14. Bölüm

179 19 13
                                    

Düzenlendi ✔️

"Tilki"

"Efendim?"

"Seni seviyorum."

Sustuk ikimizde bir süre , en sonunda kendime gelip Aylin'i kendime çektim ve ona sımsıkı sarıldım.

"Seni çok seviyorum. Bize bir şans daha ver Aylin." dedim.

Geri çekildi ve gözlerimin içine baktı.

"Korkuyorum. Ya tekrar bırakırsan beni? Ya tekrardan..."

"Hayır! Öyle bir şey olmayacak! Ben seni hiç bırakmadım. Hep hayatında oldum. Bana , yani Kıvanç'a nasıl baktığını gördüm. Tilki'yi unutursun diye gerçek kimliğimi gösterdim sana. İlk defa benden başka birine böyle baktın çünkü. Lütfen! Bize bir şans ver."

Kararsızlığı yüzünün her zerresinden belli oluyordu ve bu beni korkutuyordu.

"Tamam." dedi derin bir nefes alarak.

Yüzümde ki tebessüme engel olamadım.

"Benim evime gidelim mi? Saat on iki olmadan bırakırım seni. Herşeyi anlatacağım." dedim

Başını hızlıca salladı ve bende arabayı çalıştırdım.

Sevgi
"Mehmet."

"Efendim?"

"Sence Tilki söylemiş midir? Aylin'e gerçek kimliğini?"

"Söylemiştir ama Aylin... Onu ikna etmesi gerekiyor."

"Kolay affeder ama eskisi gibi yapamaz tanıyorum ben kızımı."

"Haklısın. Umarım herşey yoluna girer."

"Umarım. Hem her zaman gerçek aşkın gücü kazanır."

"Evet ve onlarda şimdi kazanmaya gittiler."

"İstersen bir Tilki'yi arayalım."

"İyi olur aslında."

Tilki
Eve varmıştık. Önden Aylin arkasından ben eve girdik.

"Geç otur." dedim koltuğu işaret ederek ve beraber oturduk.

"Başlıyorum." dedim derin bir nefes alarak.

Olumlu anlamda kafasını salladı.

"Biliyorsun sen..."

O sırada telefonum çaldı. Elimi cebime götürdüm. Tam alacaktım ki Aylin elimi tuttu.

"Açma."

Elini hemen geri çekti. Bende açmadım.

"Peki devam ediyorum o zaman,

"Biliyorsun sen hep çok zengindin. Ailen olmadan da ailenle birlikte yaşarken de. Ama beni biliyordun. Seninle çıkarken o kadar da zengin değildik. Villa da oturmamızın sebebi Büyükdedem'den kalma olan milyonlarca miras. Annem kardeşi Esra ile küstü. Birbirlerinden nefret ediyorlardı."

"Biliyorum. Annen bize gelip annemle sohbet eder ağlayarak anlatırdı hep teyzeni."

Gülümseyerek devam ettim ;

"Sonra bir gün annemin telefonuna mesaj geldi. Büyükbabam mirası sadece
'Kızım Reyhana bırakıyorum. Esra'dan nefret ediyorum.' diye bir not bırakmıştı ölmeden önce. Esra Teyzem de bunu kendine yediremeyip bir gece özel numaradan mesaj attı. Mesaj da ;
Herşeyini alacağım elinden! Önce senin sonra kocanın en sonda da oğlunun bütün sevdiklerini bir bir öldüreceğim.

"Yazmıştı manyak kadın. Korktum. Annem ve babam senden ayrılmamın senin için en iyisinin bu olacağını düşündüler. Ama seni hep çok sevdim. Mesajı atanın manyak teyzem olduğunu da babam polis olduğu için hemen anlamıştı zaten."

Aylin
Anlattıkları üzerine şoke olmuştum.

"Tilki çok özür dilerim" dedim şaşkınlığımı gizlemeyerek.

Bir anda ayağa kalktım. O da kalktı. Sımsıkı sarıldım ona.

"Seni çok seviyorum sakın beni bir daha bırakma Tilki!"

"Asla seni asla bırakmayacağım."

"Annemlere herşeyi anlatacağım. Seni tekrar kabul edecekler biliyorum!"

"Onlar zaten biliyor."

"Ne!"

"Sadece onlar da değil. Çağla kim biliyor musun? Ortaokulda bizi tanıştıran ve çıkmamızı sağlayan , şimdi makyöjün sandığın , en iyi arkadaşın.

"Peki Meltem kim biliyor musun? Her şeyi bilen ama seni üzmemek için tek kelime etmeyen kostümcün. Sürekli beni unutman için sana randevu hazırlayan sonra da ailesi yüzünden İstanbul'a gitmek zorunda olan kız.

"Levent kuaförümüz falan değil.
Çocukluk arkadaşımız bizden iki sokak uzakta ki villa da oturan birlikte bir sürü çılgınca şeyler yaptığımız çocuk o. Kaçmamızda yardım eden , ilk defa beraber bara gittiğimiz çocuk.

"Savaş dimi?
İlk küstüğümüz de sırf bizim için ilk defa Doğum Günü partisi yapmıştı. Bu Mutlu günümde beni kırmayın barışın diyen bizi barıştıran çocuk."

"Sen ciddi misin? İnanamıyorum. Peki dizimiz?"

"Düzmece. Bizi birbirimize yakınlaştırmak için ben ayarlamıştım. Ama daha erken ve daha güzel oldu."

"İnanamıyorum Tilki! Rüya gibi!"

Sadece gülümsedim.

"Yarın hepsinin parasını vermeye gidip , oyun bitti diyeceğim."

"Ama ben gerçekten oyunculuk okumuştum."

"Evet oyuncusun zaten. Sadece bu ikimiz içindi. Yoksa diğer diziler için teklif gelir merak etme."

"Peki Ece?"

"İşte o tesadüf. O planımın bir parçası değildi. Mağaza da kapalı kalmamızda öyle."

"O zaman o yine bizim olmaya devam edecek. "

"Kaçırılması da benim oyunum değildi. Peşimiz de gerçekten biri var."

"Kimden şüpheleniyorsun?"

"Sence?"

"Teyzenden."

"Ama artık korkma. Ben varım."

Tekrar sarıldım ona kokusunu içime çeke çeke.

"Hadi seni eve bırakayım. Geç oldu." dedim elimi yanağına koyarak.

"Tamam." diye onayladı beni.

Evden çıktık. Arabasına doğru ilerledik.
Eve geldiğimizde herkes uyumuştu. Apartmanın içine girdik. Sakin adımlarla asansöre ilerledik. Çağırınca hemen geldi. Zaten bu kattaymış. Beraber bindik.

"Aylin."

"Efendim?"

"İyi geceler öpücüğü vereyim mi?"

Gülümseyerek cevap verdim. Yaklaştı. Tam öpecekti ki asansör geldi. Geri çekildim. İnmeden önce Tilki fark etmeden sıfıra bastım. Kapı kapandı o da sadece işaret parmağını bana sallamakla yetindi. Bense gülerek el salladım.

Sil BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin