...
-Orihara Izaya yı öldürmeden kaç dakika durabilirsin.-HAAA!! Şaşkınlık bir kez daha bulmuştu. "Ne biçim şeyse pire ne alaka" diye düşünmeden edemedi heryerde karşısına çıkıyordu.
-Bu ne demek Tom.
Alnındaki damarlar atmıştı.
-Şimdi dostum başkan bize bir görev verdi bir süreliğine Orihara Izaya ile çalışmak durumundayız.
-NE!
-Dur bak okadar da kötü olmaz yani adam bilgi toplamada çok iyi.
-Hm çok komik bana şaka yapma Tom.
-Şaka değildi.
Tom un sesi üzüldüğünü belli eder şekilde çıkmıştı. Shizou elindeki telefonu öyle bir sıktı ki avucunda paramparça oldu en kısa zamanda şu"teknoloji makinesi" mi nedir bitane daha almalıydı.
Izaya karşısında sinirden deli gibi davranmakta olan shizuo ya gülmeden edemiyordu.Komik adamdı abma onu bu kadar sinir eden kendisi olmalıydı.Başkası olamaz."onu sadece BEN sinir edebilirim"
Izaya sinirli shizou ya yaklaşarak
-Shizou-chann!!
-Ne var pire.
Evet gözü seyriyordu bu izayayi daha çok güldürmustü.
-Yine ne yaptım acaba.
Izaya derdi neymiş diye öğrenmeye karar vermisti
-Pire git başımdan.
-Of shizou-chan çok sıkıcısın.
-SANA GIT DEDIM!!!
-Ee ne yaptım onuda söylemiyorsun?
-Yine ne oyunlar çeviriyorsun bilmiyorum benden uzak dur sadece.
Shizou izaya ya omuz atarak kapıya yöneldi sertçe kapıyı çarpıp odada düşünen bir Izaya bıraktı.
Izaya ne yapmış olabileceği konusunda bu sefer hiçbir fikri yoktu yani tamam biraz Shizou-chan la oynuyor olabilirdi ama bu sefer bişey yapmamıştı "kas kafalı adam" diye düşünmeden edemedi böyle düşünmesi kıkırdamasına neden oluyordu "shiozu ve kasları" çok güzel bir ikiliydi...
Salak saçma şeyler düşünmenin ne zamanı nede sırasıydı ne yapmış olabilirdi ki belkide,peşinden gitmeliydi.Izaya bu kararından aniden vazgeçti ne yapıyordu? Yine shizou diyordu onu düşünüyordu bazı şeyleri kalbinin derinlerine gömdüğünü kendine hatırlatmalıydı.Shizou ile ilgili hislerini yıllar önce yok etmişti o duygular ölmüştü tekrar diriltmenin de bir anlamı yoktu.
Izaya sabahın erken saatinde çalan telefonunu açtı bu saatte kim arayabilirdi ki hemde Izaya Orihara'yı, onu kimse aramazdı.Telefonu açmış hayattan bezmiş bir ses tonuyla
-Kimsin ?
-Merhaba Orihara Izaya ben Tom.
-Tom? Şu Tom.
Izaya 'nin keyfi yerine gelmişti nedenine kendi de anlam veremedi.
-Tom-san bu saatte aramanız ki beni aramanız çok ilginç.
-Biliyorum Izaya sabah saat 4.Bugün bizle işe gelmek ister misin ?
Izaya şaşırmıştı Tom fazla akıllı biri değildi bir plan yapmış olma olasılığı olamazdı ki Izaya onla uğraşmıyordu.
-Bu ne demek açık konuşsanız tom-san
-Sana iş teklif ediyorum yakalamamız gereken bir çete var elimizde ,başkan senin bizle çalışmanı istedi.Yardım edecek misin ?
-Hm.Ilginç.Shizou bu duruma ne dedi ?
-Dünden beri haber alamıyorum durumu açıkladım galiba telefonunu kırdı.
Izaya kıkırdamadasını durduramıyordu.
Demek bu yüzdendi.
-Merak etmeyin Tom-san ben ona haber veririm.
Izaya telefonunu kapadı üstüne siyah kürklü ceketini giydiği gibi ikkebukuro sokaklarına karıştı sabah yeni kendini belli etmeye başlamış gökyüzü kızılımsı tonuma kavuşuyordu.Izaya 'nin bir gün içinde en dediği zamandı güneşin doğuş saatleri kalkıp izlemek ayrı bir keyif verirdi insanlara,tabi tembel kendisi uyuduğu için bu saatleri pek görmüyordu sabahladığı zamanlar dışında.
Izaya shizou nun evinin önündeydi kalbinin atışının hızlanmasını es geçerek,kapıyı çalmayı aklından geçirse bile bu fikrini hemen değiştirdi,sürekli gizli olarak girdiği shiozu nun evine sıradan bir şekilde tekrar girdi.Etraf bu karanlıkta gözle görünür şekilde dağınıktı.Birkaç bira şişesi yerde koltukta kirli çamaşırlar...Izaya üst kattaki son odanın önünde durdu.Shizou'nun odasınin kapısı açıktı.
Sarışin yatakta yarı çıplak uyuyordu.
"Uyurken bile çok yakışıklı." gibi düşünceler izaya 'nin aklını kurcalarken
Sessizce shizou nun yatağının boş tarafına yattı.Shizou nun yüzünü incelemeye başlamıştı.Kaşlarını arada çatıyor nefes alışı hızlanıyor sonra sakin haline dönüp mırıldanıyordu.Izaya nekadar onu izledi kendi de bilmiyordu kendini kaptırmıştı.Saatine baktığında şok geçirdi.
-Oha ne ara 12 oldu.
Shizou yatakta huysuzca kıpırdanarak uyandı.
-Günaydın shizou-chan
Shizou esneyerek
-Günaydın Izaya.
Shizou nun gozleri büyümüş dediği şeyin yeni farkına variyordu" Izaya" demişti "
"izaya"
-Lan ne işin var senin burda piree!!
-Işe geç kalmayalım dedim ortak.
Izaya kıkır gülüyordu.
-Hadi giyin de çıkalım.
-Izayaaaaaa s.ktir gitt!!
-Hehe shizou anladık aşağıda bekliyorum seni.
"Bir bu eksikti." Shizou "bunh hakedecek ne yaptım" diyip duruyordu içinden" lanet izaya" neden heryerde karsisinda olmak zorundaydı işlerine karışmak,insanı gıcık etmek zorundaydı ne derdi vardı onla ? Ne istiyordu yine hangi oyunu oynuyordu kim bilir ?
Izaya ve shizou evden çıkmış yarım saattir birlikte sokakta yürüyorlardı.Tüm ikkebukuro onlara tuhaf tuhaf bakmak zorundaydı sanki ayrıca aralarındaki bu sessiz ve gergin ortam daha tuhaftı.Izaya shizou yu sinir etmeye çalışmıyor shizou da kızmıyordu.
Izaya cebindeki tarot kartını çıkarmış oynamakla meşguldü.konuşma başlatmalıydı.
-Fala inanır mısın shizou-chan.
-Hayır.
-Bugünkü falına bakıyım m ?
Shizou izaya ya bakma gereği duydu bu adam ciddi miydi ?
-Off!! Bak bari.
-Bugünkü falın diyorki "Izaya çok aç,kahvaltı yapmadı onu kahvaltı yapmaya götür.
-Izaya amacın ne senin ?
-Kahvaltı yapmak Shizou-chan.
-Off!! Iyi Tom u arıyorum oda gelir ordan da görevimizin yerine gideriz.
-Oooo süper shizou-chan.
Izaya yine kikirdiyordu,Shizou bozulan sinirlerini kontrol etmeye çalışarak
-Yürü hadi çok konuşuyorsun.Bir süre sonra biryerde kahvaltı ederlerken üçü konuşmaya başlamıştı.
Tom ilk geldiğinde Shizou yu kenara çekmiş Izaya yı öldürmesin diye uyarmıştı tabi Izaya onları dinlemişti içinde nedenini bilemedigi sevgi duygusunu yok sayarak kahvaltısını yemeyi sürdürdü. Tom ile shizou nun "sıkıcı iş konuşmalarından sıkılmıştı.Kısa süre sonra bir dükkandaki kişileri sorgulamaya başlamış ama bir sonuç alamamışlardı.Aradıkları adam çok güçlü bir çetenin lideriydi ve etrafta çok büyük sorunlar çıkarıyordu. Lakabı" Kızıl Ejderdi."
Tom-Nasıl bulacağız shizou.
Shizou-Bilmiyorum tom ağızları çok sıkı baksana hiç konuşmadı.
Izaya ikisine de gözlerini devirerek baktıktan sonra telefonunu çıkardı ve dollars a girip Kızıl ejderha yı araştırmaya başlamıştı.Lafa girmeye karar verdi.
Izaya-Elbet biri konuşacak shizou-chan.
Shizou-Bana shizou-chan deme diye kaç defa dicem pire!!
Izaya patlama noktasına gelmişti artık
-Ozaman bana pire diyip durma!!
Izaya çatık kaşlarını indirip sinir sinir gülmek istiyordu ama yapamıyordu.Bu adam onu her seferinde nasıl üzmeyi beceriyordu ki ?
-Lanet Izaya elinde olsa seni şuracıkta gebertirim pislik herif dua et patronum var.
Izaya kollarını göğsünde birleştirdi biranlık ona nefretle bakan gözlerle göz göze geldi gözlerini kaçırdı Tom un yanına giderek
-Ben gidiyorum Tom bişey olursa ararsın.
Tom başıyla onayladığı sırada izaya çoktan çıkmıştı.O sırada başka bir yerde
-O adam ikkebukuro nun en güçlüsü yani önümüzdeki tek engel.Onu ortadan kaldıracaksın bizi araştırıyorlar,bizim hakkımızda bulduklarını da yoket.
-Anladım Efendim. Bana güvenebilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#Shizaya# Güvenmek
Fanfiction#Boyxboy dur homofobikler okumasın. #Izaya ve shizou# Nefret aşka dönüşebilir mi ? Shizou nun kıskançlığı Izaya yı hep güldürmüştür. Shizou hiç bir zaman Izaya ya güvenmiyordu,güvenemiyordu bu güvensizlik sinirle birleşince bir taraf hep kırılacakt...