Düzenlendi ✔️
Aylin
Ece'yi bulduğumuz Avm'ye varmıştık. İçeri girdik ve asansörle yukarı çıktık. O mağazanın önüne geldiğimizde Tilki'ye baktım.
"Hazır mısın?" diye sordu.
"Evet." dedim kesin bir tavırla.
Tilki elimi tuttu ve içeri girdik. Kasada üç tane bayan vardı. Tilki yanlarına gitti ve ;
"Merhaba polis." diyerek sahte polis kimliğini gösterdi.
Aralarından esmer olan hemen ;
"Buyurun." diye söze atıldı.
Tilki polis kimliğini arka cebine koyduktan sonra devam etti ;
"İki hafta önce burada küçük bir kız bulundu."
Tilki bana kaş göz işareti yaparak 'üç kızdan hangisi daha şüpheli davranıyor diye bak' der gibi bakış attı. Bense hemen kendimi toparlayıp kızları süzmeye başladım. Esmer olan hiç birşey anlamadı. Bunu mimiklerinden görebiliyordum.
"Ne, ne çocuğu bu? Buraya her gün yüzlerce çocuk geliyor.''
Arkadakine döndüm kahverengi saçları vardı.
Yüzü buruştu ve alaycı bir ses tonuyla ;
"Bizden buraya gelen çocukların hesabını falan mı soracaksınız? Biz bir mafya değiliz kasiyeriz." dedi.
Ukala şey! Demek ki bu da değil. Son şansımıza döndüm. Sarışındı. Elleriyle oynuyordu. Esmer kızı ve Tilki'yi büyük bir dikkat ve endişeyle izliyordu.
"Aha! Sen işte!" diye heyecanla atıldım.
Herkes bir anda bana baktı.
"Neler oluyor burada? Benim arkadaşıma ne demeye çalışıyorsunuz?" diye atıldı esmer olan.
Tilki çok sakin bir sesle ;
"O gayet iyi anladı , bizimle geliyorsun." dedi ve arkasına dönüp , ağır adımlarla mağaza kapısına doğru ilerledi.
"Hadi." dedim ve bende Tilki'nin peşinden gittim.
Mağazadan çıktık ve bir cafe'ye doğru ilerledik.
Masaya oturduğumuz da kız endişeli bir yüz ifadesi ile bize bakıyordu.
"Öncelikle." dedi Tilki. Ellerini masaya koyup birbirine geçirdi. "biz , polis falan değiliz."
Kız rahatlamış görünüyordu ama telaşı hala
vardı.
"O kızı , yani Ece'yi kabinde ağlarken iki hafta önce biz bulduk."
Sinirli bakışımı ona atıp ;
"Şimdi bize herşeyi en baştan anlatıyorsun." dedim.
"Ta-tamam." dedi ve anlatmaya başladı.
"Adım Duru 25 yaşındayım. Multimedia
"Ece'yi üç ay önce sokakta buldum. Bildiğiniz sokakta yani. İş çıkışı eve dönerken. Kucağıma aldım ve biraz sevdim. Bana herşeyi anlattı. Ailesinin onu buraya bıraktığını ve 'artık kendi başının çaresine bakabilirsin' dediğini söyledi."
Bir an duraksayınca Tilki'ye baktım. O da bana bakıyordu.
"Sonra onu orada tutmaya karar verdim. Sanırım mamaları da bulmuşsunuz. İçinde on tane varken dokuza düşmüştü çünkü o gün. Bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım zaten. Ece'yi de kaybedince herşeyi anladım."
"Ne-neyi anladın?"
"Ece'nin biri tarafından bulunduğunu meğer sizmişsiniz."
"Nasıl yaptın bunu? Bir de kızsın. Hiç mi yüreğin yok senin?"
