Busenin ağzından
Bu sabah jin yanıma geldi ve " hadi ada ya bir kaç bir şey hatırlatalım" dedi. Ve elimi tutarak koşmaya başladı. Elleri soğuktu. Sanki heyecanlıymış gibi. Ada nın yanına geldik. O her zaman ki gibi kitap okuyordu. Bu sefer çimenlerin üzerinde. Yanına gittiğimizde bize ilk defa tebessüm etti. Ben ada nın sağ tarafına jin sol tarafına oturduk. Pantolonum beyazdı kalkınca kesin arkam yeşil olacaktı. Ama yapcak bir şeyim yok!!!!!! Jin ada nın elinden kitabı alarak kenara koydu. Sonra " bugün seninle biraz konuşalım ada cımmmmmm" dedi. Ada gülüyordu. Sonra ada " peki " dedi. Jin" ada siz myung soo ile önceden birlikteydiniz" dedi. Ada " birlikte derken " dedi. Ben" yani sevgiliydiniz canımmm" dedim. Ada şaşırmış gözüküyordu. Sonra " saçmalıyorsunuz " diyerek kalktı. Jin in yanından kitabımını sertçe aldı. Arkasındaki tozu çırptı ve sinirli bir şekilde gitti. Bizde jinle offff layarak çimenlere uzandık. Bir süre sonra kalktığımızda jinin önünden yürüyordum. Jin in gülüşüyle " noldu" diyerek döndüm.jin arkamı işaret ediyordu. Tabi yaaa arkam yeşil olmuştu. Jin in koluna hafifçe vurdum. Sonra o bana " pantolonun yeni tarz yaratmış galiba " diyerek güldü. Gülerken karnını tutuyordu. Sonra ben odaya gidip temiz bir pantolon giyip çıktım. Ben çıktığımda jin bana sarıldı. Bu sırada myung soo jimin ile konuşuyordu. Myung soo ağlıyordu...........Ayşenin ağzından
Ada odaya geldi ve yatağının içine girdi. Bir süre sonra ağlama sesleri duydum. Yanına gittim. Sonra ne olduğunu sordum. Bana cevap vermedi. Sonra kalktı. Aşağıya indi. Bende peşinden indiğimde ada nın minho ile sohbet ettiğini gördüm. Hemen koşarak myung soo nun yanına gittim. Ona söyledim. Myung soo şiddetle kalktı. Minho ile ada nın yanına gitti. Ada nın kolundan tutarak çekiştirdi. Ada yı arka bahçeye götürdü ve bana dönerek " SAKIN BURAYA GELME!!!!!!!!" diyerek götürdü............Myung soo nun ağzından
Onu arka bahçeye götürdüm. Kolunu bırakmamı söylüyordu. Çığlık atıyordu. Ona susssssss diye bağırdım. Ben ona öyle deyince o daha çok bağırmaya başladı. Bende kolumdaki sargıyı çıkararak kenara attım. Sonra ona bakarak kolumu gösterdim. Bağırmayı kesmişti. Ben" buna ne olduğunu hatırlıyor musun???? Haaaa" dedim. Koluma iyicene baktı. Sonra bana baktı. Yaramın etrafına dokundu. Sonra kendi kalbindeki kurşun yerine dokundu. Sonra gözleri yaşlı bir şekilde bana baktı. Ben " hatırlıyor musun ?????" diye tekrar sordum. Sonra cevap vermedi. Ona daha çok yaklaştım ve "HATIRLIYOR MUSUN?? "Diye tekrar sordum. Sonra iki kolumuda duvara yasladım onu köşeye sıkıstırdım. Sonra bana o sessiz sesiyle " bana bizim önceden ne yaptığımızı anlat" dedi. Bunu derken yüzüme yavru köpek gibi bakıyordu. Ona sarılmak öpmek istiyordum ama şu an asla öyle bir şey yapamazdım. Kollarımı onun üstünden çekmeden anlattım. Ona nasıl çıkma teklifi ettiğimi onu ilk nasıl öptüğümü ve daha bir çok şeyi anlattım. Ben anlattıkça ağlıyordu. Sonra biraz sesizlik oldu. Tek duyulan ses aramızdaki nefes alıp verişti. Aramızda çok az bir mesafe vardı. Ona durduktan sonra " şimdi hatırladın mı peki" dedim. O hiç cevap vermedi. Yüzüme bakmıyordu. Onun yüzünden boncuk boncuk terler aktığını gördüm. Sonra çok şiddetli bir sesle" HA-TIR-LI-YOR- MU-SUN???"diye sordum. Ben öyle sorarken onu titrediğini farkettim. Bana " korkuyorum" dedi. Sonra kollarımı üzerinden çektim. Ve " kahretsin!!!" diyerek gittim. Onu orda öylece bıraktım. Gidip jinyoung un ve ayşenin yanında hiç bir şey demeden elime ne geçerse fırlattım ve bağırdım. Sonra arkamdan gelen sesle dona kaldım.......Ada arkamdan bana seslendi. O söylediği şeyle olduğum yerde donup kaldım. Bana öyle bir kelime söylediki bana arkamdan " oppa" dedi. Bu sırada bizimkilerde duymuştu. Ona doğru dönemedim. Sonra bana " seni hatırlıyorum myung soo seni hatırlıyorum" dedi. Ben yavaş yavaş arkamı döndüm. Ona bir adım daha yaklaştım. O ağlıyordu. Arkada ona bağırdığımdan dolayı benden korkuyor olmalıydı. Ona yavaş yavaş yaklaştım. Aramızda biraz mesafe kaldığında ona çok dikkatli bir şekilde baktım. Acaba benimle dalgamı geçiyor diye düşündüm. Bizim tayfaya dönüp baktım. Onlarda etrafımızda donmuşlardı. Ada bana doğru yürümeye başladı. Yanımda durdu. Yaralı koluma tekrar dokundu. Sonra kafasını kaldırarak " bu yaraaaa......." dedi. Ben kafamı sallıyordum. Onun ağzından çıkan her cümle çok önemliydi. Ağlayarak" bu yara benim kalbimdeki yaradan " dedi. Ben evet anlamında kafamı sallıyordum. O hala koluma dokunmaya devam ediyordu. " myung soo ben bizi hatırlıyorum. Biz sevgiliydik. " dedi. Bu kelimeler beni şoke etmeye yetmişti. Elini kolumdan çekti. Sonra yüzüme baktı. Ona biraz yaklaştım. Aramızda milim mesafe kaldığında ona sarıldım. Onun kokusunu özlemiştim. Hala aynı marka parfüm kullanıyor olmalıydı. İlk başta bana o sarılmadı. Sonra onun kollarını hissettim ve ona daha çok sarıldım. Sonra kendi benden çekildi. Ona dokunmaya korkuyorum. O şu an çok narin duruyor. Sonra bana bakarak " ben sadece bir kaç yer hatırlıyorummmmmm" dedi. Ben sessiz bir şekilde " neyi hatırlıyorsun" diye sordum. O " birlikte vakit geçirdiğimiz yerleri" dedi. Ben gülümsedim. Sanki en ufak hareketimle kırılacak bir porselen bebek gibiydi. Bana döndü kafasını kaldırdı ve " bana biraz düşünmem için zaman ver lütfen!!" dedi. Ben cevap veremedim. Arkamda duran jimin e baktım o bana kafa sallayınca " peki sana zaman veriyorum iyi düşün!!" dedim. Bunu dedikten sonra ada gitti. Kızlarda peşinden. Biz oğlanlarla bir cafeye gittik. Orda biraz ada ile olanlardan falan konuştuk. Daha sonra yaramı sardırmak için bir doktara. Doktor bana çıkarttığım için kızmıştı. Kurşun izi hala geçmemişti. Doktor, kolunu bir daha eskisi gibi kullanamayabilirsin demişti. Bu şimdiden belli oluyordu kolum uyuşuyordu.
**********************
Sabah kalktım ve duş alıp okula gittim. Ada çantasını sınıftaki başka bir çocuğun yanına koydu. Ders boyu onun hareketlerini seyrettim. Birkaç defa onunla göz göze geldim. Ama hemen ikimizde gözlerimizi birbirimizden kaçırdık. Tenefüste kantinden bir tost aldım ve tek başıma dışarıya çıkıp çardağa oturdum. Ada ilerden yürüyerek bana doğru geldi. Sonra yanıma oturdu. " selam " dedi. Bende selam verdim. Sonra ada bir elindeki hamburgerden ısırıp birde konuşmaya çalıştı. O kadar yemesine rağmen gayet fitti. Bana dönerek " geçen bahsettiğin koca gözlü kız ben miyim???" dedi. Ben ona döndüm " evet" dedim. Sonra onun yüzündeki ifade çok komikti. Sanki o an bişey düşünüyormuş veya hayal kuruyormuş gibiydi. Sonra bana dönerek gülümsedi. Bende ona.
Ertesi gün
Okulda ada çantasını yanıma koydu. Gelişmeler gün geçtikçe artıyor. Sonra sırada bana bir kaç şaka yaptı. Ben ona döndüm. Ona sarılmak isteyip sarılamayınca çok kötü oluyorum. Ahhhhhh. Tenefüste bizim tayfa oturduk konuşuyoruz. Ada da yanımızda ve gene yanımda oturuyor. Sonra bir an yüzüme baktı. Yüzünde yaramazlık yapmış bir çocuk edası vardı. Ve benim elimden daha küçük bir elin elimi tutmasıyla elime bakmam bir oldu.Yanlış görmüyordum. Ada benim elimi tutuyordu, ve gülüyordu. Bizimkiler elimize bakıyor sonra ada ya bakıyordu. Ada " niye bu kadar şaşırdınız?" dedi. Sonra bana baktı" yoksa artık istemiyor musun myung soo?" dedi. O öyle deiği anda ada ya sıkı sıkı sarıldım. Sonra onun kulağına " bi daha hiç ayrılmıycaz sevgilim!" dedimmmmmm.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIGH SCHOOL MADDLY
RandomSENLİ BENLi AŞKLAR KOREDE BAŞLAR Korede geçen hayatlarının zorluklarla dolu olması ve bu hayata birde aşkı ekleyen tam beş kızın hikayesi. Bazı aşklar mutlu sonla bitmeyebilir. Bazılarıysa hiç beklemediğimiz bir anda mutlu sonla bitebilir........