkan bir periydi."
"İnsan formuna girmiş olsalar da bir perinin peri olduğunu herkes anlar!"
"Küçük kız, buralara kadar boşuna zahmet etmişsin. Bizim uğraşmamız gereken çoook büyük sorunlar var ve burda senin saçmalıklarınla çoktan bir dolu vakit kaybettik bile!"
Bana inanmadılar! Oradan bir peri kapısı açıp ayrıldım. Peri boşluğunda dolaşmaya başladım. PEri boşluğunda fazla vakit geçirmek tehlikelidir. Bir süre sonra halüsinasyonlar görmeye başlarsınız ve hiç gidilmemesi gereken yerlerde kendinizi bulabilirsiniz. Yani bize anlatılanlar bu yönde. Sonuçta hiçbirimiz peri boşluğunda vakit geçirmeyiz. Bir peri kapısı açar ve boşluğa adım attığımızda varmak istediğimiz yere bir peri kapısı açarız. PEri boşluğu gitmek istediğimiz yer için bir araçtır sadece. Ama şu anda nereye gideceğimi bilmiyordum. Nereye gitmek istediğimi bilmiyordum. Peri boşluğunda yürüdüm ve yürüdüm. Zamanın daraldığını birden burdan çıkmam gerektiğini biliyordum ama gitmek istediğim bir yer yoktu. Bana inanmamışlardı. Halüsinasyon falan görmedim. O bir insandı! Bir insanı hangi peri ayırt edemez ki? Ne saçma bir düşünce! Ama kanatları olan bir insan görülmüş bir şey değildi. Ve gözleri yeşile döndüğünde onda o perimsi bir şey hissettim. Acaba o yarı insan yarı peri olabilir miydi? Böyle bir şey mümkün müydü? Birden bir başdönmesi hissettim. İşte! Peri boşluğunda fazla kalmıştım. Beni etkilemeye başlamıştı. Baş dönmesini bir rahatlama hissi sarmaya başladı. Bir panik hissi beni ele geçirdi ama aynı zamanda bu hissi hiç umursamayacak kadar rahattım. Neler oluyordu? Hemen konsantre olup bir peri kapısı açmalıydım fakat elimi kaldıracak halim yoktu ve birden gözlerim kapanmaya başladı ve düştüğümü hissettim. Karşımda benim iradem dışında yuvarlak bir kapı açılırken gözlerim kapandı ve düştüm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peri #OnceUponNow #JustWriteIt
FantasíaLuna Ülgen'e baktı. Aşk buydu, sevgi buydu, onun için her şeyden vazgeçebilirdi. Ülgen'in babası yapmıştı bunu. Sevdası uğruna Pebo'yu terk etmişti. Ülgen geçmişini öğrenip kendisinin ne olduğunu anlamalıydı. O bir yarı peri olabilir miydi?